Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; "Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez." Yine Y.12. HD.nin 27.09.2010 T., 8528/21169 EK. Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; dava dilekçesinde ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna dair bir şikayet yoktur. Diğer taraftan dava dilekçesinde gecikmiş itirazda bulunulduğuna dair bir ibare de yoktur. Ödeme emri davacıya 01.09.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda borca itirazların İİK.nun 168/5....

GEREKÇE : Uyuşmazlık borçlu tarafından maddi hata ile ibraz edilen borca itiraz dilekçesinin geçerli olup olmadığı noktasında memur muamelesini şikayet mahiyetindedir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 39.096,27 TL asıl alacak ve ferilerin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 20.01.2020 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin başlığında Adana 8. İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere İcra Müdürlüğüne Besni yazıldığı, aynı tarihte Besni İcra Müdürlüğünün 20.01.2020 tarih ve 2020/90 Muh. Sayılı yazısı ile itiraz dilekçesinin Adana 8....

Takip alacaklısı tarafından, geminin yakıt borcu nedeniyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, şikayetçi borçlunun icra dairesinde verdiği itiraz dilekçesi ile 30.04.2012 tarihinde borca ve rehin hakkına itiraz ettiği görülmektedir. İİK.nun 65. maddesine göre gecikmiş itirazda bulunulabilmesi için tebligatın usulüne uygun yapılmış olması koşulu arandığından somut olayda başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Takibin şekline göre borca rehin hakkına karşı tüm itiraz ve şikayetlerin ödene emri tebliği tarihinden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir....

    A.Ş.’ye ödenmesine karar verildiği, şikayet olunan bankanın kesin haciz tarihinin 30.07.2019 tarihi olduğu, takip borçlusunun yasal beş günlük sürede borca itiraz davası açtığı, bu davanın devam ettiği dönemde satış isteme süresinin işlemeyeceği, dolayısıyla süresinde satış istenmediğine ilişkin itirazların yerinde olmadığı, İİK’nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz edilmiş olmasının satıştan başka icra takip işlemlerini durdurmayacağı, sıra cetvelindeki ilk kesin haczin şikayet olunan bankanın haczi olduğu, birleşen dosyada şikayetçi T. ... Bankası T.A.O’nın ihtiyati haczinin sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle kesin hacze dönüşmediği, hacze iştirakinin bu nedenle mümkün olmadığı, şikayetçiler tarafından, şirket hissesi kâr payının haciz tezkereleri yoluyla haczedilemeyeceği, fiilen hisse senetlerine el konulmadıkça haczin geçerli olmayacağı ileri sürülmüş ise de şikayet olunan ... ......

      Davalılardan T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, borca itiraz davasının henüz kesinleşmediğini, itiraz sebebiyle takibin durduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraz davasında verilen takibin tedbiren durdurulmasına ilişkin karar nedeniyle, borca itiraz davası reddedildikten sonra bir kısım borçlulara ödeme emri gönderilmesi talebinin icra müdürlüğünce reddine ilişkin işlemin usul ve yasaya uygun olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, mahkemece tüm borçlular yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı sadece borçlulardan T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bu nedenle sadece T3 yönünden verilen karar ile ilgili istinaf incelemesi yapılacaktır....

      (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/12- 185 Esas, 2009/182 Karar sayılı ilamı) Davalı borçlunun, kefaletinin geçersizliği sebebiyle borca ve ferilerine itiraz ettiğine dair ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal sürede verdiği dilekçesi borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nın 66. maddesine göre itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz bir hukuki sonuç doğurmayacağından, genel haciz yolu ile takipte borçlunun geçerli bir itirazı üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi yasanın amir hükmüdür. Borçlunun kefaletinin geçersizliğine dayalı itirazı ile takibin durdurulmasından sonra alacaklı tarafından süresi içinde itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulması halinde, kefaletin geçersizliği iddiasının itirazın kaldırılması duruşmasında incelenmesi gerekecektir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2020 NUMARASI : 2019/127 ESAS - 2020/50 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü'nün 2019/29772 esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğe dayalı ilamsız takipte müvekkilinin borçlarının bulunmadığını, borca ve faize itiraz ettiklerini, ödeme emrinde faiz oranın ve faizin işlemeye başladığı günün gösterilmediğini, kat ihtarnamesine itiraz edildiğini, asıl borçlu hakkında konkordato davasında tedbir kararı verildiğini ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapılmış, davacı borçluya 18/11/2014 tarihinde ödeme emri ve 15/10/2018 tarihinde yenileme emri tebliğ edilmiş, borçlu vekili icra müdürlüğüne 12/11/2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi vermiş, icra müdürlüğünün 20/11/2018 tarihli kararı ile itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, 10/12/2018 tarihinde yapılan şikayet ile usulsüz yapılan tebligat nedeni ile icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın kabulüne karar verilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      Somut olayda, ödeme emrinin, imzaya ve borca itiraz eden borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra 28/08/2021 tarihinde icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne dair bir şikayetinin de bulunmadığı görülmektedir (Yargıtay 12. HD'nin 07.11.2022 tarihli, 2022/4790 E, 2022/11572 K. sayılı içtihadı). İcra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması sebebiyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. İİK'nın 16/1 maddesinde belirtildiği üzere şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar. Anılan süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1723 KARAR NO : 2023/643 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK) TARİHİ : 18/02/2022 NUMARASI : 2021/135 ESAS, 2022/35 KARAR DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ KARAR : Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk (2....

      UYAP Entegrasyonu