CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takipte üçüncü kişi konumunda olan şikayetçi Perihan Şık'ın aktif husumet ehliyetinin olmadığını, Silifke İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/49- 67 esas ve karar sayılı ilamında satış vaadi sözleşmesinin taşınmaz haczine engel olmayacağı gerekçesiyle "satış talebinin reddine" ilişkin müdürlük kararının iptaline karar verildiğini, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmiş olsa dahi geçerlilik süresinin 5 yıl olduğunu ve bu süre sonunda tapu kaydındaki şerhin hükümsüz kalacağını, yine bu yönde açılmış bir dava sebebiyle taşınmazın tapu kaydında icrai satışa engel olacak şekilde bir ihtiyadi tedbir şerhinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İİK’nın 106- 110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmemesi nedeni ile icra müdürlüğünün satış talebinin reddine ilişkin kararına karşı şikayet olup, bu şikayet üzerine verilen karar yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca kesindir (Yargıtay 12. HD'nin 2017/6381- 2018/12023 E-K sayılı ilamı da bu yöndedir). Bu nedenle, davacının istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/10527 sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ancak satış tarihi itibariyle şikayet olunanın haciz ve takibinin düştüğünü, takibini yenilemeksizin sadece haciz yenilemesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, şikayet olunanın 2006/10527 sayılı takip dosyasının sıra cetvelinden çıkartılarak satış bedelinin müvekkilinin dosyasına aktarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, takip talebinin yenilenmesine gerek olmaksızın haczin yenilenmesinin istenebileceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Şikayet olunan vekili, süresinde satış avansını yatırarak satış talebinde bulunduklarını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 28.03.2014 tarih ve 1763 E., 2381 K. sayılı ilamıyla, mahkemece, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada 21.04.2005 tarihli talep üzerine konulan 11.05.2005 tarihli ilk hacizden sonra 03.11.2006 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğu tespit edilmiş ise de, geri çevirme kararı üzerin getirtilen şikayet olunanın icra dosyası fotokopilerinden bu satış talebine yönelik satış avansının yatırıldığına ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, yine ......
İcra Müdürlüğünün 2020/29 Talimat sayılı dosyasından Adana ili, Çukurova ilçesi, Karalarbucağı Mah. 7084 Ada 7 parsel zemin kat 11 numaralı bağımsız bölümün ve Adana ili Çukurova ilçesi Kabasakal Mah. 5363 Ada 2 parsel 3 numaralı bağımsız bölümün satışının yapıldığını, alacaklının satış avansını yatırmaması nedeniyle satış talebinin geçersiz olduğunu, haczin düştüğünü dolayısıyla ihalenin yapılamayacağını, takip dosyasından müvekkillerine ve ilgililere gönderilen tebligatların büyük çoğunluğunun usulsüz olduğunu, İİK'nin 150/ı maddesindeki takip şartları gerçekleşmediğinden takip yolunun yanlış olduğunu, haciz alacaklarının tamamına satış ilanının tebliğ edilmediğini, satış ilanının tiraji düşük gazetede yayımlandığını, satış ilanında satışın yapılacağı yere ilişkin bilginin belirsizliğe neden olduğunu, ihalenin satış ilanında belirtilen saat dilimi arasında yapılmadığını, Melih Balcı isimli kişinin 310.600,00 TL teklifte bulunmasına rağmen 11 nolu bağımsız bölümün 310.500,00 TL'ye ihale...
HD' nin 18/05/2021 tarih ve 2021/3234 E. - 2021/4943 K. sayılı kararı) Somut olayda, satış ilanının davacıya 08/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde açıkça anılan tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir iddiası bulunmayan borçlunun satış ilanının tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü sebeplere yönelik herhangi bir şikayette bulunmadığı, ihalenin gerçekleşmesinden sonra işbu dava ile bu yöndeki iddialarını ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu satış ilanına yönelik süresinde şikayet hakkını kullanmadığından artık bu aşamada bu sebebe dayanarak ihalenin feshini talep edemez. Ayrıca HMK 355 maddesi gereği kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen yapılan incelemede de kamu düzenine aykırı olan ve ihalenin feshini gerektiren bir hususa rastlanılmamıştır....
Şikayet konusu taşınmaza 10/02/2020 tarihinde haciz konulduğu, satış talebinin ve satış avansı yatırılma tarihinin 10/02/2021 tarihi olduğu, satışın süresi içerisinde istendiği, şikayet konusu taşınmazın ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçi borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, İİK'nın 134. maddesinin beşinci fıkrasına göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı, şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine kararın doğru olduğu dava dilekçesinde özetlenen satış ilamı ve şartnamesinde mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV'nin yanlış belirlendiği ve ihalenin usulüne uygun yapılıp bir yıl içerisinde satış istenmediği usulsüz gazete ilanı ve satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu iddiasıyla taşınmaz değerinin düşük olduğu ihale sırasında sesli görüşme yapıldığı iddialarının zarar unsurunun önüne geçen sebepler olmadığı satış...
Somut uyuşmazlıkta; alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklının şikayete konu taşınmaza haciz konulmasına ilişkin talebinin İcra Müdürlüğünce 29.03.2021 tarihinde kabulüne karar verildiği ve taşınmazın tapu kaydına 30.03.2021 tarihinde haciz şerhi işlendiği görülmüştür. YHGK’nın 22.3.2006 tarih ve 2006/12-149 E. - 2006/86 K. sayılı kararında da işaret edildiği gibi, satış isteminin varlığının kabulü için bu konudaki açık talebin yanında satış giderlerinin de yatırılması gerekmektedir. Somut olayda şikayet tarihi olan 21.05.2021 itibariyle haczin ayakta ve geçerli olduğu, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/20609 Esas sayılı dosyasından gelen 09.06.2023 tarihli cevabi yazıdan da anlaşıldığı üzere alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı görülmüştür....
Şikayet olunan ... Varlık Yönetim A.Ş vekili, sıra cetvelinin hukuka uygun olduğunu, taşınmazlara 01/04/2011 tarihinde haciz konulduğunu, 07/09/2012 tarihinde satış talep edildiğini ve 19/09/2012 tarihinde 1000 TL satış avansının dosyaya depo edildiğini, süresi içinde yatırılan satış avansının haczi koruduğunu savunarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 5....
Müdürlüğü arasında paylaştırıldığını, dava konusu taşınmaza şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasından 19/08/2009 tarihinde haciz konulduğunu ve 15/08/2011 tarihinde satış talebi ile satış isteme süresinin kesildiğini, satış süresinin bir kez satış istemekle kesilmesinin taşınmaz üzerindeki haczin sürekli devam edeceği sonucunu doğurmayacağını, şikayet olunana ait haczin düştüğü halde birinci sıraya alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, taşınmaza haczin 19/08/2009 tarihinde konulduğunu, satış avansının da 15/08/2011 tarihinde yatırıldığını, taşınmaz üzerindeki haczin şikayetçinin iddia ettiği şekilde düşmediğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir....