Mahkeme; davacının meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza yönelik 103 davetiyesinin 13/08/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, dava tarihinin ise 20/09/2020 olduğu, meskeniyet şikayetinin yasal 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmediği gerekçesi ile şikayetin süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verildiğini, kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin dosyada istifa eden vekili Av. Hatice Koçer adına yapılan tebligatın 13/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayetin süresinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır....
Bu halde davacı meskeniyet şikayeti sübuta ermediğinden şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı borçlunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kıymet takdirine ilişkin itiraz davadan tefrik edilmiş, yetki itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/747 ESAS 2020/174 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz, Meskeniyet Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; Manisa 1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2019 NUMARASI : 2017/405 ESAS - 2019/102 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Meskeniyet Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; haline münasip evinin haczedildiğini, başkaca gayrimenkulünün olmadığını belirterek, İİK mad. 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetiyle taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Öte yandan, İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. O halde mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 82/1-12., 106., 110. 3....
İlk derece mahkemesince bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş ise de, meskeniyet şikayetinin niteliği, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücünde yaşanan değer kaybı ve taşınmaz değerlerinde meydana gelen ciddi artış dikkate alındığında, meskeniyet şikayeti bakımından haciz veya dava tarihinden ziyade hüküm tarihine en yakın olan keşif tarihi itibariyle yapılan değerlendirme esas alınarak şikayetin esası hakkında karar verilmesi, meskeniyet şikayeti ile korunmak istenen hakkın özüne, ölçülülük ve hakkaniyet ilkelerine daha uygun olacaktır....
Dolayısıyla, davacı tarafça aile konutu tesisi işlemi sırasında resmi senet tanzim tarihi olan 21/04/2021 tarihinde taşınmaz haczinin öğrenilmiş sayıldığı ancak, meskeniyet şikayeti davasının belirtilen tarihten itibaren 7 günlük yasal süre geçtikten sonra (20/05/2021 tarihinde) açıldığı anlaşılmakta olup, meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesi kararı da bu cihettedir. (Her ne kadar davacı taraf icra takibinin tarafı değil ise de; şikayet süresi öncelikle değerlendirilmiştir.) HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinafı üzerine Dairemizin 2019/777 esas, 2019/2361 karar ve 10.12.2019 tarihli kararı ile meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1- a(3) maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiş, Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince kaldırma kararımız doğrultusunda yeniden yapılan yargılamada, meskeniyet şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine, yetkili ve görevli Mahkemenin İzmir İcra Hukuk Mahkemesi olduğuna, HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesi, kanun yoluna başvurulması ve başvurunun reddi halinde ret kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın yetkili ve görevli İzmir İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, iş bu kararın 07.07.2020 tarihinde...