Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlular tarafından ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye yapılan itirazın mahkeme tarafından reddedildiğini, konulan hacizlerin ihtiyati haciz olduğunu belirtip, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Somut olayda davacı haksız ve taşkın haciz nedeniyle davalı bakanlıktan tazminat talebinde bulunmuş olup davalı bakanlığının tacir sıfatının bulunmamasına, diğer davalı şirket ile davalı Bakanlığın sorumluluğunun farklı hukuki sebeplere dayalı olmasına göre uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
haciz kapsamında kaldığını, taşınmazın değerinin çokça altına bir bedelle ihalede usulsüz bir şekilde satılıp, yapılan tebligatlar usulsüz olmakla müvekkilinin ihaleye katılımının engellendiğini, mevzuata uygun bir sıra cetveli dahi yapılmadığını belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Birleşen dosyada şikayetçi, borçlu hakkında yaptığı takibin 27.10.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine borçlunun SGK'dan olan alacakları üzerine haciz konulması için 89/1. haciz ihbarnamesi gönderdiğini, bu şekilde borçlunun SGK'daki alacağına haciz koydurduğunu ancak, tebligatın SGK'ya 31.10.2011 tarihinde ulaştığını, ayrıca yine haciz müzekkeresini alarak saat 09.00 itibariyle haciz işlemi yaptığını, şikayet olunanın borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, takibin 30.10.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine 31.10.2011 tarihinde haciz müzekkeresi ile haciz koydurduğunu, her nasılsa aynı tarihte şikayet olunanın haciz numarasının kendisinin numarasından önce gözüktüğünü, 28.10.2011 tarihinde haciz işlemi gerçekleştiğinden hangi numaranın önce olduğunun tartışılmasının hukuken mümkün olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinde birinci sırada olduğunun tespiti ile haczedilen paranın tarafına ödenmesini talep etmiştir....