İİK'nın 82/1- 4,12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise, İİK'nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olmakla, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davalının talebi üzerine dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına en son 19/02/2021 ve 22/02/2021 tarihli haciz yazılarına istinaden haciz şerhlerinin işlendiği anlaşılmaktadır. Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, davacının bu hacizlere karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır. Mahkemenin hükme esas aldığı 103 örnek haciz davetiyesi 09/02/2012 tarihli hacze ilişkin olduğundan ve anılan hacizlere ilişkin davacı tarafa herhangi bir bildirim de yapılmadığından, şikayet yasal süresindedir....
Diğer taraftan kendisine İİK'nın 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilen 3. kişinin yasal süresi içerisinde hacze itirazı üzerine, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, 3.kişiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemez, buna rağmen gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbidir. Yine birinci haciz ihbarnamesine üçüncü kişi tarafından geçerli şekilde itiraz edilmiş olması halinde, bu itiraz dikkate alınmaksızın bu kez haciz yazısı ile yapılan işlem de aynı koşullara tabidir. O halde, davacının şikayeti süreye tabi olmadığı halde şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte haczedilmezlik şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğu görüldü. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/341 D.İş E.K sayılı 08/04/2019 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/4436 Esas sayılı dosyası ile 142.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak alacaklı ciranta T3 tarafından davacı borçlu T1 da aralarında bulunduğu dava dışı borçlular hakkında 12/04/2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiği, ödeme emrinin borçluya 16/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 103 davetiyesinin 27/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği görüldü. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece dosya arasına alınan Kayseri 3....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık İİK'nın 89/1 ve 89/2. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerine dair tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 89/1, 89/2., 89/3., TK md. 32. 3. Değerlendirme İİK'nın 16. maddesi; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” hükmünü amirdir. Somut olayda, her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; şikayet dilekçesinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığı görülmüştür....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 18. maddesi gereğince icra mahkemesinin taktir yetkisini dosya üzerinden inceleme yapılması yönünde kullanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, gerekçeli kararın davalıya tebliğ edilmiş olması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanmasının sözkonusu olmamasına, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olduğundan borçlunun her hacze yönelik şikayet hakkı bulunmasına, 19/12/2019 tarihli hacze yönelik meskeniyet şikayeti bulunmamasına, 08/12/2017 tarihli haciz ile ilgili olarak yapılan meskeniyet şikayeti sonucu verilen kararın 19/12/2019 tarihli haciz yönünden uygulanamayacağına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine...
İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar Küçükçekmece Belediye Başkanlığı, ... ve Zeyhep Koç'ın beraatine ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma-düzelterek onama-onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; a) Küçükçekmece Belediye Başkanlığı hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Şikayet dilekçesinde tüzel kişiliğin şikayeti halinde şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına ve cezalandırılmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle İİK’nun 345.maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde “...sanıkların ayrı ayrı beraatlerine” karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan hükmün CMUK’nun 321.maddesi gereğince...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Artvin İcra Hukuk ve Şavşat İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmaz üzerine haciz konulmasıyla ilgili icra işlemini şikayete ilişkindir. Artvin icra Hukuk Mahkemesince, talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Şavşat icra Hukuk Mahkemesi ise, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, talimatta istenilen hususun değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ve istinabe olunan icra dairesinin bir işleminin ya da kararının şikayete konu olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Artvin İcra Hukuk ve Şavşat İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmaz üzerine haciz konulmasıyla ilgili icra işlemini şikayete ilişkindir. Artvin icra Hukuk Mahkemesince, talimat yoluyla yapılan icra takip işlemlerinde şikayeti inceleme yerinin talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Şavşat icra Hukuk Mahkemesi ise, talimat üzerine istinabe olunan icra dairesince haciz konulduğunu, talimatta istenilen hususun değiştirilmesinin söz konusu olamayacağını ve istinabe olunan icra dairesinin bir işleminin ya da kararının şikayete konu olmadığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince; haczedilmezlik şikayeti, aynı kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasına göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet konusu haciz işlemi şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Somut uyuşmazlıkta, şikayet tarihi olan 02.9.2019 itibariyle şikayete konu taşınmazın tapu kaydında haciz bulunmakta olup, borçlu şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmamış olsa idi haczin geçersiz ya da düşmüş olduğu tespiti yapılamayacak ve tapu kaydındaki haciz şerhi varlığını koruyacak olduğundan, borçlunun şikayet yoluna başvurmasında borçluya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklı tarafından yapılan yargılama giderlerinin şikayetçi borçlu aleyhine yüklenmesi ve yine borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, bu husus bozma sebebi ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....