Hukuk Dairesi'nin 2020/559 E 2020/1181 K sayılı kararı) Bu doğrultuda yapılan değerlendirme neticesinde icra müdürlüğünce, davacı üçüncü kişilerin haczin kaldırılması talebinin reddine dair kararı doğru olduğundan, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne dair verilen usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan davacı tarafça müdürlük işleminin iptali şikayetinin kabul görmemesi halinde terditli olarak İİK'nın 97 ve 99 maddeleri uyarınca istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de, İİK’nın 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir.(emsal karar; Yargıtay 8....
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Somut olayda şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya 08.06.2010 tarihinde tebliğ edildiği, 22.07.2010 tarihinde bedeli paylaşıma konu taşınmazın haczini talep ettiği, taşınmaz üzerine ilk haczin tapuda 29.07.2010 tarihinde tescil edildiği, şikayet olunanın satış avansını 26.07.2012 tarihinde yatırdığı, borçlunun talebi üzerine 03.03.2016 tarihinde haczin fekkine dair müzekkere sonrasında Tapu Müdürlüğünce haczin kaldırıldığı görülmüştür. Şikayet konusu sıra cetveli haciz sıra cetvelidir. Haciz sıra cetvelinde haciz tarihi sırasına göre sıralama yapılır. Burada haciz tarihinden kasıt alacaklının haciz talep tarihi değil tapuya haczin tescil edildiği tarihtir....
Şubesi'nde bulunan hesabına haciz konulması üzerine, şikayetçi 3. kişi ... tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, şikayetçinin takip borçlusu kooperatifin tarımsal danışmanlık hizmetini yürüttüğü ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın ilgili tebliği gereğince danışmanlık hizmetinden doğan ücretin bakanlıkça ilgili koperatifin banka hesabına yatırılarak ödendiği, bu suretle haczedilen banka hesabındaki paranın borçluya değil şikayetçiye ait olduğu ileri sürülerek hesaptaki blokenin kaldırılması ile paranın şikayetçinin hesabına aktarılması istenmiş, mahkemece dosya üzerinden verilen kararla şikayetin kabulü ile hesaptaki haczin kaldırılması yönünde hüküm tesis edilmiştir. Şikayetçi, icra takibinin tarafı olmayıp 3. kişidir. İcra mahkemesine yaptığı başvurusunda haczedilen banka hesabındaki paranın borçlunun tasarrufunda olmayıp kendisine ait olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Mahkemesi'nin 2013/726 Esas sayılı dosyasında borçlu Belediye Başkanlığı tarafından 23.07.2013 tarihinde yapılan şikayette, Kamulaştırma Kanunu Geçici 6. maddesi nedeniyle Belediyenin hesaplarının haczedilemeyeceğinden bahisle haczin fekkine karar verilmesinin istendiği, ancak yapı denetim hesabına konulan hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece şikayetin esası incelenmesi gerekirken, derdestlik nedeni ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir....
Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, taşınmaz üzerine haciz konulması için 04.11.2013 tarihinde haciz müzekkeresi yazıldığı, taşınmaza konan haczin 06.11.2013 tarihli olduğu, Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tapu kaydının iptali ve tescil kararının ise 22.02.2011 tarihli olup kararın 15.06.2012 de kesinleştiği, mahkeme kararının 30.12.2013 tarihinde tapuda tescil edildiği görülmektedir. Dairemizin 18.11.2014 tarihli, 2014/28478E-27459K sayılı ilamı maddi hataya dayalı olup, şikayet konusu 06.11.2013 tarihli haczin dairemizin anılan kararında gösterilmemesi usuli kazanılmış hak oluşturmaz. O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile 06.11.2013 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmesi geekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
e ait 813 parselin 4/60 hissesini 17.7.2009 tarih ve 19243 yevmiye nosu ile tapuda yapılan alım-satım akdi ile satın aldığını, ancak tescili unutulan devrin tapu kütüğüne tapu memuru tarafından "tescil edilmeyen devir işlemlerinin yeniden tescili" açıklaması ile 5.12.2012 tarih ve 19196 yevmiye sayısı ile işlendiğini, tapuya tescilden önce eski malik olan takip borçlusunun borcu nedeniyle 12.7.2012 tarihinde haciz konulduğunu ileri sürerek, malik olduktan sonra tapu siciline konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayetçinin üçüncü kişi olduğu ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Şikayetçi üçüncü kişi şikayet tarihinde taşınmazın maliki olduğundan, taşınmazı üzerindeki haczin kaldırılmasını isteyebilir. Bu nedenle şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir....
Sayılı emsal içtihadında özetle ;"Maaş üzerindeki haczin durdurulması talebinin haczin kaldırılması anlamına geleceği, hukukumuzda maaş üzerindeki haczin durdurulması şeklinde hukuki bir terimin mevcut olmadığı bu sebeple alacaklı vekilinin 12/01/2017 tarihli talebinde yer alan emekli maaşı üzerindeki haczin durdurulması talebi ile haczin kaldırılmasının talep edildiğinin kabulü gerekir." denilmiştir. Somut olayda; haczin durdurulması talebinin haczin kaldırılması anlamına geleceği, şikayet tarihi itibarıyla icranın geri bırakılması kararının kesinleşmediği, dolayısıyla devamında gerçekleşmesi gereken sürecin tamamlanmadığı bu nedenle maaş haczinin durdurulamayacağı, ancak alacaklıya da ödeme yapılamayacağı, davacı tarafın sunduğu içtihadın icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesi halinde maaş haczi neticesinde kesilen paranın kime ödeneceğinin tespitinde önem taşıdığı anlaşıldığından şikayet tarihi itibarıyla davalı/alacaklı haklıdır....
Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/35209 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı şirket tarafından, borçlu Murat Gümüş hakkında başlatılan ve kesinleşen takipte, dosya borçlusu Murat Gümüş adına kayıtlı bulunan Samsun ili Atakum İlçesi Balaç Mah. 9376 Ada 8 Parsel 6 Nolu taşınmaza 15.01.2021 tarihinde haciz konulduğu, davacı tarafça şikayet konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması için icra dairesinden talepte bulunulduğu, icra müdürlüğünce haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Samsun 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun, hacizden 22 örnek davayetisinin tebliği ile haberdar olduğunu, haczedilen 36508 ada 2 parsel 11 bağımsız bölümün haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı olarak yapılan haczin kaldırılması istemi aynı Kanun'un 16.maddesi kapsamında şikayet olup, bu maddenin 1.fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İİK 266.maddesi gereğince ihtiyati haczin kaldırılması, memur muamelesini şikayet ve takibe yönelik şikayet niteliğindedir. Davacı taraf, İİK 266. maddesi gereğince, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak, icra dosyasından yazılan talimat gereğince, Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün 2020/121 Talimat sayılı dosyasında 02/12/2020 tarihli tahsilat makbuzu ile diğer borçlu Bezsan Tekstil A.Ş tarafından 239.900,00- TL miktarında ödeme yapılmış, tahsilat makbuzunda ''...Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/563 Esas sayılı dosyası sebebiyle ihtirazı kayıtla teminat ödenmesi, İİK 266.madde gereği...'' şeklinde şerh düşülmüştür....