WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bir adet bonoya dayalı olarak yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrinin borçluya 09.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu icra mahkemesine yaptığı 24.07.2014 tarihli başvurusunda kambiyo şikayeti yanında zamanaşımı itirazı ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 170/a madde kapsamında şikayet ile aynı yasanın 168/5.maddesi kapsamında itiraz olup, İİK'nun 168/3 ve 168/5 maddeleri gereğince 5 günlük süreye tabidir....

    İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince, borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde, dayanak belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı gerekçe gösterilerek takip iptal edilemez. Borçlu, şikayet dilekçesinde senet bedelini tam ve eksiksiz olarak ödediği halde senedin iade edilmediğini, borcunun olmadığını belirtmek suretiyle borcun varlığını kabul etmiştir. Takip dayanağı senet, her ne kadar tanzim yeri olmamasından dolayı bono niteliğinde değil ise de, borç kabul edildiğinden kambiyo vasfı bulunmadığına dayalı olarak takibin iptaline karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun ödemeye ilişkin itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 170/a-son maddesi gözardı edilerek yazılı şekilde takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Bunun yanı sıra, temlik ilişkisine dayalı olarak takipte taraf değişikliği talebinin, takipte taraf olmayan şikayetçi 3. kişiden geldiği dikkate alındığında şikayet konusu müdürlük işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla"Şikayetin REDDİNE" karar verilmiştir....

      İİK'nın 168. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip yolunda ödeme emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi 10 gün olup, bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz (İİK m.78/1) konulamaz.Henüz kesin haciz ve dolayısıyla satış isteme yetkisine sahip olmayan alacaklının haczi, 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır. Somut olayda şikayet olunanlardan ...’in alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin 21.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bedeli paylaşıma konu araç üzerine 28.08.2015 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür....

        Her ne kadar alacaklının talebi ile borçluya 04.01.2016 tarihinde ikinci bir ödeme emri tebliğ edilmiş ve Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı) ise de; şikayet tarihi olan 30.12.2015 tarihi itibariyle henüz alacaklının yeni bir ödeme emri tebliğ talebi olmayıp, talebi şikayet tarihinden bir gün sonra olan 31.12.2015'te olduğundan, şikayet tarihi itibariyle henüz talep edilmemiş ikinci ödeme emrinin şikayet tarihinden sonra 04.01.2016'da tebliğ edilmiş olmasının, borçluya bu aşamada yeni bir itiraz hakkı vermeyeceğinin kabulü gerekir....

          Dolayısıyla bir borç hakkında kambiyo senedi düzenlendiği takdirde, taraflar arasında biri temel borç ilişkisi, diğeri kambiyo ilişkisi olmak üzere iki çeşit ilişki bulunur. Aynı durum, kambiyo senedinin tedavülü hâlinde de karşımıza çıkar. Bir kambiyo senedi ciro edildiği zaman ciranta ile ciro edilen kişi arasında kural olarak bir temel ilişki (asıl borç ilişkisi) bulunmaktadır. Ayrıca, bu iki kişi arasında kambiyo hukukundan doğan bir kambiyo ilişkisi de mevcuttur. Bu sebeple taraflar arasındaki temel borç ilişkisindeki bozukluklar kambiyo ilişkisini etkilemez. Temel borç ilişkisinden doğan def’îler, temel borç ilişkisi ile kambiyo ilişkisinin taraflarının aynı olması ve bile bile borçlu zararına hareket edilmesi hâlleri dışında, kambiyo ilişkisinde ileri sürülemez. Zira temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir....

            İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin düzenlenme tarihine göre uygulanması gereken 6762 sayılı T.T.K.’nun 688/6. maddesi gereğince, senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 26.03.2012 gün 2012/390 Esas 2012/2293 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, müvekkilinin kambiyo senetlerine dayalı olarak borçlu aleyhine takibe geçtiğini ve borçlunun taşınmazlarının satıldığını, tahsil edilen paranın dağıtımına ilişkin olarak düzenlenen sıra cetvelinde 120.000,00 TL limitle ipotek koyduran şikayet olunan yararına 180.406,55 TL ayrıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, istemin reddini savunmuştur....

                İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir. O halde, takip dayanağı çek süresi içerisinde ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığından (adi havale), icra mahkemesince öncelikle İİK.nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu şirket yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, borçlunun şikayet ve itirazlarının esası incelenerek, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

                  Asıl ve birleşen davada dahili şikayet olunanlar vekilleri davanın reddini istemiştir. Mahkemece, şikayet olunan Alfa Şirketinin icra takibinin şikayetçiden önce kesinleştiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı asıl ve birleşen davada şikayetçi vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince şikayetçi ve şikayet olunan şirket takibinin kambiyo senedine dayalı olup ikisinin de ihtiyati hacizle başladığı, davalı ödeme emrinin 04.12.2014 tarihinde tebliğ edilip 10 günlük ödeme süresine göre 15.12.2014 tarihinde kesinleştiği, şikayetçi ödeme emrinin 05.12.2014 tarihinde tebliğ edilip 10 günlük ödeme süresine göre 16.12.2014 tarihinde kesinleştiğinden davalının ihtiyati haczinin daha önce kesinleştiği, şikayet olunan Vergi Dairesi yönünden ise satış gerçekleşmeden haciz koydurmuş olduğundan iştirak hakkının mevcut olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu