"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYET EDEN : ... KARŞI TARAF : ... DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün şikayet eden ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Açıklanan nedenlerle alacaklının cezaevi harcına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 2-Alacaklı vekilinin tahsil harcına yönelik ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde: 06.06.2008 tarihinde yürürlüğe giren 04.06.2008 tarih ve 5766 sayılı Kanunun 11/ç maddesiyle, 492 sayılı Harçlar Kanununun 123/son maddesi yeniden düzenlenmiş ve son fıkrada yer alan "harca tabi tutulmaz" ibaresi, "bu Kanun'da yazılı harçlardan müstesnadır" şeklinde değiştirilmiştir. İstisna ve muafiyet kavramları vergi hukukunda ayrı ayrı düzenlenmiş olup; istisna bir işleme, muafiyet ise şahsa ilişkindir. Maddede açıkça müstesna ifadesi kullanılmış olması karşısında, yapılan bu son değişiklikle, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler, alacaklı-borçlu ayrımı yapılmaksızın 492 sayılı Harçlar Kanununda yer alan yargı harçlarından da müstesna tutulmuştur....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, motorlu taşıtlar vergisinin 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde yer alan taşıtların aynından doğan bir vergi olduğu, gerek Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/2. ve gerekse İİK'nın 206/I. maddesinde, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergilerin rehinli alacaklardan da önce tahsil edileceklerinin açıkça hükme bağlandığı, motorlu taşıtlar vergisinin imtiyazlı olarak sıra cetveline kaydedilmesi ve rehinli alacaklardan da önce tahsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile derece kararının iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. 1- İcra ve İflas Kanunu'nun 142/3 maddesinde itiraz alacağın esas ve miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine talepte bulunulabileceği hükmünü amirdir. Aynı maddenin 1. fıkrasında ise genel mahkemede itiraz davası açılabileceği belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R İhtilaf, ihale sonrası alınan tellaliye harcına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Daire'nin Başkanlar Kurulu'nca belirlenmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “önceki tarihli hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması üzerine takibin devamı kararı verildiği, bundan sonra muhafaza işlemi için aynı yere gidildiğinde mahcuzların yerinde olmadığının tespit edilerek yeniden haciz yapıldığı, kıymet takdirinde ve yeniden haciz yapılmasında, hacze yönelik İİK’nun 97. maddesinin uygulanmasında usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, ilamlı icra takibine ilişkin hacizde yapılan kıymet takdirine ve hacizde İİK’nun 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet başvurusu niteliğindedir....
eden tapu harcı tutarının iadesi istenilen tapu harcı tutarı ile aynı olduğu, davaya konu satış işlemlerinin uygulama sonrasına ait ilk satış işlemi niteliğinde olduğu ve davacı şirketin bahse konu bağımsız bölümler nedeniyle tahakkuk eden tapu harcına dair alım-satım işlemlerinin tarafı (alıcı) olduğunun görüldüğü, bu durumda, davacı şirket tarafından dava konusu bağımsız bölümlerin ilk satış işlemi kapsamında satın alınmasına dair işlemlerin harçtan müstesna olduğu ve bu işlemler için tapu harcı tahsil edilmemesi gerektiği, dolayısıyla vergiden müstesna olan devir işlemleri için harç tahsil edilmesinin açık vergi hatası (mevzuda hata) teşkil ettiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu işlemin iptaline, 323.756,75-TL tapu harcının her bir bağımsız bölüm itibariyle ayrı ayrı tahsil tarihlerinden itibaren tecil faizi oranında hesaplanacak faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir....
DAVA Şikayetçi vekili dava dilekçesinde; borçludan ipoteğe dayalı alacağı olduğunu, ipotekli taşınmazın satışı gerçekleştirilerek sıra cetveli düzenlendiğini, düzenlenen sıra cetvelinde tahsil harcının ipotek bedeli içinden kesildiğini ancak tahsil harcından borçlunun sorumlu olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Şikayet olunan Vergi Dairesi vekili cevap dilekçesinde; icra müdürlüğü işleminden kaynaklanan sorumluluğun kendilerine yüklenemeyeceğinden bahisle şikayetin reddini dilemiştir. Diğer şikayet olunan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan tahsil harcının limit miktarı üzerinden alınması gerektiği bu itibarla tahsil harcının ipotek miktarı olan paradan kesilmesinin hukuka uygun olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir....
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, ----- harç tahsil müzekkeresi sonucu, davacı aleyhine ----- onama harcına hükmedilmediği halde, Mahkemenin müzekkeresi sonucu davacının ------ onama harcı ödediği, davacının borcu olmadığı halde ödediği onama harcını; harç tahsil müzekkeresini yazan Mahkemeye başvurarak harcın iadesini isteyebileceği veya söz konusu onama harcını ödemekle yükümlü dava dışı --------- talep edebileceği, ancak söz konusu kararı temyiz etmediği için aleyhine onama harcına hükmedilmeyen davalıdan talep edemeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bankanın her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz.” şeklinde düzenleme getirilmiş ise de borçlunun sorumlu olduğu ancak uygulama ile alacaklı tarafından tahsil aşamasında ödenmesi gereken 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesinde düzenlenen tahsil harcından davacı bankanın muaf olduğu yönünde yasal bir düzenleme bulunmadığı, 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesine göre tahsil harcının alacağın ödenmesi sırasında icranın yerine getirilmesiyle doğacağının yasal olarak düzenlendiği, dolayısıyla 696 Sayılı KHK'nın 11. maddesi ile 6219 Sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddesinde 492 Sayılı Kanunun tahsil harcına ilişkin 28. maddesi yer almadığından, davacı bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ihale bedelinden tahsil harcı alınmasında yasaya aykırı bir yön yoktur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra emrinin tebliğinden ve hacizden sonraki dönemde 17.01.2020 tarihinde alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda takip safhasına göre, tahsil harcının yarısı oranında, yani %4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulü ile icra müdürlüğünün 17.01.2020 tarihli kararının %9,10 tahsil harcı alınmasına ilişkin kararının % 4,55 oranında tahsil harcı alınması şeklinde düzeltilmesine, fazla tahsil edilen harcın davacıya iadesine, icra müdürlüğünün %2 oranında cezaevi harcı almasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından sair taleplerin reddine, davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin şikayetçi borçlu üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....