O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilerek işin esasının incelenmemiş olması doğru değildir. Öte yandan borçlu malik meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmazla ilgisi olmayan ...'ın şikayet hakkı bulunmadığına göre ... yönünden şikayetin bu sebeple reddedilmemiş olması da doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle istemin reddi yönünde hüküm tesisis isabetsizdir....
a düşen hisseye ilk olarak haciz konulduğunu, satış işlemleri gerçekleştirilmiş bulunulan ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/366 E. sayılı dosyasına sıra cetveli düzenlenmek ve ilgililerine dağıtılmak üzere gönderildiğini, sıra cetveline göre 193.023,18 TL'nin ilk olarak haciz koydurmuş olan davalı ...'ne, 363.540,31 TL'nin ikinci sırada haciz koydurmuş olan ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/366 E. sayılı dosyasına, 127.849,51 TL'nin ise .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/27360 E. sayılı dosyasından haciz koydurmuş olan şikayet olunana ödenmesine ve müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya pay ayrılmasına yer olmadığına karar verildiğini, şikayet olunan ....'nin alacaklı olduğu dosyada 21.01.2011 tarihinde haciz konulduğunu, ancak bir yıl içerisinde satış istenmediğinden haczinin düştüğünü, şikayet olunan ...'...
İcra Dairesi’nin 2012/5276 Esas sayılı takip dosyasına gönderilen haciz müzekkerelerinin incelenmesinde, aynı İcra Dairesi’nin 2013/3591, 2013/3592 ve 2013/3594 Esas sayılı dosyalarından haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda yer verilen yasa hükmü gereği yapacağı hukuki tavsifle haciz müzekkeresi gönderilen dosyalarda, ... 4.İcra Dairesi'nin 2012/5276 sayılı dosyadaki alacak için alınan haciz kararlarının, borçlunun iddiaları doğrultusunda değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda şikayetçiye açıklama yapması için süre verilmesine gerek bulunmadığından işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. ..//......
DAVA Borçlu vekili şikayet dilekçesinde; Bakırköy 12....
Taraflar arasındaki meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşkın haciz şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın taraflar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayet eden-borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı alacaklının istinaf başvurusunun harç yönünden kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararı kaldırılarak meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşkın haciz şikayetinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-alacaklı vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
de hacizde hazır bulunduğu, borçlunun şikayeti üzerine yapılan yargılamada alacaklı vekilinin şikayetin reddini savunduğu, borçlunun şikayetinde haklı olduğu, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin alacaklıya yüklenilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayet konusuz kaldığından şikayet edenin istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına oy çokluğu ile karar verilmiştir....
Söz konusu ihtiyati haciz kararı teknik anlamda mevcut takipte verilmiş bir ihtiyati haciz kararı olup infazı da bu dosyadan yapılmalıdır. Dava icra memurunun muamelesinin şikayeti istemi ile açılmış olup icra mahkemesince mahkememizin verdiği kararın bir ihtiyati tedbir kararı olduğu ve tedbir kararının uygulanmasında icra müdürünün infaz memuru olarak görev yaptığı bu nedenle tedbirin infazına ilişkin şikayetlere de tedbiri veren mahkemenin bakması gerektiğinden bahisle usul ve yasaya aykırı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmiştir. Mahkememiz kararı açık olup ihtiyati haciz kararıdır. Kararın ihtiyati tedbir mahiyetinde olduğu sonucuna nasıl varıldığı da anlaşılamamıştır. İcra İflas kanununun 266. Maddesi gereği icra takibine geçildikten sonra konulan ihtiyati hacizlere itirazlar hususunda karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir....
İcra müdürlüğü, alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorundadır. Ancak borçlu haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabilir. Şikayet, icra dairelerinin hukuka aykırı işlemlerinin iptali veya düzeltilmesini sağlamak için kabul edilmiş olan kendine özgü bir kanun yoludur. Şikayet yoluna, şikayete konu işlemin iptal ettirilmesinde hukuken korunmaya değer yararı olan, alacaklı, borçlu veya üçüncü kişiler başvurabilir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacaklı tarafça, 04.06.2021 tarihinde, T1 alacaklı olduğu dosyalar sorgusu sonucu gelen İstanbul Anadolu 7. İcra Dairesi 2020/1930 İcra Dosyasına haciz konulmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce 11.11.2021 tarihinde talebin kabulüne karar verildiği ve aynı tarihte haciz yazısının yazıldığı, İstanbul Anadolu 7....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; Alacaklı davacı tarafından borçlu üniversite aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin gönderildiği, borçlunun 3.şahıstaki alacakları yönünden 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiği, borçlunun icra dosyasına 30/09/2021 tarihinde başvurarak İİK 82/1 maddesi gereği haczin kaldırılmasını istediği, müdürlüğünde şikayete konu edilen 04/10/2021 tarihli kararı verdiği anlaşılmaktadır. Davacı İİK 82.madde gereği borçlunun talebinin muhatabının mahkeme olduğunu, haczedilmezlikle ilgili müdürlüğün karar veremeyeceğini belirterek şikayetlerinin kabulünü istemiş, mahkeme şikayeti süreden ret etmiştir. Davacının yasal 7 günlük sürenin geçtiğine yönelik gerekçeye bir itirazı yoktur. Ancak talebinin süresiz şikayete tabi olduğunu savunmaktadır. İİK 16. madde gereği şikayet kural olarak süreye bağlıdır ve bu süre işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gündür. Süre geçtikten sonra şikayet hakkı düşecektir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları hakkında ihale tarihi itibariyle yargı yoluna başvurulmuşsa bu durumda ihale yapılamayacağını, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiğini, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet yönünden icra mahkemesi kararı 10.11.2021 tarihinde kesinleşmiş ise de HMK'nın 77. maddesine aykırı olarak işlem yapıldığına yönelik şikayet yönünden şikayetçi 04.01.2021 tarihinde temyiz yasa yoluna başvurduğundan ve temyiz yasa yoluna başvurma, satış işlemlerini durduracağından 03.02.2022 tarihinde yapılan ihalenin İİK'nın 364/3. maddesine aykırı olduğunu, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması ve ihalenin feshine ilişkin şikayet devam ederken temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş olmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK'nun 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca esastan...