Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, borçlu tarafından yapılan taşınmazın satışı için taraflara yetki verilmesi talebinin ve satışın durdurulması talebinin reddine dair memur işleminin iptaline ilişkin olup, her iki şikayet yönünden de anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 19/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Buna göre İcra Mahkemesince 85.maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103.maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet taktirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenilmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263.maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlara karşı, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak ve malın değer ve miktarının 7.000 TL'yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....
Kıymet takdirine ilişkin şikayete dair icra mahkemesince verilen kararlar, İİK'nun 128/a-son. maddesi uyarınca temyizi kabil kararlardan olmayıp, kararın temyiz edilmiş olması İİK'nun 365/2. maddesi uyarınca satışın durdurulması sonucunu doğurmaz. Bir başka deyişle, kıymet takdirine ilişkin şikayet hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararla kıymet takdiri artık kesinleşmiş olup, bu aşamadan sonra, kıymet takdirine yönelik itirazlar ancak ileri sürülmesi halinde ihalenin feshi davasında irdelenebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, 03/02/2022 tarihli ihalenin feshi ve satışın durdurulmasına ilişkindir. 02/03/2005 Tarih 5311 Sayılı Kanunun 24. maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 363 maddesi ile icra mahkemesince verilen kararlardan hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi...
Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satış talebinin reddi, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın savcılık makamınca aldırmış olduğu kararın başlı başına usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, İcra iflas kanunu ve HMK düzenlemesine göre bu hususta karar merciinin icra hukuk mahkemesi ve genel yetkili mahkemeler olduğunu, davacının ihale tarihinden birgün önce icra dairesine satışın durdurulması yönüne talepte bulunduğu, icra dairesince kabul görmeyen bu talebin şikayet yolu ile mahkemeye taşındığını, mahkemenin 2020/189 E, 2020/292 K, 21/07/2020 tarihli kararı ile şikayetin ret olunduğunu, davacının aynı zamanda menfi tespit davasının görülmüş olduğu 21/07/2020 tarihinde Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/236 E sayılı dosyası üzerinden satış işleminin durdurulması yönüne talepte bulunduğunu, Mersin 1....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/100 E. sayılı dosyasında mahkemece 12.03.2023 tarihinde gemilerin satışlarının durdurulmasına karar verildiği, satışın durdurulmasına ilişkin kararın icra müdürlüğüne bildirildiği, icra müdürlüğünce mahkeme kararı uyarınca satışın durdurulmasına karar verildiği, akabinde icra mahkemesince kıymet takdiri şikayetinin usulden reddine karar verildiği ve satışın durdurulması kararının da hükümsüz kaldığı, icra müdürlüğünce satış işlemlerine kaldığı yerden devam edilerek 17.04.2023 tarihli ihalede geminin satışının yapıldığı görülmüş ise de; yeniden satış günü belirlenmeden yapılan ihalede, satışın durdurulması kararı talep ve tâlibi etkilediğinden bu hususun ihalenin feshi sebebi oluşturduğu kuşkusuzdur. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetin kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce verilen 22.10.2015 tarih ve 2015/13-113 Esas ve Karar sayılı kararın temyiz yolu açık olmak üzere verildiği ve henüz kesinleşmemesi nedeniyle İİK'nun 364. maddesi gereğince icra müdürlüğünün vermiş olduğu satışın düşürülmesi kararının şikayet konusu yapıldığı, mahkemece temyiz isteminin Yargıtayca reddedilmesi gerekeceğinden bahisle icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ve şikayetin halen derdest olduğunu, bu şikayetin sonucu beklenmeden yapılan satışın usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, satıştan önce yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun kabulü sonucu taşınmazdaki haczin kaldırılmış olması nedeniyle ortada geçerli bir haciz kalmadığından şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz hakkında ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında yapılan meskeniyet şikayetinin başvuru tarihinin 14.02.2013 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 15.3.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, meskeniyet şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının 17.9.2015 tarihinde, yani ihaleden çok sonra kesinleştiği anlaşılmıştır....