İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2019 NUMARASI : 2018/637 ESAS 2019/137 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Alacaklının, satışın durdurulması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir....
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Somut olayda, şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasında 27.10.2006 günü bedeli paylaşıma konu taşınmaza haciz konulduğu, 21.10.2008 tarihinde satış avansı yatırılarak satış istendiği, bu talep üzerine 14.05.2009 tarihinde ihale yapıldığı, ancak Demirci İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.06.2009 tarih ve 42 Esas, 68 Karar sayılı ilamı ile ihalenin feshine karar verildiği, kararın 15.09.2009 tarihinde kesinleştiği, ihalenin feshi davası nedeni ile satışın iki yıllık süre içinde yapılamadığı, şikayet olunanın 03.11.2010 tarihinde satış avansı yatırarak satış talebinde bulunması üzerine 24.08.2012 tarihinde ihalenin yapıldığı ve hazırlanan 18.03.2012 tarihli sıra cetvelinde satış bedelinin garameten şikayet olunan alacaklı A.. Ö.. ve Vergi Dairesine paylaştırılarak ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, durumun aciliyeti, icra dosyasındaki satışın gerçekleşmesi halinde telafisi mümkün olmayan zararların doğacağı ve davacının daha fazla mağdur olmaması için ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5339 Esas sayılı takip dosyasından yapılacak olan satışın dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verildiği, itiraz eden vekilinin belirttiği itiraz sebeplerinin davanın mahiyeti itibariyle yerinde görülmediği, tedbir kararında yazılı gerekçenin henüz ortadan kalkmadığı, talepten bir gün sonra satışın olması nedeniyle duruşma açılmadığı gerekçesiyle muteriz ... vekilinin satışın tedbiren durdurulması kararına itirazının reddine karar verilmiştir. Kararı, İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Eden vekili temyiz etmiştir....
E. sayılı takip dosyasında hazırlanan .... tarihli sıra cetvelinde müvekkiline pay ayrılmadığını, oysa müvekkilinin alacağının işçi alacağından kaynaklandığını ve imtiyazlı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin haczinin ilk kesinleşen haciz olduğunu ve yasal süresi içerisinde satışın yapıldığını, şikayetçi yönünden İİK'nın 100. maddesindeki hacze iştirak şartlarının oluşmadığını, şikayetçinin dayandığı ilamın dava tarihinin müvekkilinin takip tarihinden sonra olduğunu, satışın yasal süresinde yapıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/12 ve 2007/4749 sayılı takip dosyalarındaki mahcuz malların satışına ilişkin işlemlerin iptalini ve satışın durdurulmasını istemiş, mahkemece şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü alacaklılar vekili temyiz etmiştir. Borçlu ...(Petrol Pazarlama Şirketi kısa adı ...) ile 3. kişi Irak Cumhuriyeti Petrol Bakanlığı davaya asli müdahale talebinde bulunmuş ve mahkemece 07.06.2012 tarihli celsede müdehale talebinin kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle davacı 3. kişinin istemi şikayet niteliğinde olup, şikayet, HMK anlamında bir dava olmayıp, takip hukukuna özgü bir kanun yoludur. Şikayetin, şikayet eden ve şikayet olunan (karşı taraf) olmak üzere iki tarafı olup, davaya müdahale söz konusu olamaz. Zira şikayet, mümkün olduğu kadar çabuk sonuçlandırılmalıdır ve katılma imkanı ile müdahalede bulunan kişiye şikayetin süresinden sonra talepte bulunma imkanı tanımaz. Bu nedenle Borçlu ......
İcra Müdürlüğü'nün 2016/21 Talimat) sayılı dosyasından işlem yapılarak ... plaka sayılı aracın kaydına İcra Satış Şerhi işlenilerek tescilinin ihale alıcısı adına yapılmasına karar verildiği, ilgili işlemin kaldırılması talebiyle şikayet yoluna başvurulduğu, şikayet konusu işlemin icra müdürlüğü tarafından yapılan işlemi şikayet olduğu, asıl icra dosyası Mersin İcra Müdürlüğü'nde olduğu, Kayseri İcra Müdürlüğü'nün talimat gereği işlem yaptığı, şikayetin o yer mahkemesince incelenmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nın 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır....
Tüketici Mahkemesinin 2019/657 Esas sayılı dosyasında açılan davalarda cebri icra yolu ile satışın durdurulması yönünde verilen tedbir kararlarının halen devam ettiği dikkate alındığında bu malik davacı yönünden satış işlemlerinin tedbir kararı gereği durdurulması gerektiği açıktır. Mahkemece, T15 Helvacı, İlham Ercan, Necmi Türk, T15 Özdemir, Esma Cansu, Coşkun KoçakT15 Sedat Aslankeser yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddi T3 yönünden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar davacı tarafça açılan davada geçici olarak satışın durdurulması talebinde bulunulmuş ise de, bu talebin ilk derece mahkemesince 02/04/2021 tarihli tensip ara kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmış olup, İcra İflas Hukukunda geçici hukuki korumalar pek çok bakımdan klasik ihtiyati tedbirlerden ayrılmakta olup, HMK'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde kararlar olmayıp, takibin veya satışın geçici durdurulmasına yönelik kararlar İcra İflas Kanununda özel olarak düzenlenmiş takip hukukuna özgü kararlar olması sebebiyle HMK'nun 397/2 maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bu sebeple icra mahkemesince davacının satışın durdurulması talebinin reddine ilişkin ara karar istinafı kabil kararlardan olmayıp, kesin nitelikte bulunduğundan bu ara karara yönelik istinaf başvurusu talebinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Buna göre İcra Mahkemesince 85.maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....