nin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiği ve takibin derdest olup, ipotek konusu borcun ödenmediğinin anlaşıldığı, bu durumda ipotek zorunlu ipotek olmadığından ve şikayet tarihinden önce de ipoteğe konu borcun ödenmemiş olduğu açık olduğundan mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın HMK'nın 353/1- b-2. maddesi gereğince kaldırılarak şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacının birden fazla takip dosyasına yönelik açtığı aynı taşınmaza yönelik meskeniyet şikayeti üzerine tefrik edilip ayrı esasa kaydedilen dosyalarda verilen kararların istinaf incelemesinin Dairemizin 2019/1678 esas, 2019/2753 esas ve 2020/743 esas sayılı dosyaları ve İstanbul BAM 20.Hukuk Dairesi'nin 2020/879 esas sayılı dosyaları ile yapıldığı ve tüm meskeniyet şikayetlerinin taşınmazdaki ipoteğin varlığı nedeniyle reddedildiği görülmüştür....
İş sayılı dosyası ile 18/09/2020 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, bunun akabinde de zaten davacı borçlu tarafından Nazilli İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2020/223 Esas ve 2020/222 Esas sayılı dosyaları ile imzaya itiraz edildiğini, davacı tarafa, tüm bu haciz işlemlerinin yapılması akabinde taraflarınca telefonla aranarak bilgi verildiğini, İİK. gereğince haczedilmezlik iddiası haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük yasal şikayet süresi içinde yapılmaması nedeniyle öncelikle iş bu davanın süre yönünden reddine karar verilmesini, dava konusu olan taşınmazın haczedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/1688 talimat sayılı dosyasından kıymet takdiri yapıldığını, kıymet takdir raporunun tebliği üzerine süresi içerisinde İİk 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı olarak şikayet yapma zorunluluğu oluştuğunu, müvekkilinin tek evi olan "Ambarlı Mah., Mezarlık Sok. A-2 Blok No:9 İçkapı:14 Avcılar / İstanbul" adresinde yer alan bğaımsız bölümde eşi ve 2 çocuğu ile birlikte ikamet ettiğini, müvekkilinin uzun süre çalışmış olduğu işinden ayrıldıktan sonra ekonomik olarak oldukça sıkıntılar yaşadığını, söz konusu evin satılması halinde müvekkilinin maddi olarak oldukça zor duruma düşeceğini beyanla ve belirttiği gerekçeler ile meskeniyet iddiasında bulunarak, şikayet konusu mesken üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekili cevap dilekçesinde belirttiği gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi 3. kişi istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmekle birlikte, takip borçlusu olan eşi tarafından meskeniyet şikayeti hakkının kullanılmamasının şikayetçinin mahkemeye başvurma hakkını kısıtlamaması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının tüm yargı organlarını bağladığını, henüz işbu şikayet sonuçlanmamış olmakla hak ihlali oluşmadığından şikayetçi tarafından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının kullanılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde Türkiye Halk Bankası lehine ipotek tesis edildiğinin görüleceğini, ipoteğin %36 faiz oranı ile tesis edildiğini, tesis edilen ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığını, bu nedenle davacının meskeniyet şikayetinde bulunamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "...meskeniyet iddiasına konu olan taşınmaz üzerine hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı, borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan, 29/04/2014 tarih ve 1949 yevmiye numaralı ipotek resmi senedi ile doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı ile davalı banka lehine ticari kredi için tesis edildiği, 1. dereceden teminat ipoteği kaydının bulunduğu, bu durumda borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı..." gerekçesi ile davacı borçlunun haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Kat 4 nolu bağımsız bölüm taşınmaz üzerindeki davacı T1 1/2 hissesi üzerine konulan haczin meskeniyet nedeniyle kaldırılmasına, dair karar verilmiştir....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir, zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Şikayete konu taşınmazda T.C....
Maddesine aykırı olduğunu, bu nedenle meskeniyet şikayetlerinin kabulü ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; borçlu adına çıkarılan Örnek 103 davetiyesinin 02/10/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davanın ise 7 günlük süre geçtikten sonra açıldığını ve davanın süresinde açılmadığını, davacının daha önce aynı dosyadaki aynı taşınmaza ilişkin haciz yönünden Adana 7....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde hem meskeniyet hem de maişet şikayetinde bulunulduğu, şikayete konu 11 adet taşınmazın belirtildiği, ancak bu taşınmazlardan hangisinin meskeniyet şikayetine konu edildiğinin, hangisinin maişet şikayetine konu edildiğinin belirtilmediği, mahkemece bu hususu açıklaması için davacı vekiline süre verildiği, ancak davacı vekili tarafından duruşmada sadece Köyiçi Mevkiinde bulunan yerlerin müvekkilinin haline münasip evi olduğunun belirtildiği, ancak somut olarak hangi parsel yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulduğunun belirtilmediği, mahkemece de bu hususun şüpheye mahal vermeyecek şekilde açıklattırılmadan keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra 5 parsel yönünden meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Yine şikayet dilekçesinde davacı tarafından Konya 1....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda, şikayetçi ...'ın yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca icra takibinde "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....