Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2009/14372 sayılı dosyadan, mevcut KDV iadesi alacağına 16.04.2009 tarihinde haciz konulduğunu, para üzerindeki ilk geçerli haczin bu olduğunu, paranın kendi dosyalarına gönderilmemesinin usule uymadığını, vergi dairesinin şikayet olunanların dosyalarından gönderilen birinci haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen (2010/369 E.) dosya şikayetçileri vekili, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 1009/1672 ve 2009/1673 sayılı dosyalarından da ilk hacizle aynı gün haciz konulduğunu, bu iki dosyanın da ilk sıraya eklenmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan banka vekili, iddiaların yerinde olmadığını savunarak, şikayetin reddini ve birleşen 2010/624 E. sayılı şikayetin kabulünü istemiştir....

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet olunan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I-DAVA Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde; şikayet dışı borçlu aleyhine ilamsız takip yaptıklarını, borçlunun emekli ikramiyesinin haczedildiğini, paranın şikayet olunan dosyasına gönderildiğini, düzenlen sıra cetvelinde şikayet olunan dosyasına 1. sırada yer verilerek tüm paranın şikayet oluna dosyasına ödenmesine karar verildiğini, ilk haczin müvekkili dosyasından ait olduğunu, sıra cetvelini düzenleme yetkisinin ilk haciz yapan icra dairesine ait olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir....

      Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak adi ortaklığın para ve malları üzerine haciz konulması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz olarak şikayet konusu yapılabilir. Mahkemece şikayet dilekçesinin “.... Ltd. Şti.” tarafından verildiği ve takip borçlusu şirketin ise “.... Ltd. Şti.” olup, şikayetçi şirket adının borçlu şirketten farklı olduğu gerekçesi ile haczin kaldırılması istemini de kapsar biçimde şikayet tümden reddedilmiş ise de; elektronik ortamda yapılan incelemeye göre takip dosyası içerisine şikayette bulunan Av. ... adına düzenlenen “.... Ltd. Şti.” tarafından verilen 05.05.2014 tarih ve 07401 Yevmiyeli vekaletnamenin şikayet tarihi olan 26.09.2015 tarihi itibarı ile harçlandırılarak Uyap marifeti ile sunulduğu görülmektedir. Bunun gibi " .... Ltd. Şti.” yetkilisi ...'ın adı geçen şirkete ait 13....

        Şikayet olunanlar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin satışa konu aracı 04.08.2005 tarihinde haczettirdiği, ....06.2006 tarihinde süresinde satış talebinde bulunduğu, ancak yatırması gereken satış avansını yatırdığına ilişkin bir kaydın dosyada olmadığı, bu nedenle İİK'nın 106. maddesi uyarınca hacizden itibaren işlemeye başlayan bir yıllık süre içinde satış giderlerinin ödenmemiş olması neticesinde 110. maddesi uyarınca mal üzerindeki haczin kaktığı, bu nedenle şikayetçinin haciz tarihinin ....02.2007 tarihi olduğu, bunun sonucu olarak da birinci sıradaki haczin ...'nün ....05.2006 tarih ve 1918 sayılı haczi olduğu, şikayet olunan ...'nün ....03.2007 tarih ve 830 sayılı haczin ise sıra cetvelinde hiç yer almaması gerektiği, davacının haciz tarihinin ....02.2007, davalı ...'...

          Somut olayda, şikayetçi üçüncü kişinin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haczin düştüğüne dair iddiasının da bulunduğu, mahkemece, İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince bir inceleme yapılmadığı anlaşılmakla; yukarıda özetlenen yasa hükümlerine uygun olarak haczin düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce haczin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi … A.Ş.'nin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda, borçlunun, daha önce de emekli maaşına konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine başvurduğu ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/11/2005 tarih ve 2005/555 E.-562 K. sayılı kararı ile “şikayetin kabulüne, .... icra Müdürlüğü'nün 12/01/2004 tarihli işleminin, davacının talebi ile bağlı kalınarak kısmen iptali ile davacının maaşı üzerindeki haczin 1/4'ü baki kalmak üzere haczin kaldırılmasına” karar verildiği, kararın 23/12/2005 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda anılan icra mahkemesi kararı aynı konuda yapılan diğer şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceğinden, mahkemece kesin hüküm nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında, İİK.nın 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, 165 ada 8 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin incelenmesinde; haciz şerhinin 21/08/2017 tarihinde işlendiği, İİK'nun 106....

                Öte yandan şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında İcra Müdürlüğünün borçlunun talebi üzerine haczin fekkine dair Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazmasının ve haczin kaldırılmasının, talep dilekçesinin ve haczin fekkine dair müzekkerenin şikayet olunan alacaklıya tebliğ edilmemesinden dolayı şikayet olunan alacaklının aleyhine sonuç doğurması mümkün değildir. Bu durumda, şikayet olunan alacaklının takip dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 29.07.2010 tarihinde haciz konulduğu, satış avansının İİK'nın 106- 110 maddelerine göre iki yıllık süresi içerisinde 26.07.2012 tarihinde yatırdığı, şikayet olunan alacaklının 29.07.2010 tarihli haczinin ayakta olduğu dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

                Şikayet olunan banka vekili, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21 ve 41. maddelerine uygun olduğunu, satış avansının süresi içinde yatırıldığını, ayrıca şikayetçinin itirazında hukuki yararı olmadığını, zira şikayetçiye ait takip ve haczin .....sayılı ilk kesin haczin şerhedildiği dosyadan daha sonra olduğunu, bu dosyaya isabet eden paranın takip konusu alacağın sadece bir kısmının tahsil edildiğini, bu dosya alacağı tamamen tahsil edilmeden diğer dosyalara para isabet etmeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, şikayet olunan bankanın alacaklı olduğu takip dosyasından dava dışı borçlu şirket adına yapılan tebligatın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü'ne uygun olduğu, haczinin de düşmediği, diğer şikayet olunan ...'ın alacağının 3 ve 4. sırada yer almasına rağmen bu sıralara pay ayrılmadığı, bu nedenle ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 28.11.2013 gün ve 5750 Esas, 7546 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/9046 esas sayılı dosyasında düzenlenen 29.04.2013 tarihli sıra cetvelinde, şikayet olunana birinci sırada yer verildiğini, müvekkilinin ise ikinci sırada yer aldığını, menkuller üzerindeki ilk ihtiyati haczin müvekkilinin takip dosyasından konulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini, olmadığı takdirde satış bedelinin birinci sırada ve ikinci sırada yer alan alacaklılar arasında garameten paylaştırılmasını talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu