İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda; alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine 12/04/2019, 22/06/2020, 28/06/2021,26/06/2022 tarihlerinde haciz şerhinin işlendiği, bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun en son haciz olan 26/06/2022 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmaktadır....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; İİK 82/12'ye dayalı meskeniyet iddiasının haczedilmezlik şikayeti olduğunu, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığını, meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" yapılmadığını, Meskeniyet iddiasının 7 günlük süreye tabi bir şikayet olup şikayet süresi de geçtiğini, taşınmazın ticari kredi için ipotek gösterildiğini, bu durumun başlı başına borçlunun meskeniyet iddiasında bulunmasına engel teşkil ettiğini belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Şikayet, kıymet takdirine itiraz ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup davacı yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur....
İcra Dairesinin 2019/1851 Esas) sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 4- 5 icra emrinin gönderildiği, takibin kesinleşmesi üzerine davacı borçlu adına kayıtlı 34 XX 249 plakalı aracın trafik kaydına 20/01/2022 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, davacı borçluya 103 davetiyesinin 28/01/2022 tarihinde gönderildiği, davacı borçlu tarafından haczedilmezlik şikayeti ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
Bunun gibi, icra müdürü borçlunun bir malının haczedilemeyeceğine karar verirse, alacaklı, bir hakkın yerine getirilmemesi veya sürüncemede bırakılması niteliğindeki bu karara karşı süresiz şikayet yoluna başvurabilir (İİK m. 16/2) (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013 ikinci baskı, sahife 528). İİK'nun yukarıda açıklanan maddesinde öngörülen ve icra müdürlüğüne tanınan değerlendirme ve takdir hakkı, icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesinden önce kullanılmalıdır. İcra müdürü, alacaklının talebini kabul edip haciz kararı verdikten sonra, ancak borçlu tarafından İİK'nun 16. maddesi kapsamında icra mahkemesine haczedilmezlik şikayetinde bulunulması halinde mahkemece bu iddianın incelenmesi ve gerektiğinde haczin kaldırılması mümkündür....
O halde mahkemece, borçlu vekilinin öğrenme tarihi 09.05.2016 olup, haline münasip evin haczedilmezlik şikayet tarihi 11.05.2016 olduğu görülmekle şikayetin yedi günlük yasal sürede olduğu kabul edilerek işin esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin süre aşımından reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde; ispat külfeti borçluya ait olup, ispat ise mahallinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile mümkündür. Somut olayda, borçlunun çiftçilikle uğraşması nedeniyle malik olduğu taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu yargılama aşamasında vekilinin vekillikten çekilme dilekçesinin şikayet edene tebliği üzerine, asil şikayetçinin duruşmaya katılmadığı, delil avansının yatırılmadığı, bu nedenle davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de; delil avansının yatırılması hususunda borçlu ya da vekiline herhangi bir tefhim ya da tebligat yapılmadığı, süreye ilişkin ara kararda sürenin “kesin” olduğunun belirtilmediği ve verilen sürede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının açıklanmadığı görülmektedir. Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekir (Hukuk Genel Kurulu'nun 12.12.2012 tarih, 2012/9-1202-1218 E.- K. sayılı ilamı)....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
Somut olayda; borçlunun Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Kocasinan Mah. 402 ada 28 parsel 12 nolu bağımsız bölüme 11/01/2019 tarihinde yeni haciz konduğu, 23/01/2019 tarihinde 103 davetiyesinin borçlu asile tebliğ edildiği, 28/01/2019 tarihinde şikayet eden vekili tarafından icra müdürlüğü nezdinde haczin fekkinin talep edildiği anlaşılmıştır. Şikayet eden ve vekili tarafından 103 davetiyesi tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddia olmadığı ve şikayet eden vekilinin 28/01/2019 tarihinde icra dosyasına sunduğu talep dilekçesi ile hacizden haberdar olduğu buna rağmen şikayet eden vekili tarafından 19/04/2019 tarihinde dava açıldığı, şikayetin kanunda düzenlenen 7 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmakla, davacı tarafın davasının süre aşımından reddine" karar verildiği görülmüştür....
Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda Mahkeme; meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının yalnızca tapu maliki borçluya ait olduğu, şikayet eden T1 tapu kayıt maliki olmadığı, davacının taşınmazdaki hissesini 31/03/2021 tarihinde T3 sattığı gözetildiğinde, şikayet edenin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin aktif sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin, bu şikayet yönünden (REDDİNE); 2-Haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 31.05.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi....