Eldeki dosyada şikayetçilerin icra mahkemesine başvurusu, haczedilen nakit teminat paranın takip borçlusu olmayan ... tarafından yatırıldığı bu nedenle .... ...Ltd Şti'nin borcundan dolayı üzerine konulan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Başvuru bu hali ile İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası olup, icra mahkemesine şikayet olarak başvurulması, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir. O halde mahkemece, başvuru istihkak davası olarak vasıflandırılıp, varsa harç eksikliği giderildikten ve taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların iddia ve delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin şikayet olarak nitelendirilip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçilerin yedieminlik muhtırasının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece 6 aylık sürede satış istenmediğinden haczin düştüğü gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, borçlu ...’in adresinde 18.04.2013 tarihinde iş makinesinin haczedildiği, üçüncü kişi ... İşletmeciliği Tur. Tic. Ltd. Şti.'nin, iş makinesinin finansal kiralama sözleşmesi ile kiralandığından bahisle haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, ......
İlk derece mahkemesi tarafından: dosyada mevcut tapu kaydına göre haczinin kaldırılması istenen taşınmazların tam hisse olarak Murat oğlu T3 ait olduğu, icra dosyasında bu kişinin borçlu oluğunun görülmediği, takip dosyasının şikayet tarihi itibariyle zamanaşımının dolmuş olacağı, haczin hukuki dayanağının kalmadığının anlaşıldığı, İcra Mahkemelerinin, İİK.nın 4.maddesine göre icra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayet ve itirazların incelenmekle görevli olduğu, Ankara Sigorta İl Müdürlüğü'nün 14/03/2006 tarih 1995/3937 sayılı yazısı ile konan haczi incelemekle görevli olunmadığından, SGK'nın da davalı gösterilmesi yerinde görülmediği gerekçesi ile, davalı SGK yönünden açılan davanın husumet nedeni ile reddine, davalı Vakıfbank yönünden davanın Kabulüne, Ordu İli Perşembe İlçesi Anaç Köyü Kanbuz Mevkii 166 ada 6 parsel ile aynı yer 167 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına, karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/37669 Esas sayılı dosyasında, şikayetçi borçluya ait taşınmazın kaydına 07/12/2017 tarihlerinde ihtiyati haciz konulduğu, borçluya ödeme emrinin 10/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu hakkındaki takibin 20/05/2019 tarihinde kesinleştiği, alacaklı tarafından ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihten itibaren bir yıllık süre başlamadan 12/02/2018 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve satış avansının takip dosyasına yatırıldığı, dosyada taşınmaz üzerindeki haczin düşmediği, bu durumda icra müdürlüğünün 18/10/2021 tarihli şikayetçiye ait taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinin reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine, mahiyeti itibarı ile İİK'nun 363/1 maddesi gereğince kesin olarak " karar verilmiştir....
Değerlendirme İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaz üzerinde şikayet tarihi itibariyle 06.09.2018 tarih ve 04.12.2020 tarihli hacizler bulunduğu, hangi hacze yönelik olarak şikayet yoluna başvurulduğunun açıkça belirtilmediği, 06.09.2018 tarihli hacze yönelik olarak satış isteme süresi geçmiş ise de, 04.12.2020 tarihinde konulan haczin, yürürlükte olan İİK'nın 106. maddesi uyarınca satış isteme süresinin şikayet tarihi itibari ile geçmediği görülmektedir. Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 04.12.2020 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma hakkı vardır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı 3.kişi T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, somut olayda memur muamelesinin açıkça TTK m.1364 hükmü gereği kanuna aykırı olup kamu düzenine aykırı bir işlem olmasından dolayı süresiz şikayete tabii olduğunu, ilk derece mahkemesinin başvurularını ihtiyati hacze itiraz olarak değerlendirmesinin hatalı olduğunu, başvurulan ana konunun ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin hükmettiği teminata, ihtiyati haciz sebebine itiraz veya teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması olmayıp kendiliğinden kalkan ihtiyati haciz kararını uygulayan icra memurunun muamelesini şikayet olduğunu, ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetlerin infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapıldığını, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının yerinde bir karar olmadığını, icra memurunun ihtiyati haciz kararının infazının süresinde istenip istenmediğini resen gözetmek ve eğer ihtiyati haciz kararının infazı süresinde...
Bu açıklamalar ışığında, İİK’nın 106-110. maddeleri uyarınca haczin düşüp düşmediği belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, Sivas 3.İcra Müdürlüğünün 2009/4478 Esas sayılı takip dosyasında şikayet konusu taşınmaz üzerine 08.12.2020 tarihinde şikayet konusu haczin konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 02.08.2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak yargılama sırasında alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle bu dosyadan taşınmaza tatbik edilen haczin İİK'nın 110/1. maddesi uyarınca düştüğü anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/415 Esas - 2020/477 Karar sayılı dosyası ile haczin kaldırılması talepli şikayette bulunulduğunu ve mahkemece haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak kaldırılması istenen haczin yevmiye numarasının 3349 yazılması gerekirken sehven 8817 olarak yazılması nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince kararın gerekçe ve hüküm fıkrasının çelişkili olması nedeniyle kaldırılmasına karar verdiğini, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında şikayete konu icra dosyasından Kayseri İli, Talas İlçesi,Harami Mevkii, 475 Ada, 1 Parselde kayıtlı 7. kat 27 numaralı bağımsız bölüm üzerinde tesis edilmiş tüm haciz şerhlerinin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak mahkemece şikayete konu 24.02.2020 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmiş olmakla birlikte 8817 yevmiye numaralı haczin kaldırılmasına karar verildiğini, takyidatlı tapu kayıtlarında dava konusu 24.02.2020 tarihli haczin yevmiye numarasının 3349 olduğunun görüldüğünü, mahkemece...
Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. - 2001/516 K. sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu hususlara ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygun olup mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı verildiğinden bahisle müdürlük kararının kaldırılması gerektiğine ilişkin tespit ve gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....
olduğu, haczin tamamlanmış sayılması için tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı, 01/12/2015 tarihinde haczin yenilenmesi talebinin icra müdürlüğünce kabul edildiği, tapu kaydının ise 02/12/2015 tarihinde şikayetçi adına tescil edildiği, haczin, işbu tescilden önce yenilendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....