İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2008/3 Esas 2009/3 Karar sayılı dosyasında meskeniyet şikayetine konu olan haciz 20.06.2006 tarihli haciz olup, iş bu şikayette, şikayetçi borçlu 10.09.2012 tarihinde yapılan haciz işlemine karşı meskeniyet iddiasında bulunduğundan her iki şikayetin konusu farklı tarihlerde yapılan hacizler olduğundan şikayetin derdestlik nedeniyle reddi doğru olmayıp, mahkemece, öncelikle şikayeti inceleme yetkisi olup olmadığı tartışılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ZA...
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Mahkemece borçlunun şikayete konu hacizlere muttali olduğu kabul edilen ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/373 Esas, 2014/263 Karar sayılı tasarrufun iptali konulu mahkeme kararının incelenmesinde, dava konusunun meskeniyet şikayetine konu olan ve mahkemece süreden reddine karar verilen taşınmazlar olmadığı, bu nedenle de bu dava ile borçlunun şikayete konu hacizleri öğrendiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır....
Somut olayda, şikayete konu hacizlere ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 10.07.2013 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 18.07.2013 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, borçlulardan ...'in meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır. O halde, mahkemece, borçlulardan ... yönünden istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ..........
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile taşınmazın 350.000,00 TL den az olmamak üzere satılmasına, 350.000,00 TL nin borçluya kalanın alacaklıya ödenmesine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, 15447 ada 2 parsel 16 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazı üzerine konan haczin mesken olarak kullanması nedeni ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu madde gereğince icra mahkemesinin verdiği kararlar kesindir." hükmü yer aldığını, buna rağmen davacı yanın icra takibini sürüncemede bırakmak amacıyla hem meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayetini hem de kıymet takdirine ilişkin şikayetini yetkisiz mahkemede ileri sürmüş olduğunu, huzurdaki davaya konu 23.06.2022 tarihli bilirkişi raporu Gaziantep İcra Müdürlüğü'nün 2019/132617 Esas sayılı icra takip dosyasında düzenlenmiş olması ve takibin Gaziantep İcra Müdürlüğünde başlatılmış olması nedenleriyle davacının hem meskeniyet/ haczedilemezlik şikayeti hem de kıymet takdirine ilişkin şikayeti yönünden yetki itirazında bulunduklarını ve yetki itirazları hakkında dosya üzerinden inceleme yapılarak dosyanın derhal yetkili Gaziantep icra hukuk mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, Davacı dilekçesinin devamında dava konusu raporda taşınmazların tapu, kadastro ve imar bilgilerinde hata olduğunu ileri sürmüşse de bunların neler olduğundan bahsetmemiş olduğunu ve iddiasını...
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayeti esastan incelenerek keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra aldırtılan rapor gözetilerek şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, icra takip dosyası incelendiğinde, şikayete konu taşınmaz üzerine 11/04/2022 tarihinde ilk olarak haciz şerhinin konulduğu, davacı borçlu tarafından bu haciz yönüyle 13/10/2022 günü saat 14:04'te icra hukuk mahkemesine şikayet yoluna başvurulduğu, icra müdürlüğünce 13/10/2022 günü saat 12:00'da alınan karar ile borçluya ödeme emri tebliğinin geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle sehven yapılan kesinleştirmenin kaldırılmasına ve yine konulan haczin kaldırılmasına şikayet yolu açık olmak üzere karar verildiği ve aynı gün aynı saatte konulan haczin kaldırıldığı ve buna ilişkin kayıt örneğinin de uyap üzerinden icra dosyasına konulduğu, buna göre şikayet tarih ve saati itibariyle şikayete konu edilen haczin kaldırılmış olması sebebiyle...
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; alacağın kaynağının ölümlü trafik kazası sonrası destekten yoksun kalma tazminatı alacağının rücuen tazmini talebine ilişkin olduğunu, kamu alacağı mahiyetinde olan borcu ödememek amacıyla davacıların kötüniyetli hareket ettiğini, meskeniyet şikayeti yönüyle uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayet konusu taşınmazda şikayetçilerin diğer bir hissedar ile birlikte paylı mülkiyetine tabi malikler olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre şikayet konusu taşınmazın şikayet tarihi itibariyle değerinin 139.137,75 TL olarak tespit edildiği, şikayet tarihi itibariyle haline münasip mesken değerinin 140.000,00 TL ila 200.00,00 TL olarak belirlendiği, taşınmazın şikayetçiler açısından haline münasip mesken olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ......
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına hükmedilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; şikayete konu hacizden 12.03.2021 tarihinde haberdar olduğunu ve haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek, tapunun 31395 ada, 1 parselinde kayıtlı 4 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/11/2022 gün, 2021/566 Esas- 2022/524 Karar ilamı ile, ".... aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmadığı" gerekçesiyle, "Açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE," karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/213 E. - 2022/105 K. sayılı kararı ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi eldeki şikayeti konusuz bırakmaz. Zira her iki şikayetin konusu farklı tarihlerde konulan hacizlerdir. Ancak İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/213 E. - 2022/105 K. sayılı ve 24/02/2022 tarihli kararı sonrası alacaklı vekili tarafından 25/02/2022 tarihinde davalı banka adına konmuş tüm hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, icra müdürlüğünce 02/03/2022 tarihinde bu talep kabul edilmiş, 04/03/2022 tarihinde de davaya konu 24/03/2021 tarihli haciz de dahil olmak üzere taşınmaz üzerine konulan tüm hacizler kaldırılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....