WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hesapların yukarıda açıklandığı üzere havuz hesabı olduğunun belirlenmesi halinde ise, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve şikayet konusu edilen ... numaralı hesaba ilişkin olarak da olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Hesapların yukarıda açıklandığı üzere havuz hesabı olduğunun belirlenmesi halinde ise, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve şikayet konusu edilen ... numaralı hesaba ilişkin olarak da olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu maddeye göre Belediye'nin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Ayrıca, 5779 Sayıl ... Ve ... Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7. maddesinde; bu Kanunda, ... tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu ve Takip Hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....

        ye satıldığı, şikayetçi borçlu belediye tarafından 12.12.2016 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, taşınmaz üzerinde şikayetçi borçlunun şikayet tarihi itibariyle tasarruf yetkisinin, dolayısıyla haczedilmezlik şikayetine ilişkin hukuki menfaatinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda; şikayet eden belediyenin taşınmazda haksahipliği ve davada husumet ehliyeti bulunmadığı görülmekle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19....

          Borçlunun, daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin konut kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Somut olayda, taşınmaz üzerindeki ipotek, ticari kredi nedeniyle verilmiş olup, zorunlu olarak kurulmadığından meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Öte yandan, İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Dolayısıyla alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması durumunda da meskeniyet şikayetinin dinlenmesi mümkün değildir....

            Bu halde, Mahkemece, şikayet yoluyla önüne getirilen haczedilmezlik şikayetlerinin esaslarının incelenmesi bunların kabul edilebilir bulunmaması halinde anılan yasal düzenleme de yer alan prosedürün işletilmesi yönünden İcra Müdürlüğü'ne talimat verilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, alacaklıları farklı iki ayrı icra dosyasında, borçlu belediyenin aynı hesaba ilişkin haczedilmezlik şikayetinin aynı dosya üzerinden hükme bağlanması da doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle tefrik kararı verilmeli, daha sonra yukarıda açıklandığı şekilde işin esasına girilerek bir sonuca varılmalıdır. SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

              tabi olduğunu ve iş bu şikayet süresinin haczin öğrenildiği tarihten başlayacağını, dolayısıyla,icra dosyasında borçlunun haczi daha önce öğrendiğini gösteren bilgi/evrak var ise, şikayet süresinin dolduğunu ve bu halde mahkemede açmış olduğu iş bu davanın süresinde olmadığını, böyle bir durumda borçlu süresi içinde meskeniyet / haczedilmezlik iddiasında bulunmadığından meskeniyet / haczedilmezlik iddiasından vazgeçmiş sayılacağını ve davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, iş bu sebeple öncelikle icra dosyasının incelenerek borçlunun haczi ilk öğrendiği tarihin tespitinin gerektiğini, bu nedenlerle, müvekkiline karşı açılmış bulunan işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Haczedilmezlik şikayeti kural olarak İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden itibaren başlar. Somut olayda; şikayete konu araca haczin 15/04/2015 tarihinde konulduğu, yapılan hacze ilişkin olarak İİK.’nun 103. maddesi uyarınca çıkarılan davetiyenin borçlu şirkete 27/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 13/05/2016 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süresinde yapılmadığından bahisle reddine karar vermek gerekirken, işin esasının incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

                İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın 12.04.2012 tarihinde haczedildiği, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.08.2012 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 20.01.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Borçlu meskeniyet şikayetine ilişkin dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, süresinden sonra 10.04.2014 havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R 6487 sayılı Yasa kapsamında haczedilmezlik şikayetinin yerinde bulunmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 17.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu