Tebligat usulüne uygun olarak kabul edildiğinden davacının şikayeti ve borca itirazı yasal süresi içerisinde yapılmamış olup süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının takip öncesi zamanaşımı şikayeti de gerekse de bononun tüketici işleminden kaynaklanması nedeniyle nama yazılı olması gerektiği yönündeki şikayeti yasal süresi içerisinde yapılmamıştır. Ödeme iddiası da aynı şekilde takip öncesi ödeme itirazı niteliğinde olduğundan (borca itiraz) süresinde yapılmamıştır.Faiz türüne yapılan itiraz da yasal süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Taşkın haciz şikayetinin öğrenmeden itibaren başlayan 7 günlük yasal süresi içerisinde yapıldığının kabulü halinde takip miktarı dikkate alındığında salt maaş haczi yapılması borcun ödenmesi için yeterli değildir. 34 XX 359 plakalı araca haciz uygulanması taşkın haciz yapılması sonucunu doğurmaz.Belirtilen nedenlerle davanın reddine dair hüküm kurulduğu " şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....
Şikayetin, sadece şikayet olunanın sırasına yönelik olduğunun belirlenmesi halinde ise; mahkemece İİK'nın 142/son madde hükmü uyarınca, şimdiki gibi görevli olduğu kabul edilmelidir. Haciz konusu bir malın satış tutarı kural olarak, İİK'nın 138. madde hükmü uyarınca haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılar. Bir diğer anlatımla, haciz tarihinden sonra oluşan alacaklar, önceki hacizden yararlanamaz. Somut olayda, şikayet olunan Mal Müdürlüğü'nün haczinin konulmasından sonra doğan vergi alacakları, bu haciz kapsamında değildir. Şikayetçinin şikayet olunan Mal Müdürlüğü'ne yönelik şikayeti, Mal Müdürlüğü'nün alacağının satış tarihi itibariyle hesaplanması gerektiğine yani, takip hukuku hükümlerine (İİK 138. md.) aykırı hareket etmesi sonucunu doğuran nedenlere dayalı olup, alacağın doğumuna ve gerçek miktarına yönelik değildir....
şirket yönünden üçüncü kişi sayılamayacağını ileri sürerek ayrıca her üç haciz ihbarnamesi tebliğinin de usulsüz olduğunu ve ihbarnamelerden 11...2014’de haberdar olduğunu ileri sürerek haciz ihbarnamelerinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetin kabulüne, davacıya takip dosyasından gönderilen İİK 89/1,2,3 haciz ihbarnamelerinin iptaline hükmedildiği, Kararın, alacaklı tarafın temyizi üzerine, Dairemizin 24.09.2018 tarih ve 2017/8269 Esas – 2018/8499 Karar sayılı ilamı ile; "....şikayet eden şirket ortağına haciz ihbarnameleri çıkarılabileceği nazara alınmak suretiyle tebligat usulsüzlüğü şikayeti incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğine..." işaret edilerek bozulduğu, Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek; " 1-Şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddi ile İİK’nun 89/1-89/2-89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğünün tespitine, 2-Haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinin ıttıla tarihi 11/.../2014 olarak düzeltilmesine, 3-....
Haczin kaldırılmasından sonra, şartların değişmiş olduğu iddiası ile aynı mal hakkında yeniden haciz talebinde bulunulması durumunda, İİK'nun 82/son maddesi uyarınca icra müdürlüğünün bu iddiayı değerlendirerek haciz talebi hakkında bir karar vermesi gerekir. İcra müdürlüğünün bu konuda vereceği kararın tarafların şikayeti halinde denetleneceği tabiidir. Somut olayda, alacaklı, belediye meclis kararı ile haciz talep ettiği araçların fiilen kamu hizmetinde kullanılma durumunun ortadan kalktığını ileri sürdüğüne göre, mahkemece, bu husus değerlendirilerek, icra müdürlüğünün haciz talebinin reddine ilişkin kararının yerinde olup olmadığı tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisisi isabetsizdir....
Davacı aleyhine davalı T7 tarafından Çorlu 2.İcra Müdürlüğünün 2016/5199 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi yapıldığı, icra emrinin borçlu davacıya 30/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçluya ait dava konusu 2 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına 04/10/2016 tarihinde haciz konulduğu, borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti üzerine Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/620 Esas 2018/513 Karar sayılı kararı ile, haczin kaldırılmasına yönelik talebin reddine, borçluya mesken için satış bedelinden ödeme yapılmasına karar verildiği ve kesinleştiği; ilk haciz tarihinin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtiği, alacaklının yeniden haciz talep ettiği, 11/01/2019 tarihinde taşınmazın tapu kaydına yeniden haciz konulduğu, borçluya yokluğunda yapılan haciz işlemini inceleyebilmesini amaçlayan İİK. 103....
haciz istenildikten sonra süresinde satış istenip, avans yatırıldığında haciz ayaktadır....
Ancak 21/09/2011 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunarak haciz ve kesinti işlemine karşı açıkça rıza göstermeme iradesini ortaya koymuştur. Bu hal ve şartlar altında, davacının geçmişe dönük yapılan kesintilerin iadesini istemesi Medeni Kanun'un 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder. Şikayet tarihinden sonra yapılan kesintiler var ise talep edilebilir. Ancak bilirkişi raporundan şikayet tarihinden sonra kesinti olmadığı da anlaşılmaktadır. Şu halde, davanın tümden reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile davacının zımni rıza gösterdiği dönemde yapılan kesintileri kapsayacak şekilde itirazın iptali doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 10.6.2008 tarihi itibariyle üçüncü şahıs ......
Mahkemece, haciz yapılan adresin ödeme emrinin tebliğ adresinden farklı bir adres olduğu, haciz esnasında borçlunun haciz mahallinde olmadığı, bu nedenle haczin üçüncü kişinin huzurunda yapıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, alacaklı vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesinin 23.5.2018 tarih ve 2017/2442 Esas, 2018/1053 Karar sayılı kararı ile; şikayet konusu karar esasen 20/09/2017 tarihinde verilmiş olup davacı 26/09/2017 tarihinde kararı öğrenmiş, 10/10/2017 tarihinde şikayet başvurusunda bulunduğuna göre, şikayetin süreden reddi gerektiği halde açıklanan nedenlerle reddedilmiş olmasının doğru ve yerinde olmadığı, kararın gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile HMK'nin 353- (1) b) 2) maddesi gereğince mahkeme kararı düzeltilerek, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine; istinaf kararı alacaklı vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir....
Diğer taraftan ise, İİK'nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olmakla, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davalının talebi üzerine dava konusu taşınmazın tapu kaydına dava tarihi itibariyle en son 09/11/2022 tarihli haciz yazısına istinaden 10/11/2022 tarihli haciz şerhinin işlendiği anlaşılmaktadır. Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, davacının bu hacze karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır. Mahkemenin hükme esas aldığı Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/526 E. 2023/333 K. sayılı kararının incelenmesinde, davanın 07/10/2022 tarihinde açıldığı, bu dava tarihi itibariyle dava konusu haczin konulmadığı, bu tarih itibariyle taşınmazın tapu kaydında 23/09/2022 tarihli ihtiyati haciz şerhinin bulunduğu anlaşılmıştır....