Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet edilen ihale alıcısı cevap dilekçesinde; borçlu tarafından ileri sürülen itirazların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu ihalenin usul ve yasaya uygun olarak gerçekleştirildiğini, ileri sürerek şikayetin reddi ile şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesini istemiştir. III....

    S.2 koydurmuş alacaklılarından daha önce alacağını tahsil etmesi gerektiği, zira iptal edilen tasarrufun artık davacıya karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığından, şikayetin kabulüne karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması gerekirken, sehven onandığı anlaşıldığından, şikayetçi vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin yukarıda belirtilen onama kararı kaldırılarak, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamına göre; şikayet olunanlardan alacaklı ... tarafından borçlular aleyhine başlatılmış ilamsız takip sonucu borçlu Nazlı Bulutoğlu'na ait taşınmazın kıymet takdirinin yapılarak satış aşamasına getirtildiği, satış bedeli diğer dosyalardakiyle beraber tüm alacaklıların alacağını karşılamadığı için İİK'nın 140. maddesi gereğince ilk haczi koyması nedeniyle yetkili olan ......

      Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olup, pay ayrılan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, . diğer anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir. Borçlunun taraf sıfatı olmadığı halde şikayet olunan olarak şikayet dilekçesinde gösterilmesi doğru olmadığından, mahkemece borçlu ... yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddi gerekirken yazılı şekilde esastan reddi doğru olmamış ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan şikayetçi vekilinin borçlu ...'e yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Şikayetçi vekilinin şikayet olunan Kızılırmak ... İşletmeciliği ...'ye yönelik itirazlarına gelince; Şikayet, haciz sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir....

        davetiyesi tebliğ edildiğini, dosyada 103 davetiyesinin tebliğine yönelik bir şikayet olmadığını, Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerektiğini, Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde sadece “ödeme emri” tebliğ işlemini şikayet konusu yaptığı ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 21.03.2022 tarihinde takibi öğrendiğinin kabulünün gerektiğini, buna göre borçlunun 16.05.2022 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1'de öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra olduğundan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddini talep etmiştir....

        nun, yasal süre içinde satış talebinde bulunmadığını, bu nedenle hacizlerin düştüğünü, söz konusu icra dosyalarında şikayet olunan vekilince 03.09.2013 tarihinde, taşınmazlara haciz konulması ve satış avansının kabul edilmesi talebinde bulunulduğunu, İcra Müdürlüğü'nce bu talebin şartları oluşmadığı belirtilerek reddedildiğini, bu karara karşı, şikayet olunanın itiraz ya da şikayet yoluna başvurmadığını, ret kararının kesinleştiğini, dolayısıyla söz konusu dosyalardan taşınmaz üzerine konulan hacizlerin düştüğünü, bu nedenle müvekkili şirketin alacağının sıra cetvelinde 2. sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, alacağın 2. sıraya yazılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan ..., şikayete cevap vermemiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayetin süresinde yapılmadığını, ... 12....

          Davalı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; davacının süresi içerisinde satış talebinde bulunmadığını, davacı tarafından şikayet başvurusunun da süresi içerisinde yapılmadığını, itirazın iptaline 31/10/2019 tarihinde karar verildiğini, davacının 31/10/2020 tarihine kadar satışı istemesi gerektiğini, 22/03/2020 ile 15/06/2020 tarihleri arasında süreler durdurulduğundan en geç 26/01/2021 tarihine kadar satış istenmesi gerektiğini kararın hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı/alacaklı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı takipte satış talebinde bulunması üzerine, icra müdürlüğünün süresinde satış istenmediği gerekçesi ile takip dosyasının kapatılmasına ve talebin reddine karar verilmesi yönündeki işlemi şikayet etmiş olup, İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet söz konusudur....

          İcra Müdürlüğü' nün 2019/3621 sayılı takip dosyasında rehinli bulunan taşınmazın satışının durdurulması yönündeki talebinin reddine" karar verilmiştir. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Uyuşmazlık; Adana 8. İcra Dairesi'nin 2019/3621 E. Sayılı dosyasından yapılan satış işlemine ilişkin memur muamelesini şikayet niteliğindedir....

          Davacı vekili tarafından satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediği ileri sürülmemiş, satış ilanının tebliğinden itibaren taşınmazın bir kısım vasıflarının satış ilanında hatalı yer aldığına ilişkin süresinde şikayet yoluna başvurulmamıştır....

          Müdürlüğünün 2009/5297 sayılı dosyasına gönderildiğini, paranın bu dosya alacağını karşılamadığı gerekçesiyle sıra cetveli düzenlenmeksizin şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini, bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerinde birden fazla haciz bulunduğunu, şikayet olunanın haczinin ....02.2009 tarihinde kesinleştiğini, iki yıl içinde satış istenmediğinden ....02.2011 tarihinde haczin düştüğünü, haczi düşen alacaklıya satış bedelinden pay ayrılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, ipotek alacaklısının satış istediği tarihte iki yıllık satış isteme süresinin dolmadığını, bir alacaklı tarafından satış istendiğinde artık diğer alacaklıların da ayrıca satış istemelerine gerek olmadığını, bu nedenle müvekkilinin haczinin düşmediğini savunarak şikayetin reddini istemiştir....

            ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri ve kıymet takdir raporu tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığı, satışa konu taşınmazın kıymet takdirinin düşük belirlendiği, yaklaşık 2 yıl önce yapılan kıymet takdirinde emsal taşınmazlar ve fiziksel koşulların hesaplamada dikkate alınmadığı, rapor tarihi ile satış tarihi arasında geçen sürede taşınmazın değerinin çok arttığı, raporda taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğunun belirtilmediği, pay sahiplerine satış gününün tebliğ edilmediği, satış ilanının hatalı düzenlendiği, duyuruda sadece taşınmazın tapu bilgilerine yer verildiği, taşınmazın açık adresinin yazılmadığı ve bu durumun ihaleye katılımı etkilediği, pandemi koşullarının dikkate alınmadığı ve bu süreçten ekonomik olarak etkilenildiği, Türkiye genelinde 13.03.2020 tarihinde duran sürelere riayet edilmediği şikayetleri ile 04.07.2017 tarihli ihalenin feshini talep etmiştir. II....

              UYAP Entegrasyonu