Sayılı dosyası üzerinden 04.10.2023 tarihinde gerçekleşecek satışın ve satış işlemlerinin, müvekkili şirket hakkında konkordato talebinde bulunulması ve konkordato sürecinin gerçekleşecek olması nedeniyle İİK'nın 308 ve devam eden maddeleri gereği tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Talep, müflis şirketin tasfiyesi sırasında yapılan satışın ve satış işlemlerinin durdurulması istemine ilişkin olup, mahiyeti itibariyle iflas tasfiyesi sırasında yapılan işlemlerle ilgili İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet kapsamına girmektedir. Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup, açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir....
Somut olayda, davacı tarafından, davalı banka ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'ndeki kefaletinin, eş rızası bölümündeki imzanın eşine ait olmadığı, eşinin okur yazarlığı bulunmadığı, bu nedenle kefaletinin geçersiz olduğu iddia edilerek menfi tespit davası açılmış ve icra dosyasındaki satış işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir talebinde bulunulmuştur. İİK'nun 72/3 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün olmadığı gibi, teminatlı ya da teminatsız olarak uygulanabilecek tedbir türü de icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesidir. Davacı tarafın talebi, satışın durdurulmasına ilişkin olup, İİK'nun 72/3 maddesine göre tedbiren satışın durdurulması da mümkün değildir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İlk Derece Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Bursa 15. icra müdürlüğünün 2019/2260 esas sayılı dosyada ödeme emri, sair işlemler, taşınmazların satışı ve kıymet takdirine itiraz edilerek açılan davanın reddi yolundaki hükmü istinaf incelemesi neticesi kaldırıldığı halde dava sonuçlanmadan, karar kesinleşmeden taşınmazın satışının yapılmamayacağı göz ardı edilerek satış ilanı hazırlandığını, satışın tedbiren durdurulması ve satış kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi : Şikayetin reddine karar vermiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili İlk Derece Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Bursa 15. icra müdürlüğünün 2019/2263 esas sayılı dosyada ödeme emri, sair işlemler, taşınmazların satışı ve kıymet takdirine itiraz edilerek açılan davanın reddi yolundaki hükmü istinaf incelemesi neticesi kaldırıldığı halde dava sonuçlanmadan karar kesinleşmeden taşınmazın satışının yapılmamayacağı göz ardı edilerek satış ilanı hazırlandığını, satışın tedbiren durdurulması ve satış kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi : Şikayetin reddine karar vermiştir....
Aile Mahkemesinde 2021/480 nolu dosyada davacı vekili talepte bulunduğunu, takip konusu senetlerin İ.İ.K. ve borçlar kanunu çerçevesinde değerlendirilmesinin yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, satışın durdurulması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesin talep etmiştir....
durdurulmasını istediklerini belirterek, satışın ve takibin durdurulmasına, icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2008/28828 esas sayıl dosyasına konu haczin tezkerenin ilk oluşma tarihi olan 11.02.2009 tarihi itibari ile tapu üzerine şerh edilmesine, satışın telafisi güç zararlara sebebiyet verilmemesi amacı ile tedbiren durdurulması talep ettiği anlaşılmıştır.O halde, anılan hacze karşı şikayeti inceleme yetkisi haciz yazısını doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yazan icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine aittir. Bu durumda uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Silivri 1. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, şikayet konu ihalenin 29.01.2020 tarihinde gerçekleştirildiği, satışın durdurulması yönünde bir tedbir kararının bulunmadığı, şikayetçinin alacaklı olduğu İskenderun İcra Dairesi'nin 2018/23843 E sayılı dosyasından yazılan talimatla Dörtyol İcra Dairesi'nin 2018/943 Talimat sayılı dosyasında gerçekleştirilen ihaleden sonra ihale bedelinin ödenmemesi sebebi ile verilen ihalenin düşürülmesine ilişkin karara karşı yapmış olduğu şikayet başvurusunun, davaya konu Küçükçekmece 3.İcra Müdürlüğünün 2019/14093 esas sayılı dosyası ile yapılan ihale tarihinden önce, 19.11.2019 tarihinde reddolunduğu ve karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, Dörtyol İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/194 Esas-274 karar sayılı davanın sonucu beklenilerek karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, T1 tarafından açılan ihalenin feshi davasının sonucunun beklenilerek sonuca göre karar verilmesi...
Buna göre, icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle, icra mahkemesine başvuruda satışın durdurulması istemi ile birlikte ihalenin feshi istemi ileri sürülmüş ise de, ihaleden sonra satışın durdurulması söz konusu olamayacağından icra mahkemesine başvurunun bütün halinde ihalenin feshi istemi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu nedenlerle davalının davayı kabul etmesi nedeni ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, kabul nedeniyle davanın kabulüne, ihalenin feshine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalı tarafından davanın kabul edilmesi nedeniyle, İstanbul 3....