Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan vekili, borçlunun taşınmazlarına haciz koyduklarını ve süresinde satış isteyerek satış avansı yatırdıklarını, icra müdürlüğü tarafından eksiklikler tamamlandığında satış hususunda karar verilmesine karar verildiğini, bir taşınmazın satıldığını ve intikal eden tutarın dosya borcunu karşılamaması nedeniyle tüm tutarın müvekkiline ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre şikayetçinin İİK’nın 106.maddesi gereği 2 yıl içerisinde satış talep ederek satış avansını yatırdığı, satışında bu süre içerisinde yapılmasının zorunlu olduğu aksi halde satışın düşeceği yönünde bir hüküm bulunmadığı, şikayetçinin haciz ve satış talebinin ayakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçiler vekili temyiz etmiştir....

    Taraflar arasındaki ihalenin feshine ilişkin şikayet nedeni yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine ve şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilmek üzere HMK madde 353/1-b-2 uyarınca kaldırılmasına, şikayetin reddine, ihale bedelinin %1'i oranında para cezasının şikayetçi borçludan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir....

      Somut olayda, istinaf başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararının, kıymet takdirine itiraz edilmesi ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedenleriyle satış yapılamayacağından bahisle satış ilanının iptaline karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, kararın İİK'nın 363. maddesinde sayılan kesin nitelikte kararlardan olduğu HMK'nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda anlaşıldığından davacı vekilinin niteliği itibariyle kesin hükme yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      Somut olayda, istinaf başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararının, kıymet takdirine itiraz edilmesi ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedenleriyle satış yapılamayacağından bahisle satış ilanının iptaline karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, kararın İİK'nın 363. maddesinde sayılan kesin nitelikte kararlardan olduğu HMK'nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda anlaşıldığından davacı vekilinin niteliği itibariyle kesin hükme yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; taşınmazın talep tarihinden itibaren 3 ay içinde satılmadığını, taşınmaz satış ilanında ve şartnamede taşınmazın tapu kaydındaki şerhlerin yer almadığını, icra dosyasında takyidat raporu bulunmadığını, İİK madde 100'e yarar bilgilerin toplanmadığını, satış ilanının borçluya usulsüz tebliğ edildiğini, diğer ilgililere satış ilanı tebliğ edilmediğini, kıymet takdir raporunun ilgililere usule uygun tebliğ edilmediğini, gazete ilanın tirajı yüksek bir gazetede yapılmadığını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. II....

        ve vasıtalarla ilan edildiği, davacılara satış ilanının usulüne uygun olarak 19/04/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede KDV oranının şikayet konusu yapılmadığı, davacıların süresinde hazırlık işlemlerine ilişkin şikayet hakkını kullanmadığından, davacıların hazırlık işlemlerine ilişkin iddiaları ihalenin feshi şikayetinde değerlendirilmediği, borçlular satışa hazırlık ve satış aşamalarında usulsüzlük olduğun iddia etmiş ise de, tüm dosya kapsamı itibariyle; satışa hazırlık işlemlerinde bir usulsüzlük bulunmadığı, icra emrinin, kıymet takdir raporunun, satış ilanlarının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, usulüne uygun olarak satış ilanının icra müdürlüğü kararınca satış ilanın elektronik ortamda ilan edilmek suretiyle yapıldığı, borçluların 134/8 maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığı, ihalenin feshini gerektirecek bir neden bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine, şikayet esastan reddedildiğinden davacıların...

        bankada işlem yapma hakkının davalı bankanın kusuru ile ihlal edildiğini, müvekkilinin, 20.12.2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ulusa sesleniş programı akabinde, Türk Lirasının değerine güvenerek; altın hesabında bulunan 600 gram altınını "zaman ve değer kaybetmeksizin" türk lirasına çevirmek gayreti ile satış işlemi yapmak istediğini, ancak işbu satış talebinin davalı bankanın kusuru sebebiyle gerçekleşemediğini, müvekkilinin altın satışı talebinin davalı bankaca yerine getirilmemesi sebebiyle; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun online şikayet mekanizmasını kullanarak davalı bankayı kusurlu olarak veremediği hizmet dolayısıyla şikayet etiğini, davalı bankanın, haklı şikayet sonrası ilgili kuruma sunduğu savunma dilekçesinde; müvekkilinin işlem talebinin varlığını tartışmasız bir şekilde kabul ettiğini, altın stoku ve limitinin müşteri talebi nedeniyle tükenebileceğini savunarak soyut bir gerekçe ile müvekkilinin işlem talebinin yapılamadığını beyan...

        Davalı - ihale alıcısı T6 cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, şikayet edenin taşınmazın belirlenen değerine karşı süresinde bir itirazının bulunmadığı, şikayet eden açısından zarar unsurunun gerçekleşmediği, şikayet edenin somut bir fesat olgusu ileri sürmediği ve buna ilişkin ispata yarar delil de göstermediği gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/407 esas 2021/753 karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin o dönemdeki vekili Av....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/40 esas sayılı dosyasında tedbir talebinin ihaleden sonra incelendiğini, şikayet davası devam ediyor olmasının ve kesinleşmemesinin satış işlemlerini durduracağını, ancak satış işlemlerinin durdurulmayıp satışın yapıldığını, ihale için yapılan satış aşamalarındaki hazırlık işlemlerinin kanuna aykırı olduğunu, mükellefiyetler listesinin hazırlanmayarak İcra İflas Kanunu 100.maddesine aykırı hareket edildiğini, taşınmazın niteliğinin satış şartnamesine ve satış ilanına yazılmadığını, ipotek belgesinde yer alan hususlar ile satış ilanının çeliştiğini, satış ilanında KDV oranının % 18 olarak yanlış gösterildiğini, satış ilanında taşınmazın önemli niteliklerinde hataya düşüldüğünü, alacaklı vekili tarafından müvekkilinin 5 farklı adresine tebligat çıkarılmasının Tebligat Hukuku'na ters düştüğünü belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

        Öte yandan her ne kadar müdürlüğün talebin reddine ilişkin 17/03/2021 tarihli kararının tebliğ edilmediği ve şikayetin kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle süreye tabi olmadığı davacı tarafça istinaf dilekçesinde ileri sürülmüşse de, satışa hazırlık işlemi niteliğindeki satış ilanına ilişkin itirazların ilgilisinin kendisine satış ilanını tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet konusu yapılabileceği, satış ilanı tebliğ edilmeyen kişilerin ise en geç ihale tarihinde haberdar olduğunun kabulü ile bu tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu edilebileceği, ilgili hususun süresiz şikayete tabi olmadığı anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu