Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, diğer iddialarının yanında meskeniyet şikayetinin halen derdest olduğunu belirterek ihalenin feshini talep etmiş, mahkeme, meskeniyet şikayeti derdest olduğu halde bu şikayet neticelendirilmeden ihalenin feshine karar vermiştir. İİK.nun geçici 7. maddesi; “(Ek: 2/3/2005-5311/29 md.)...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle iki ayrı takip borçlusu tarafından aynı takibe ilişkin olarak iki ayrı taşınmaz ile ilgili meskeniyet iddiasında bulunulduğu meskeniyet iddiasının kötü niyetli olarak ileri sürüldüğü karı ve kocanın ayrı ayrı taşınmazlar için meskeniyet iddiasında bulunmasının her iki taşınmazın da meskenleri olmadığını gösterdiğini açılan davanın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Meskeniyet şikayeti mesken sahibinin ailesi ile yaşamını sürdürebileceği konuta ilişkin olup her 2 davacının karı koca olması nedeni ile ancak bir mesken için şikayet de bulunabilecekleri anlaşıldığı gibi, davaya konu her 2 taşınmazın üzerinde banka lehine ipotek bulunduğu, bu ipoteğin konut, tüketici ve zirai krediden kaynaklanmadığı anlaşıldığından her iki davacının haczedilmezlik şikayetinin reddine " dair karar verildiği görülmüştür....

    Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince ... ili Marmaris İlçesi ...., Mh. ...., mevki 1010 ve 570 parselde bulunan taşınmazlar yönünden meskeniyet şikayetinin reddine, Aydın ili ... ilçesi... Mh. ....., mevki 3282 parselde bulunan taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinin kabulü ile söz konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; haczedilen taşınmazlardan Aydın İli, ... İlçesi, ... Mah., ......

      Mahkemesi’nce şikayet edenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın şikayet eden vekilince temyizi üzerine Dairemizin 18.05.2022 T. ve 2022/5326 E., 2022/6041 K. sayılı kararı ile temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, bu kez şikayet eden vekilince, muhtıra üzerine süresinde eksik harcın ikmal edildiği, maddi hata yapıldığı gerekçesiyle maddi hatanın düzeltilmesi isteminde bulunulduğu görülmektedir....

        Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlu ...’ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

          YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meskeniyet iddiasında bulunmak için gerekli olan 7 günlük yasal süre içinde dava açılmadığını, ayrıca haczedilemezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığının şart olduğunu,, şikayet tarihi itibariyle haczin düşmüş olduğunu, bu durumda borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmadığını belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; açılan davanın süresinde açıldığını, dava dilekçesinde beyanlarını tekrarla, haciz konulan taşınmazın tek evi olduğunu, İİK'nın 82 ve devam eden maddelere göre evin haczinin mümkün olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, meskeniyet iddiasında borçlunun aile üyelerinin de bulunabileceğini, meskeniyet iddiası ile yapılan haciz işlemine karşı şikayet hakkının sadece takibin borçlusu tarafından değil, meskende yaşayan diğer aile üyeleri ve özellikle de diğer eş tarafından da kullanılabileceğini, haczedilmezlik müessesesinin sadece borçluyu korumak amacıyla değil, aynı zamanda borçlunun ailesini de korumak amacıyla getirildiğini, genel olarak icra müdürünün bir işleminden zarar gören ve hukuki yararı bulunan her ilgilinin, üçüncü şahıslar da dahil şikayet yoluna başvurma hakkı olduğunu, müvekkilinin şikayet yoluna başvurmada hukuki bir yararının olduğunun da ispatlandığını, satışa konu taşınmazın, müvekkili ve ailesi için haline münasip ev sınıfında ve aile konutu vasfında olduğunu, evin haciz yoluyla satılmasının ardından müvekkili ve ailesinin Devletin bakımına muhtaç halde kalacağını, bir meskenin borçlunun haline...

          (asıl dosya şikayetçisi) tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; mahkemece, takipsiz bırakıldığından bahisle HMK'nun 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; mahkemece,takipsiz bırakıldığından bahisle HMK'nun 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda, mahkemece, ikinci kez takipsiz bırakıldığından bahisle HMK'nun 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında bir dava değildir. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....

                UYAP Entegrasyonu