Yukarıda açıklandığı şekilde her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından borçlunun 19/02/2022 tarihli hacze karşı şikayet hakkı bulunmakta olup bu hacze yönelik davet kağıdının tebliğ tarihine göre yapılan şikayet yasal süresindedir. O halde mahkemece; süresinde olan haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin süresinde olmadığı gerekçesi ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Sayılı dosyasından davacıya gönderilen ödeme emri davacı tarafından tebellüğ edildikten sonra, davacının borca itiraz dilekçesindeki kendi maddi hatasından ötürü, takibin durdurularak hacizlerin kaldırılması talebiyle birlikte memur muamelesini şikayet yoluna başvurduğunu, davanın açılabilmesi ve kabul edilebilmesi için İİK m.16'daki tanıma uygun olması gerektiğini, mahkeme kararının İİK m.16 hükmünü dikkate almadığını, davacı taraf dava dilekçesinde, borca itiraz dilekçesindeki maddi hatadan dolayı geçerli itirazda bulunamadığını, yani kendi kusuruyla itiraz edemediğini ikrar ettiğini, memur muamelesini şikayet davasının kabul olunabilmesi için, memurluğun bir hata yapmış olması gerektiğini, memurluğun hiçbir hata yapmadığı bir durumda, memur muamelesini şikayet etmenin mümkün olmadığını, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını, mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde sıra itibariyle önce olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir....
Ödeme emrinin usulsüzlüğü iddiasında olan borçlunun usulsüzlüğü öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde hem icra dairesine itiraz etmesi hem de icra mahkemesinden ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespitini istemesi gerekir. Borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmiş ve fakat aynı 7 gün içinde icra mahkemesine başvurmamış olması halinde, borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiş sayılmaktadır. Somut olayda davacılar tarafından ödeme emrinin usulsüzlüğü iddia edilerek ıttıla tarihi 24.11.2020 olarak belirtilmiş, ödeme emri davacılardan Troyka Şirketine 17.08.2020 tarihinde, Hatice Mahmutoğlu'na 26.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, 24.11.2020 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmuş, şikayet ise 16.03.2021 tarihinde yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Haczin kaldırılması ve kıymet takdirine itiraz istemine ilişkin olarak açılan davada ... 7. İcra Hukuk ile... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, haczin kaldırılması ve kıymet takdirine itiraza ilişkindir. ... 7....
Kararı şikayet olunan vekili ve şikayetçi temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekili ve şikayetçinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Şikayet olunan vekili ve şikayetçinin şikayet olunan alacağının hesap şekline yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip borçlusunun alacaklılarına tanınmıştır. Sıra cetveline yönelik şikâyette bulunma yetkisi, bu şikâyet üzerine düzenlenecek yeni sıra cetveline girme hakkı bulunan alacaklılara tanınmıştır....
Şikayet olunan ..., cevap vermemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/606 Esas, 2021/903 Karar sayılı ve 26/11/2021 tarihli kararıyla kıymet takdirine itiraz davasının reddine karar verildiği, öte yandan meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz nedeniyle satışın iptali talep edilmiş ise de; belirtilen hususların satışın iptalini gerektirmediği, icra dosyasında taşınmazın satış işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının meskeniyet şikayetinin esastan, kıymet takdirine ilişkin şikayetinin kesin hüküm nedeniyle, satışın iptali talebinin esastan reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, yargılama yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 12....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2020 NUMARASI : 2020/428 ESAS 2020/643 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : DAVANIN KONUSU :Kıymet Takdirine İtiraz İSTİNAF KARAR TARİHİ :02/02/2021 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :02/02/2021 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Antalya 10. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11233 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, Antalya ili Alanya ilçesi Kargıcak Köyü, 322 Ada 6 Parsel E. Blok 11. Kat 103 nolu bağımsız bölümün kıymet taktirinin yapılması için Alanya 2....
İİK'nın .../.... maddesinde " Aksine hüküm bulunmayan hallerde ... mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan ... dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir....