"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıkların eylemine uyan ve 765 sayılı Kanunun 491/3. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun cezasının üst sınırlarına göre, aynı Yasanın 102/4,104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının 02.05.2005 olan suç tarihi ile inceleme tarihi arasında geçtiğinin anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 03/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın eylemine uyan ve 765 sayılı Kanunun 492/2. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun cezasının üst sınırlarına göre, aynı Yasanın 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının 11.04.2005 olan suç tarihi ile inceleme tarihi arasında geçtiğinin anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 06/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 19/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Cinsel taciz HÜKÜM : Mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü; Sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak hüküm kurulmamış ise de dava zaman aşımı süresi içerisinde bu hususta mahkemece karar verilmesi mümkün görülmüştür....
Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 10.06.1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 18.07.2010 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 10.02.2011 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 5 yıl 4 aylık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden...
Davacı, vekaletten kaynaklanan alacak isteminin davalı adına takip edilen birden fazla dosyadan kaynaklandığını, dosyaların bir kısmından hiç istifa edilmediğini, bir tanesinde 2007 yılında istifa edildiğini, diğerinden ise 2008 yılında istifa edildiğini, icra takip tarihi dikkate alındığında zaman aşımı süresinin dolmadığını ileri sürerek verilen kararı istinaf etmiştir. İlk derece mahkemesince, vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak istemlerinin 6098 sayılı TBK nun 147.maddesi gereğince 5 yıllık zaman aşımı süresine dahil olduğunu, davacının istifa tarihinin 09/04/2007 tarihi olması nedeniyle 5 yıllık zaman aşımı süresinin 09/04/2012 tarihinde sona erdiği, icra takip tarihinin bu tarihten sonra olması nedeniyle zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçe gösterilerek açılan dava reddedilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, CBS'na yapılan şikayet üzerine iddianame ile dava açılan 1....
SONUÇ: Hükmün gerekçe kısmında ve 1. bendinde yer alan, “ödeme emrinin takip konusu borçların 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olması, ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle" ibaresi çıkartılarak; hükmün bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, 18.12. 2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı şirket vekili yasal süre içindeki cevap dilekçesi ile; zaman aşımı süresinin dolduğunu , kusur oranını kabul etmediklerini , icra inkar tazminatı istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Davalının zaman aşımı itirazı bulunmaktadır. Sigortalı İbrahim COŞKUN un 24.01.1997de iş kazası geçirdiği, iş verence kazanın 27.01.2017 tarihli yazı ekinde düzenlenmiş aynı tarihli kaza bildirim formu ile kuruma bildirildiği sabittir. Kurum 1997 olan kaza ile ilgili hiç bir işlem yapmamış, 2013 tarihinde rapor düzenlemek suretiyle olayın iş kazası olduğuna dair tespit yaparak kusur belirlemiş, ardından da bu tespitten 16 yıl önce meydana gelen kaza bakımından fatura bedelini tahsilata kalkışmıştır. Tedavi giderleri 10 yılık zaman aşımı süresine tabidir. Süre ödeme tarihinden başlar. Kurum ödemenin ne zaman yapıldığını da bilmemektedir. Daha doğru bir ifade ile ödeme yapıldığı kanıtlanmamış, belge sunulmamıştır....
Maddesine göre , 7 günlük şikayet süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Yine yetki itirazının da 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Somut olayda; icra emri şikayetçiye 20/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup 15.01.2021 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet ve yetki itirazı süresinde değildir. Bu durumda ilk derece mahkemesince anılan şikayetlerin ve yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenmesi isabetsizdir. Bu nedenlerle, şikayetçi borçlunun istinaf sebepleri yerinde değil ise de, ilk derece mahkemesince şikayetlerin ve yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esasının incelenmesi yerinde olmadığından HMK.nun 355/1, 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetlerin ve yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/42 E. 2021/200 K....
TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan TTK'nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar. Ayrıca alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zaman aşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut durumda takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklı vekilince açılan 01/08/2012, 13/03/2015, 18/03/2016, 27/02/2019 ve 29/03/2022 tarihli talepler ile haciz talep edilmiştir. Söz konusu taleplerin zamanaşımını kesen işlemler niteliğinde olduğu açıktır....