Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; İİK 149/b maddesi uyarınca, ipotek 3. kişi tarafından verilmiş ise taşınmaz maliki üçüncü kişinin adı soyadı ve adresinin takip talebinde yazılması gerektiği, somut olayda takip talebinde ve icra emrinde davacı isminin 7 nolu bentte rehin veren 3. şahıs olarak ayrıca yazılmış olduğu, takip alacaklısı taşımazın satışından elde edilen paradan alacağına tamamen kavuşamaz ise icra dosyasında "rehin açığı belgesi" alarak hiçbir işlem yapamayacağı, davacının sorumluluğunun ipotek ettiği taşınmazın satış bedeli ile sınırlı olacağı, ipotekli taşınmaz icra dosyasında satılmadan ilerideki satış bedelini tahminen belirleyerek davacı sorumluluğunun bu bedel ile sınırlı olduğunu söylemenin mümkün olmadığı gerekçesiyle açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılar ... Pazarlama ve Dış Tic. A.Ş. ve ... Sentetik Dokuma San. Tic. A.Ş.'den ticari alış veriş yapan ... Ev Tekstili San. Tic. Ltd. Şti. ve ......

    İcra Müdürlüğünün 19.11.2012 tarih 2010/22704 Esas sayılı rehin açığı belgesine dayanmaktadır ve İİK 68'de ki belgelerden sayılır ve de rehin açığı belgesine itiraz edilememektedir. Rehin açığı belgesinin düzenlendiği icra dairesinin bulunduğu yetki alanında da icra takibi yapılabileceğinden İstanbul icra dairelerinin yetkisiz olduğu itirazı haksızdır. Bu itibarla rehin açığı belgesinde düzenlenmiş olan 108.005,90 TL yönünden yapılan itirazın haksız olduğuna karar verilmiştir. Davalı borçlunun itirazında haksız olması sebebiyle davacı alacaklı lehine tazminata hükmolunarak aşağıdaki şekilde kurulan hükümle yargılama sonuçlandırılmıştır..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulüne; İstanbul 14....

    İcra Müdürlüğü'nün 2016/9871 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 20.12.2016 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan 1. derece rehin alacaklısına rehin bedelinden fazla pay ayrılmak suretiyle şikayetçi 2. derece rehin alacaklısının rehin hakkının yok sayıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şİkayet olunan vekili, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun şekilde tanzim edildiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, şikayet olunan takibinin 60.000,00 TL alacak yönünden kesinleştiği, işlemiş faizin ayrıca tartışma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17....

      İcra Dairesinin 2019/739 esas sayılı takip dosyasında satış kesinleştikten itibaren rehin açığı belgesine dayalı olarak 1 yıllık süre geçmeden alacaklı tarafça haciz yolu ile takip talebinde bulunulduğundan, ayrıca ödeme emri tebliğine gerek yoktur. Bu nedenle davacı tarafın istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 8....

      ye olan kefilliği gerekçe gösterilerek, ipotek verdiği taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, davacının kefili olmadığı bir kredi borcu için, oğlu o dosyada kefil olduğu diye ve müteselsil kefaletten bir borç doğduğundan hakkında takip yapıldığını ve taşınmazının satıldığını, bankanın aldığı rehin açığı belgesine istinaden ...'in kullandığı krediden borcun geri kalanı için yeniden takip başlattığını, ancak davacının zaten kefil olmadığı kredi nedeniyle taşınmazının satıldığını, ipotekte paraya çevrildikten sonra, bu kez rehin açığı belgesi verilmesi ve takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davacının Dinar İcra Müdürlüğü'nün 2015/59 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

        - K A R A R - Davacı, dava dışı alacaklı bankanın dava dışı ... ve arkadaşları hakkında ipotekli takip başlattığını, kendisinin bu icra dosyasındaki borcu ödemek için taahhütte bulunduğunu, alacaklı banka ile anlaşıp faiz oranını düşürerek 50.970,36 TL ödeme yaptığını, bankanın icra dosyasındaki alacağının 26.127,00 TL lik kısmını davalıya temlik ettiğini, davalının icra takibine devam ederek rehinli taşınmazı satın aldığını, kalan alacağa ilişkin olarak ise rehin açığı belgesi alarak yeni bir takip başlattığını, bu takipte faizin %180 üzerinden hesaplandığını, davalının rehin açığı belgesine dayanarak yeni bir takip başlatamayacağını, aynı dosya üzerinden takibe devam etmesi gerektiğini, istenilen faizin öğretiye aykırı olduğunu belirterek icra dosyalarına borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı 01.01.2013 tarihinde vefat etmiş, davaya davacının mirasçıları dahil edilerek devam edilmiştir....

          Somut olayda borçlu aleyhinde başlatılan ipotekli takipte, ipotekli taşınmazın ihale edildiği ve ihalenin 09.03.2011'de kesinleştiği, ihale bedelinin ipotekli borcun tamamını karşılamadığı, 20.09.2011 tarihinde kati rehin açığı belgesi düzenlendiği, alacaklı vekili tarafından bu belge ile yeni bir takip dosyasında icra emri düzenlenerek hacizler yapılması talebi üzerine, İcra Dairesince, takip talebinin kabul edildiği, ancak yeni bir icra emri düzenlenerek bu yeni dosya üzerinde haciz yapılması talebinin, asıl dosyadan takibe devam edilerek hacizler yapılabileceğinden reddedildiği, işleme karşı İcra Mahkemesine yapılan şikayetin yasaya aykırı bir işlem olmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir....

            ye kullandırılan krediler nedeniyle başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir İcra takibine konu genel kredi sözleşmesinde davalı ... A.Ş. asıl borçlu, ... ve ... kefil sıfatı ile imzalarının bulunmasından dolayı icra takibi başlatılmıştır. Kredi sözleşmesi uyarınca ipotek alınan taşınmazın satış suretiyle davacı bankaya 114.135,53 TL'ye satıldığı 135.864,47 TL kesin rehin açığı belgesi bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Kredi kullanan asıl borçlu....'nin toplam kredi borcundan rehnin paraya çevrilmesi suretiyle yapılan ödeme düşüldükten sonra kesin rehin açığı belgesinde gösterilen miktardan da sorumluluğu bulunmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sonuçlanan ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı değildir. Davalı ...'in imzası bulunan kredi sözleşmesinde ilk sayfada sözleşme bedelinin 500.000.000.000 TL olduğu yazılıdır. Ayrıca iki yerde de bu şekilde kayıt bulunmaktadır....

              . - K A R A R - Dosyadaki yazılara, Mercii Hakimliğince uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle davacı alacaklının 04.11.2002 tarihli takibinin rehin açığı belgesine de dayanmış olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, 01.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Meskeniyet iddiası K A R A R Dava konusu uyuşmazlık, rehin açığı belgesi ile başlatılan takipten kaynaklanan şikayete ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu