Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. lehine verilen rehin 13.01.2009 tarihinde trafik kaydına işlenmiş olmakla menkul rehni, şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3521 Esas sayılı dosyasında takibin kesinleştiği 25.08.2010 tarihinden evvel kurulduğundan şikayet olunan 3. şahsın iyiniyetinin ortadan kalkacağı ve böylece öncelikli olarak menkul rehni alacaklısına ödeme yapılması gerektiği bu sebeple birinci sırada asıl dosyada şikayetçinin .../... alacağının yer alamayacağı belirtilerek, asıl dosyada şikayetin reddine, birleşen dosyada şikayetin kabulüne, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3521 Esas sayılı dosyasında yapılan sıra cetvelinin iptali ile şikayetçi T. ... A.Ş.'nin ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2011/1264 Esas sayılı dosyasındaki rehinli alacağı birinci sırada olacak şekilde sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine, karar verilmiştir. Kararı, birleşen dosyada şikayet olunan ... End. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir....

    Davalı kefiller yönünden yapılan itirazda incelenmiş olup, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ---- sayılı dosyasında icra takibi yaptığı, taşınmazları sattırdığı, ------ alacağını bu yolla tahsil ettiği rehin açığı belgesinde yer almaktadır. Ancak rehin açığı belgesinde sadece borçlunun davalı şirket olarak gösterilmesinin nedeni; ipoteğin kefillerin kefalet borcu için değil sadece ------borcu için verildiğinden elbette kredi borçlusu şirketin isminin sadece yer aldığı, kefillerin isminin yer almaması gerektiği nedeniyle davalı kefillerin bu yönden olan itirazlarına da itibar edilmemiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet edilen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayet eden vekili, Gaziantep 8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/15467 Esas sayılı takip dosyası ile şikayet edilen banka tarafından icra takibi yapıldığını, ... plakalı araç üzerinde müvekkilinin rehni bulunmasına rağmen aracın satıldığını, kendilerine satışla ilgili hiçbir tebligatın yapılmadığını ileri sürerek, yeniden sıra cetveli yapılarak satış bedelinin taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, davanın süresinde açılmadığını, trafik siciline kaydedilmeyen ve pol-net kayıtlarında görünmeyen rehin kaydına dayanılarak rüçhan hakkı talep edilemeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

        KARAR Davacı, satın aldığı taşınmazı, üzerinde davalı lehine ipotek mevcutken aldığını, dava dışı Lütfü Bilgili'nin borcunu ödememesi üzerine davalının ipotekli taşınmazın satışını istediğini, icra dairesi aracılığıyla satılan taşınmazın satılan miktar dışında bir kısım alacağı kaldığını, geri kalan bu alacak için de davalının, hem kendisi hem de dava dışı Lütfü hakkında rehin açığı belgesi aldığını, taşınmaz icra dairesi vasıtasıyla satıldığından ipotekli alacaklıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli takip nedeniyle %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının ipotekli taşınmazı satın almakla hem ipotek veren 3. kişi, hem de ipotek limitiyle sınırlı olmak kaydıyla müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluk altına girdiğini, davacının sadece taşınmaz bedeliyle değil, taşınmazdaki ipotek miktarıyla sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 204/1, 62, 53, 158/1-j-son, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ..., sanıklar ... ve ... müdafii, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar ... ve ...’ın uzun süredir yanlarında müdür olarak çalışan sanık ...’e .... plakalı aracı satılmış gibi göstererek sanık ...’in katılan bankadan 09/01/2008 tarihli 78.000 TL’lik oto kredisi kullanmasını sağladıkları ve bu krediyi alırken katılan bankaya sahte olarak tanzim edilen Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğünün rehin kaldırma yazısı verdikleri iddia edilen olayda; dosya arasında bulunan sahteliği iddia edilen belgenin trafik rehin belgesi olduğu ancak alınan bilirkişi raporunda rehin kaldırma belgesinin sahte olduğunun bildirildiği ve trafik rehin belgesi üzerinde...

            Öte yandan gerek süreli gerek süresiz şikayet ancak icra takibi sonuçlanıncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamaz. (Dairemizin 2015/32094 Esas, 2016/2114 Karar no ve 26/01/2016 tarihli kararı) Somut olayda; takibe konu gayrimenkulun (29/01/2018 tarihinde) yapılan ihale sonucunda alacağa mahsuben alacaklıya ihale edilip akabinde (alacaklı vekilinin 05/03/2018 tarihli talebi üzerine 07/03/2018 tarihli) Rehin Açığı Belgesi düzenlenerek icra takibi sonuçlandırıldıktan sonra (23/03/2018 tarihinde) şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır....

              İİK'nın 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. İcra müdürlüğünün İİK’nın 120. maddesine göre yetki belgesi verilmesine ilişkin kararı ile yetki belgesinin iptali istemleri bir hakkın yerine getirilmemesi, sebepsiz sürüncemede bırakılması veya kamu düzenine aykırılık niteliği taşımadığından İİK'nın 16/1. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresine tabidir....

                Davalı vekilleri, müvekkillerinin 14.01.2002 tarihinde ... isimli şahsa Türkkan Emprime Ahre San.Tic.A.Ş 'nin davacıya olan kredi borcunun güvencesi için davacı lehine kendilerine ait olan taşınmaz üzerinde sadece ipotek kurmak üzere vekalet verdiğini, müvekkillerinin yetkilendirdiği vekiline borçlanma konusunda yetki vermediklerini, müvekkilinin sorumluluğunun sadece rehin veren 3.şahıs konumu ile sınırlı olduğu, bu durumun Bursa 6. İcra Hukuk Mahkemesi' nin kesinleşen 2006/695-2007/468 E/K sayılı kararı ile sabit olduğunu,rehin açığı belgesine dayanılarak müvekkillerinin sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, idda, savunma, benimsenen birkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların ...'...

                  İcra Dairesinin 2020/752 Esas sayılı icra takip dosyasında şikayet eden Suat Sezgin'in rehine dayalı alacağının rüçhanlı alacak olduğunu, dolayısıyla icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetvelinde birinci sıranın kendisine verilmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinde bulunan sırasına itiraz ettiği görülmüştür. Davacı itirazının süresinde olduğu anlaşılmış olup alacağın miktarına değil, sadece sıraya ilişkin itirazda bulunulduğundan yargılama şikayet müessesesine uygun olarak yürütülmüş, bu kapsamda duruşma günü verilmesi ve karşı tarafa davetiye tebliğ edilmesine gerek görülmemiştir. Şikayet esasına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise; T4nin ilgili araç üzerindeki haczinin 16/08/2016 tarihli olduğu, rehin alacaklısının hacizli mal üzerine 20/06/2017 tarihinde rehin koyduğu, bu haliyle rehin alacaklısının rehin hakkının haciz yüküyle birlikte oluştuğu ve konulan rehinin haczin önüne geçmesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir....

                  Banka, hatalı ekspertiz raporu nedeniyle uğradığı zararı, davalıdan eksperden talep edebilmesi için öncelikle teminat olarak alınan ipoteği paraya çevirmesi ve satıştan sonra ödenmeyen bir alacağının kalması halinde bunun için kesin veya geçici rehin açığı belgesi (İİK m.152, 150/f) alınması, ayrıca asıl borçlu hakkında tüm takip yolları tüketilmesine rağmen, tahsil edilemeyen bakiye alacak için aciz vesikası alınması (İİK m.105) zorunludur. Zira ödenmeyen kredi borcunun, rehin paraya çevrilerek veya asıl borçludan tahsili halinde, eldeki davanın konusuz kalacağı açıktır. Bu nedenle, asıl borçlu hakkında aciz vesikası ve rehin açığı belgesi alındıktan sonra eldeki davaya devam edilmesinde davacının hukuki yararının olduğu kabul edilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu