O halde, mahkemece, borçlu tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığına ilişkin banka cari hesap ekstreleri, ödeme belgeleri bu belgelere karşı alacaklının beyanları dikkate alınarak takip talebinde fazla alacak isteminin olup olmadığının tespit edilmesi ve fazla istenilen takip kısmı yönünden icranın geri bırakılması gerekirken aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/17429 (Eski Esas: 2012/5122) Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip dayanağının nafaka bedelleri borcu olduğunu, müvekkilinin maaşından haciz kesintilerinin 22/08/2012 tarihinden 23/06/2014 tarihine kadar devam ettiğini, maaş haczi kesintilerinin yanısıra müvekkili tarafından iyi niyet ile davalının isteği üzerine Halk Bankası aracılığı ile nafakadan fazlada para da ödendiğini, müvekkilinin şikayet olunana birikmiş nafaka borcunun olmadığını belirterek, itfa sebebiyle birikmiş nafaka alacağı bakımından icranın geri bırakılarak yalnızca işler nafaka yönünden takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra taraflar arasında ibraname düzenlendiğini belirterek itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Yerleşik uygulamalara göre, alacaklının ibraname vasfında olan belgedeki imzayı kabul etmesi halinde, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Bir başka ifadeyle imzası taraflarca ikrar edilen ibra belgesi borcu sona erdirir. Söz konusu ibraname ile ilamlı icra takibindeki tüm alacaklardan feragat edildiğine göre ibraname icra vekalet ücretini de kapsar ve takip konusu yapılamaz. İK.nun 33/2.maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
Mahkemenin Kararına karşı şikayetçiler vekili ek karar talep dilekçelerinde özetle; Dava ve şikayet dilekçesindeki taleplere karşı, İstanbul 18.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/74E. sayılı dosyası hakkında Mahkeme, talep konusu olmayan "18.01.2021 tarihli tahsil harcı alınmasına dair kararın kaldırılması"na karar verdiğini, mahkemenin dava ve şikayet dilekçesindeki talepler hakkında hiç bir karar vermediğini, İcra Müdürlüğünün şikayete konu19.01.2021 tarihli kararında Mahkeme kararına aykırı olarak "320.263,36TLnin icra takibinden önce ödendiğinden, itfa sebebiyle asıl alacağın geri bırakılmasından bahisle borç miktarının sadece 464,69TL olduğuna, icra takibi açmada haklı olmadığına ve tüm alacak miktarı yönünden icra vekalet ücretine hak kazanmadığına " dair usule ve hukuka açıkça aykırı olacak bir karar verdiğini beyanla HMK'nun 305 maddesi uyarınca İstanbul 18.İcra Hukuk Mahkemesi Hakiminin 18.01.2021 tarihli tahsil harcı alınması kararı hakkında verdiği kaldırma kararının şikayet...
Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. O halde mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak, icra takip dosyasında fazla ödenen bir paranın olup olmadığı tespit edildikten sonra şartları oluşmuş ise icranın geri bırakılması ile varsa fazla ödemenin borçluya iade edilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, icra takibi 1500 Sayılı Kuyucuk Tarım Kredi Kooperatifi'nin 26/06/1995 tarih ve 988-987 ve 986 nolu kredi borç senetlerine dayanmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1176 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacı T1 tarafından İstanbul 6.icra müdürlüğünün 2020/19050 esas sayılı dosyasına ilişkin 21.12.2020 tarihli dava dilekçesi ile zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Aynı icra dosyasına ilişkin takip sonrası zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması talepli olarak açılan davada 24.02.2021 tarihli kararla icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan, derdestlik nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bu nedenle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 18....
Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine şikayet eden alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesi'nce İİK'nun 36/4 maddesi uyarınca nafaka alacaklarında icranın geri bırakılması için süre verilmeyeceği, takibe konu edilen nafaka alacağı her ne kadar ilamsız takibe konu edilen tedbir nafakası alacağı ile ilgili itirazın kaldırılması kararına ilişkin olmasına rağmen nafaka alacaklarının ilamlı veya ilamsız icra takibi ayrımı yapılmaksızın zorunlu yaşam ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak hükmedildiklerinden dolayı, diğer alacaklardan farklı olarak icranın geri bırakılması prosedüründen ayrı tutulduğu, bu nedenlerle nafaka kararının hiçbir şekilde tehiri icra talepli olarak temyiz edilemeyeceği gerekçesiyle, istinaf isteminin reddi yönündeki mahkeme kararı doğru olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacının esas iddiası olan icranın geri bırakılması istemi bakımından yapılan değerlendirmede ise; öncelikle İİK.m.33 düzenlemesinin ele alınması gerekmektedir. İlgili düzenlemenin ilk fıkrasına göre icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne uygun tasdik edilen yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. Somut olayın alıntılanan bu düzenleme çerçevesinde ele alınmasında; davacının ödeme iddiasına ilişkin olarak dayanmış olduğu PTT kayıtları dosyamız arasına alınmış ve dosya bu kayıtlar dikkate alınarak rapor tanzim edilmek üzere hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, icra emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet ile icra emrinin ve takibin iptali, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....