Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir, zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Şikayete konu taşınmazda T.C....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde hem meskeniyet hem de maişet şikayetinde bulunulduğu, şikayete konu 11 adet taşınmazın belirtildiği, ancak bu taşınmazlardan hangisinin meskeniyet şikayetine konu edildiğinin, hangisinin maişet şikayetine konu edildiğinin belirtilmediği, mahkemece bu hususu açıklaması için davacı vekiline süre verildiği, ancak davacı vekili tarafından duruşmada sadece Köyiçi Mevkiinde bulunan yerlerin müvekkilinin haline münasip evi olduğunun belirtildiği, ancak somut olarak hangi parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulduğunun belirtilmediği, mahkemece de bu hususun şüpheye mahal vermeyecek şekilde açıklattırılmadan keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra 5 parsel yönünden meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Yine şikayet dilekçesinde davacı tarafından Konya 1....
Meskeniyet şikayetinin satış isteme süresini durdurmaması, alacaklı taraflarca da bir yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunulmamış olması karşısında, şikayet tarihi itibariyle geçerli hacizler var ise de, karar tarihi itibariyle hacizlerin hükümsüz kaldığı tespit edilmiştir. Meskeniyet şikayetine konu hacizler karar tarihi itibariyle hükümsüz kaldığından, iş bu şikayet konusuz kalmıştır. Bu haliyle mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilecektir. (Dairemizce aynı yönde verilen 2019/2261 E 2021/379 K sayılı karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2021/3814 E 2021/7596 K sayılı kararı ile onanmıştır.)...
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda, şikayetçi ...'ın yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda 28/04/2022 tarihinde haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayetinden elde edilmek istenen gaye gerçekleşmiş olduğundan, şikayet konusuz kalmış olup, şikayetin konusuz kalması nedeniyle şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde zorunluluk bulunmaktadır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 03/02/2022 tarih, 2021/8310 esas ve 2022/1181 karar sayılı kararı). Şikayet konusuz kaldığına göre; yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından şikayet tarihi itibariyle haklılık durumu değerlendirilmelidir. Şikayete konu taşınmazın tapu kaydığı incelendiğinde taşınmaza 04/11/2014 tarihinde Finansbank A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği, İstanbul 20. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3388 esas sayılı dosyasından 08/04/2016 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür. Tarafları aynı olan ve aynı taşınmaza ilişkin olarak başka bir takip dosyasından konulan hacze ilişkin İstanbul 15....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-3.kişi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-3.kişi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Şikayet eden üçüncü kişi dava dilekçesinde; eşi olan borçlunun taşınmazına haciz işlemi uygulandığını, bu taşınmazın aile konutu olduğunu ve haline münasip ev olduğunu, bu nedenle haczedilemeyeceğini, belirterek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Sayılı dosyada 103 davetiyesi 09.09.2022 tarihinde T1 tebliğ edildiği, şikayet eden T1 vekili ise iş bu icra dosyasına vekil kaydını 15.09.2022 tarihinde yaptığı, icra dosyasında şikayet eden vekiline 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, hal böyleyken 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin şikayet eden T1 tebliğ tarihi olan 09.09.2022 tarihi olduğu, huzurda yapılan şikayetin tarihi ise 19.09.2022 olduğu, dolayısıyla meskeniyet iddiasıyla yapılacak şikayet süresi geçmiş olduğu, öncelikle huzurdaki şikayet, süresi içerisinde yapılmadığından usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, davacı taraf haczedilen taşınmazda ikamet dahi etmediğinden, sosyal ve ekomik durumuna göre dava konusu taşınmaz haline münasip ev sayılamayacağından ve taşınmazın 3/20 hissesinin satışa konu olup, arta kalan tutar şikayet edene verileceğinden huzurdaki şikayetin reddinin gerektiği, evin borçlunun hâline münasip olup olmadığı belirlenirken hem objektif hem de sübjektif kriterlere başvurulması, buna göre...
Meskeniyet şikayetine konu taşınmaz hakkında Akhisar İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/271 Esas sayılı dosyasında yapılan meskeniyet şikayetinin başvuru tarihinin 20.09.2019 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 04.11.2019 tarihinde gerçekleştirildiği, meskeniyet şikayetine ilişkin davanın ihaleden sonra açıldığı ve derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlunun ihalenin feshi nedeni olarak belirttiği husus, İİK'nun 134. maddesinde belirtilen ihalenin feshi nedenleri arasında yer almadığı gibi, Akhisar İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/271 Esas sayılı dosyasında, İİK'nun 22. maddesi gereğince verilmiş icranın durdurulması kararı da bulunmadığından, taşınmazın ihaleye çıkartılabilmesi için, meskeniyet şikayetine konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesine gerek yoktur ( Yargıtay 12.HD'nin 31.10.2016 tarihli, 2016/17014 E, 2016/22539 K. sayılı içtihadı)....
Yargıtayca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE); 2-Meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanıldığı ve borçluya örnek 6 nolu icra emri tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet şikayetinde bulunarak taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Takip, ipotek alacağına dayalı olarak başlatılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece, şikayet konusu taşınmaza davacı tarafından ... Bankası lehine 24.09.2008 tarihinde ipotek tesis edildiği, borçlunun diğer takip dosyasındaki alacaklılara karşı meskeniyet iddiasından vazgeçtiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....