Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın, İİK. 82/12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayetine ilişkin olduğu, bu haliyle davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir. Bu kapsamda yapılan incelemede; İİK'nun 18. maddesinin 3. fıkrası; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir....

DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

yeniden rapor alınmasını istediklerini, borçlunun kıymet takdirine itirazının da kesin olarak reddedildiğini, 5.Borçlunun meskeniyet şikayetinin reddine ilişkin kesinleşmiş kararlar olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taşınmazın 2.886,52 m2 olduğunu, meskeniyet iddiası nedeniyle taşınmazın tamamı üzerindeki haczin kaldırılmasının doğru olmayacağını, taşınmaz hisseli olduğundan davacının tek başına bu davayı açamayacağını, müvekkilinin dava açılmasında kusuru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Kaldı ki; İİK. nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası, haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesi de mümkün değildir. mahkemece, bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. İİK.nun 135/2.madde hükmü gereğince “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2021/702 ESAS, 2021/1384 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: İstanbul 32. İcra müdürlüğünün 2020/25002 esas sayılı dosyasından müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını ve müvekkil adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, haczedilen taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını bu nedenle davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3555 KARAR NO : 2022/1688 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2020/95 ESAS 2021/755 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 6. İcra müdürlüğü 2019/ 26501 esas sayılı dosyasında taşınmazı üzerinde konulan hacze ilişkin meskeniyet iddiasının kabulü ile İİK82/12 . Maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir ....

    Eğer borçlu, boş arsa üzerine haciz tarihinden önce bina inşa etmiş ise, borçlu bu ev için meskeniyet şikayetinde bulanabilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa: 513). Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan, meskenin, bina (muhtesat) olarak tapulu ya da tapusuz oluşu değil, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır. Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında arsa vasfında olduğu görülmektedir. Hükme esas alınan 24.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda; “dava konusu taşınmaz üzerindeki bina tek katlı sundurmadır. Kutu profil ayak üzerine kutu profil makaslar yapılarak, üzeri renkli galvenizli saç ile kapatılmıştır. Yol ve komşu parsel sınırı duvar örülerek kapatılmıştır. Bu yapının alanı fen bilirkişinin ölçümlediği üzere 150,00 m2'dir. Yine yol çephesinde çevre duvarı örülmüş ve demir doğrama kapı takılmıştır....

      ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; takibe dayanak teşkil eden 24.07.2018 tarih ve 4654 yevmiye numaralı ipotek belgesinde faiz %6 iken ödeme emrinde yıllık faizin yüzde 28 olarak belirtildiğini, hesabın kat edildiğine dair ihtarname de tebliğ edilmediğini, şikayete konu ...., İli....., İlçesi......., Mahallesi 529 Ada 3 nolu parsel 181,07 m2 alan olup müvekkil ve ailesi tarafından mesken olarak kullanıldığından haline münasip meskenin haczedilemeyeceğini ileri sürerek Erbaa İcra Müdürlüğünün 2019/1955 Esas sayılı takibin iptali ile haline münasip mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığı ve yine takibin yasaya uygun başlatıldığı beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. III....

        Somut olayda, taşınmaz üzerindeki ipotek, ticari kredi nedeniyle verilmiş olup, zorunlu olarak kurulmadığından meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Öte yandan, İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Dolayısıyla alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması durumunda da meskeniyet şikayetinin dinlenmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          UYAP Entegrasyonu