Kişi konumundaki müvekkili aleyhine yapılan haciz işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Şikayet eden T1 İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin 22/07/2019, İİK 89/2 haciz ihbarnamesinin 29/08/2019 tarihinde ve İİK 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 24/09/2019 tarihinde ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun aradığı prosedüre uygun olarak tebliğ edildiğinin görüldüğü, usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen haciz ihbarnamelerinin gereğinin yerine getirilmediği ve bu nedenle yapılan haciz işleminin de usulüne uygun olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı üçüncü kişiye gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usule uygun olup olmadığı, bu nedenle birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi, haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresi içerisinde olduğunun tespiti, davacı hakkındaki haczin durdurulması ve davacı hakkındaki takibin iptali şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (emsal karar, Yargıtay 12....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, I- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Eyleme ve yükletilen suça yönelik sanığın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, II- Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, 1-Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşumu için, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcun varlığı gerekmekle, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 26.01.2011 tarihi itibariyle üçüncü şahıs sanığın asıl borçlu L. Y.'...
Holding A.Ş.nin kendilerinde alacağının bulunduğunu açıkça bildirdikleri, bu borçlu yönünden ikinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak ikinci haciz ihbarnamesine karşı süresinde itiraz edilmiş olduğundan üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesi mümkün olmayıp, mahkemece sadece üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Şikayet olunan vekili, asıl ve birleşen davalarda şikayetin reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince, borçlu ve 3. kişi arasındaki hukuki ilişkinin başlangıcından sonra doğacak alacaklara haciz konulabileceğinin mümkün olup, asıl davada şikayetçi vekilinin ilk gönderdiği haciz ihbarnamesinin geçerli olduğu gerekçesiyle asıl davada şikayetin kabulüne, birleşen davada şikayetçilerin alacaklarının ilamsız takipten kaynaklandığından bahisle birleşen davada şikayetin reddine karar verilmiştir. Birleşen davada şikayetçiler ve asıl ve birleşen davalarda şikayet olunan vekillerince istinafa başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17....
Davacı her ne kadar haciz ihbarnamesi tebliğinin usule uygun olmadığını iddia etmiş ise de, haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmediği, ayrıca tebligat tarihinin düzeltilmesi için yetkili İcra Hukuk Mahkemesi'nde tebligat tarihinin düzeltilmesi için açılmış bir şikayet davasının olmadığı, kaldı ki davacının haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra gönderilen ve davacıya 26/05/2021 tarihinde tebliğ edilen ödeme muhtırasının iptali için Devrek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/29 esas 2021/60 karar sayılı dosyasında 01/06/2021 tarihinde şikayette bulunduğu, söz konusu tarihin dikkate alınması halinde dahi 15 günlük hak düşürücü sürenin dava tarihi itibarı ile dolmuş olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olup davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Mahallesi Merkez sokak No:132/184 ... /... adresine 89/1 haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin talep edildiği, ... adına gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz olarak tebliğ edildiğinin Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu, aynı adrese çıkarılan 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatının ilk olarak 26.07.2019 tarihinde '' muhatabın adresten taşındığı'' şerhi ile iade edildiği, alacaklının talebi ile üçüncü kişiye 89/2 haciz ihbarnamesinin ... Sokak No:36/10 .../... adresinde 23.08.2019 tarihinde '' adresin kapalı olduğu muhatabın 7, 8, ve 9 numaralı komşularının da bulunamadığından gerekli araştırma yapılamadığı'' şerhi ile ikinci kez iade edilmesi üzerine ... Sokak No:36/10 .../... adresine 04.10.2019 tarihinde TK’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, görülmektedir. Şikayetçi ...'...
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, .... ... Müdürlüğünce hazırlanan ........2013 tarihli sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu dava dışı borçlunun alacaklısı olduğu şirkete yapılan İİK'nın 89/.... maddesince haciz ihbarnamesinin tebliğinin şikayet olunanın haciz ihbarnamesinden daha önce olduğu halde müvekkilinin .... sırada şikayet olunanın .... sırada olduğunu ileri sürerek şikayetin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
na İİK m. 89/3 haciz ihbarnamesinin 27/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça tebligatın usulsüz olduğu, öğrenme tarihinin 07/11/2018 tarihi olduğundan bahisle işbu davanın açıldığı, diğer davacının da 08/04/2014 tarihinde icra müdürlüğünce haciz konulan gayrimenkulün yeni maliki olduğu, 3.haciz ihbarnamesine yönelik tebligatın usulsüz olduğuna yönelik açılan davanın reddedildiği, istinaf edilmesi üzerine İİK'nın 89/3 maddesine göre düzenlenen haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet kısmının reddine karar verilerek kararın kesinleştiği, bu haliyle tebligatın usulsüz olmadığı, bu durumda 3.haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 27/03/2014 tarihinden dava tarihine kadar geçen süre itibariyle İİK 89/3.maddedeki 15 günlük hak düşümü süresinin dolduğu ve geçtiği anlaşılmakla ve diğer davacı yönünden de 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilen kişi olmadığı, haciz konulan taşınmazın maliki olduğu anlaşılmakla davacılar hakkında açılan davanın süreden reddine karar vermek gerekmiştir...
İcra müdürlüğünün 2019/8721 Esas sayılı dosyasında 3. kişi T1 gönderilen 2. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 18/11/2020 olarak düzeltilmesine, 3. kişi T1 gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin iptaline, 3. kişinin borçlu kaydının silinerek uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....