İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca; “İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.” Aynı maddenin 7. fıkrasına göre ise; “Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.”...
Aynı Kanunun 134/7. maddesinde de, "satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez." şeklinde düzenleme mevcuttur. Somut olayda ihaleler 10.10.2014 tarihinde yapılmış; şikayetçi tarafından taşınmaz ihalelerinin feshi talebiyle 01.12.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurulmuştur. Şikayetçiye satış ilanı tebligatı usulüne uygun yapılmış olup, şikayetçi ihalelerden itibaren 7 günlük süreden sonra ihalelerin feshi isteminde bulunmuştur. O halde mahkemece, İİK’nun 134/2. maddesi uyarınca istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....
Aynı Kanun'un 134/7. maddesinde de; "Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez" şeklinde düzenleme mevcuttur. Somut olayda ihaleler 25/12/2015 tarihinde yapılmış; şikayetçi borçlu tarafından taşınmaz ihalesinin feshi talebiyle 05/01/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurulmuştur. Borçluya satış ilanı tebligatı bizzat kendisine tebliğ edildi şerhi ile usulüne uygun yapılmış olup, şikayetçi borçlu ihaleden itibaren 7 günlük süreden sonra ihalelerin feshi isteminde bulunmuştur. O halde mahkemece, İİK’nun 134/2. maddesi uyarınca istemin süre aşımından reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Rehin alacaklısı .... vekilinin şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak,... plakalı aracın satışına ilişkin ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, şikayetçinin satış talebinin bulunmadığı gerekçesi ile istemin aktif husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
şikayet niteliğindedir....
Ancak satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. ihalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunu ileri süremez. Kıymet takdir raporunun tebliği içinde aynı kural geçerlidir. Dolayısıyla kıymet takdir raporunun veya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, kendisine usulüne uygun tebligat yapılan borçluya değil, tebligat yapılmayan ilgilisine şikayet hakkı verir. Bu nedenle davacı tarafça kıymet takdir raporu veya satış ilanının tüm ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair şikayet sebepleri yerinde görülmemiştir. Ayrıca ihalenin şeffaf koşullar altında gerçekleştirilmediği iddiası somut olarak ispatlanamamıştır....
İcra Dairesi'nin 2020/1618 E. sayılı takip dosyasının içeriğine göre, taşınmazların kıymet takdirine ilişkin keşfin yapıldığı 05.01.2021 tarihi itibariyle kıymet takdirinin kesinleştiği, kıymet takdirinin kesinleşmesinden itibaren 2 yıllık süre dolmadan ihalenin gerçekleştirildiği, ihale bedellerinin taşınmazların muhammen bedellerinin %50'si ve satış giderlerini karşıladığı, tapu kaydına göre başka rüçhanlı alacağın mevcut olmadığı, satış kararına uygun olarak yeterli sürede satış ilanlarının ve elektronik ortamda ilanın yapıldığı, her ne kadar dava dilekçesinde 27.09.2021 tarihinde ihaleleri yapılan taşınmazlar yönüyle de ihalelerin feshi talep edilmişse de, bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresinden sonra 05.10.2021 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu, 28.09.2021, 29.09.2021 ve 30.09.2021 tarihli ihalelerden itibaren 7 günlük yasal sürede 05.10.2021 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu görülmüştür....
Davalı alacaklı banka cevap dilekçesinde özetle; zarar unsuru oluşmadığını, satış ilanının tebliğinden makul süre sonra ihalenin gerçekleştiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “…Bağımsız bölümün muhammen bedelinin 137.500,00 TL, satış bedelinin 640.000 TL olduğu, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu görülmektedir. Bu durumda, şikayetçi borçlu yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. İİK'nın 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde; işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği …”gerekçesi ile “Davacının ihalenin feshi talebinin USULDEN REDDİNE, İşin esasına girilmediğinden davacılar aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına ” karar verilmiştir. Şikayetçi borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; şikayet dilekçesindeki nedenlerle ihalenin feshini istemiştir....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; İİK'nın 103. maddesi gereğince gönderilen davetiye ile kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebligatlarının borçluya usulsüz tebliğ edildiğini, diğer ilgililere yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporunun, şikayet konusu taşınmazlar görülmeden düzenlenmesi nedeniyle usulsüz olduğunu, satış ilanının adliye ilan tahtasına ihaleden makul bir süre önce asılmadığını, belediye ilanının da satıştan bir ay önce yapılmadığını, satış ilanında elektronik satış tarihlerinin ve taşınmazların önemli özelliklerinin yazılmadığını, mükellefiyetler listesinin hazırlanmadığını ileri sürerek tapunun 7 parselinde kayıtlı 5 ve 7 bağımsız bölüm numaralı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep etmiştir. II....
Ç- Taşınmaza ilişkin son takyidatların dosya içine alınmadığı, malın aynından doğan vergi borcu ve gecikme cezasının olup olmadığına dair belgelerin getirilmediği, hangi ödemelerin alıcıya ait olduğu ve taşnmazın aynından doğan masrafların satış bedelinden karşılanacağının yazılmamış olması ve taşınmazın ayırt edici vasıflarının ilanda yer almaması; satış ilanı şikayet eden vekilinin kayıtlı e posta adresine tebliğ edilmiş olmasına rağmen İİK 16 madde uyarınca 7 günlük sürede şikayete konu edilmeyen bu hususların ihalenin feshi dava esnasında incelenmesi mümkün olmadığından şikayet dilekçesinde yer alan 4,5,8 ve 9 madde numaralı fesih nedenleri yerinde görülmemiştir. D- Artırma ilanı ile satış arasında öngörülen olmaması ve ikinci satış tarihinin yasa uyarınca tayin edilmemiş olmaması; taşınmaz satış ilanı 20/06/2019 tarihinde yapılmış, satış ise 17/09/2019 tarihinde yapılmıştır. Arada 1 aylık süreyi geçkin zaman zarfı olduğu aşikardır....