Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; emsal Yargıtay kararlarında aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmadığı, şikayetin şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlı olduğu ve takipte taraf olmayan eşin meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-3. kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2....
DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Salihli 2....
Uyuşmazlık meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde, borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Somut olayda, borçlunun eşi olan şikayetçinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca taşınmazın maliki olmaması sebebiyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacının icra dosyasında taraf sıfatının olmadığı, icra dosyasında borçlu olan Cemalettin Büyüknalbant'ın eşi olduğu, şikayete konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin bulunması davacıya meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını tanımayacağı, zira Anayasa Mahkemesince bireysel başvuru üzerine verilen karar ancak o davadaki taraflar lehine hak doğrucu işlem olup 2004 sayılı İİK'nun 82/12. Maddesi de iptal edilmediğinden ve Yargıtay 12....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin İİK. 'nun 82/2- 12. Maddesi (meskeniyet iddiası) uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. Meskeniyet şikayetinin taşınmaz haczinin öğrenildiği tarihten itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde yapılması gerekir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen nazara alınır. Yine, HMK. 'nun 33. Maddesi uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olup, davacı tarafın dava dilekçesindeki, bir süredir şehir dışında ek iş yaptığına, yine eşinin de bir süredir kendisi ile yaşamadığına, yapılan haciz işlemlerinden daha önceden haberdar olmadığına ve taşınmaz haczinden kıymet takdir raporunun tebliği ile 27/04/2021 tarihinde haberdar olunduğuna dair beyanları dikkate alındığında, davacı tarafın, taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini de ileri sürmüş olduğunun kabulü gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibinde davacıya ait taşınmaza haciz konulduğu ,davacı tarafından taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından taşınmazın 350.000,00 TL bedelden az olmamak üzere satışa çıkarılmasına anılan bedelin davacılara arta kalan bedelin alacaklıya verilmesine karar verildiği, taraflarca istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İİK.82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Meskeniyet iddiası İİK.16.maddesi kapsamında şikayet olup aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre de icra mahkemesine yapılmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; dava konusu taşınmaz her ne kadar tapu kaydında arsa olarak görünse de yapılan keşifte görüldüğü üzere bir meskenin varlığının sabit olduğu, Yargıtay içtihat kararları ile genel olarak, meskeniyet iddiasında bulunmak için tapuda kayıtlı olarak bir hane olması gerekmediği ve keşif yapıldığında fiilen kullanımda olan bir hane varsa bunun meskeniyet iddiasına söz konusu olabileceği kanaatinin kabul gördüğü, evin kıymetinin bilirkişi tarafından belirlendiği, yine Yargıtay kararlarında meskeniyet iddiası kişinin haline münasip ev alabileceği oranda dikkate alınması gerektiği yönünde olduğu, meskeniyet iddiasında bulunulan evin değeri 340.000,00 TL olarak, davacının haline münasip olarak alabileceği ev fiyatlarının ise 150.000,00 TL olarak bilirkişi raporunda belirtildiği, meskeniyet iddiasında bulunan kişinin haline uygun bir ev alabilecekken daha lüx olan bir evde oturuyor olması alacaklının hakkını kayba uğratacağından borcunu ödeyebilmesi...
Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 10.05.2013 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30.04.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 19.06.2014 tarihli duruşmadaki beyanı ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
(İİK 103 madde) üç günlük süre haciz işlemine karşı şikayet süresinin işlemeye başlamasını sağlamak içindir. Üç günlük sürenin bunun dışında bir işlevi yoktur. İİK nun 103 maddesine göre davet kağıdı göndermesi haciz için bir geçerlilik şartı değildir. İİK 82/12 maddesi uyarınca borçlunun haline münasip ev haczedilemez. Borçlunun haczedilen taşınmazın haline münasip olması nedeniyle İİK 82/12 maddesi uyarınca icra mahkemesine yaptığı şikayet haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet süresine ilişkin bir hüküm bulunmadığından İİK 16/1maddesindeki genel hüküm uygulanır. Şikayet ve şartlarını düzenleyen İİK nun 16/1 maddesine göre şikayet muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılır. Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, icra mahkemesi şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığını, res'en araştırmak zorundadır....
Diğer taraftan davacı vekilince, 103 davetiyesi tebliğ edilmesi ile davanın açılmasına alacaklı tarafından sebebiyet verildiği, ayrıca icra dosyasının müvekkilince takip edilmesi sebebi ile haczin konulduğu tarihin yine davacı tarafından bilinemeyeceği, bu nedenle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının yasal olmadığı iddiası ile istinaf talebinde bulunulmuştur. İİK'nın 82/1- 12. Maddesine dayalı meskeniyet davasının açılmasından önce dava şartları ile ön şartlarının mevcut olup olmadığının dava açan tarafından dikkate alınması gerekir. Davacının İİK 106. ve 110. Maddelerine dayalı olarak haczin düştüğünden bahisle icra müdürlüğünden talepte bulunması, talebin kabul edilmemesi halinde de bu kararı icra mahkemesinde şikayet konusu yapması mümkündür....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin meskeniyet şikayeti ile ilgili 2017/654 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararın 28/03/2019 tarihinde istinaf edildiği görülmüş ise de; meskeniyet şikayetine konu olan ihalenin feshi istenen taşınmaz tapu kaydının incelenmesinde ve dava dilekçesi ile bilirkişi raporuna göre taşınmazın dükkan olarak tapuda kayıtlı olduğu, mesken niteliğinde olmayan dükkan vasfında olan taşınmaz ile ilgili açılan meskeniyet şikayetine yönelik kararın istinaf edildiğinden bahisle İİK 364/3 maddesi gereğince satışın yapılamayacağı iddiası ile ihalenin feshinin istenemeyeceği, taşınmazın kesinleşen kıymet takdir raporundaki değeri üzerinden satıldığı, davacı tarafın zarar unsuru gerçekleşmediğinden özel yasalarda ihalenin feshini isteyenin çıkarının zarar görmesi İİK 134/8 maddesi uyarınca dava şartı olup, bu koşul kanıtlanmadığından İİK 134/2 maddesinde ihalenin feshi istemlerinin reddi durumunda istemde bulunanın feshi istenilen ihale bedelinin %10 u oranında para cezasına mahkum...