Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından 22/04/2014 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin Büyükçekmece 2....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İİK’nun Onaltıncı Bab'ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; Ödeme emrinin borçluya 30/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 01/07/2016 tarihinde borca itiraz edildiği, takibin durduğu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptaline ilişkin ... (Kapatılan) 6....
Somut uyuşmazlıkta da asıl ve birleşen davalar mevcut olmasına rağmen her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı, istemin bir bütün olarak reddine karar verildiği görülmektedir.Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde bulundurularak her bir dava için, her davada ileri sürülen şikayet ve itiraz nedenleri hakkında ayrı ayrı hüküm tesis edilmesi gerekirken, anılan ilkelere aykırı olarak her davada ileri sürelen şikayet ve itiraz nedenlerini hükme bağlamaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2020 tarih ve 2017/1530 Esas 2020/514 Karar sayılı kararıyla şikayetçi T1 yönünden terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verildiği ve bu kararın 26/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şikayetçi tarafından açılan davada, mirasın hükmen reddine ilişkin kararının, takibin kesinleşmesinden sonra 26/10/2021 tarihinde kesinleştiği, bu durumda da mirasın hükmen reddinin tespitine dair ilama istinaden süresiz şikayet yoluyla takibin iptalinin talep edilebileceği açıktır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/1497 ESAS- 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İcra Dairesinin 2019/40997 esas sayılı dosyasında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yetkiye - borca itiraz ve takibin iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, Davacının 25/03/2021 tarihli hastane ruhsatı ihalesinin tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....
vekaletname sunulmak suretiyle 09.06.2021 tarihinde borca itiraz talebi sunulduğunu, takibin durduğunu, ancak borca itiraz dilekçesinin yasal süre içerisinde sunulmadığını, aynı zamanda dilekçesinin İİK hükümleri uyarınca kanuna aykırı şekilde düzenlendiğini, usulsüz ve yok hükmünde olduğunu, takip dosyasına ibraz edilen borca itiraz dilekçesi ile takip arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığını, esas numaraları, alacaklı taraf, takibin konusu eşleşmediğini, anılan itiraz dilekçesinde farklı bir dosya numarası ve farklı bir şirketin isminin yer aldığını, bu itiraz dilekçesine istinaden takibin durdurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müdürlüğün 09/06/2021 tarihli takibin durdurulması kararına ilişkin 15/06/2021 tarihinde itirazın geçersiz olduğu hususunda beyanda bulunduklarını müdürlükçe bu dilekçelerine karşılık 17/06/2021 tarihinde dilekçenin reddi ile takibin kesinleştirilmesine karar verildiğini, beyanla müdürlük kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini...
Somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16. maddesine dayalı olduğu ve 7 günlük süreye tabi bulunduğu, davacı borçlu vekilin İcra Müdürlüğüne verdiği 05/03/2019 tarihli itiraz dilekçesinde ödeme emrini 26/02/2019 tarihinde tebellüğ ettiğini bildirdiği ancak davacı tarafından icra dairesine yaptığı itirazdan ayrı olarak öğrenmeden itibaren yasal 7 günlük süresi içinde icra mahkemesine başvuru yapılmak sureti ile ayrıca usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmadığı, icra müdürlüğünce borca itirazlarının süresinde yapılmadığından reddine karar verilmesi üzerine 08/03/2019 tarihi itibarı ile şikayette bulunulduğu, bu hali ile öğrenme tarihi olan 26/02/2019 tarihinden şikayet tarihi olan 08/03/2019 tarihine kadar 7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşılmakla şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şikayet ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İİK'nın 170/a/1 hükmüne göre takibe konu senedin kambiyo vasfında bulunmadığının şikayet yoluyla ileri sürülmesi mümkün ise de bunun dinlenmesi için İİK'nın 170/a/3 hükmü gereğince borcun hiçbir şekilde kısmen veya tamamen kabul edilmemiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamında davacı borçlunun 03/02/2021 ve 09/06/2021 tarihli duruşmalardaki beyanlarında borcu kısmen kabul ettiği bu haliyle İİK'nın 170/a hükmünün uygulanması ve senedin kambiyo vasfında olup olmadığının değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine karar verilmesi gerekmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2019/628 2020/550 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 15....