Belirtilen bu madde hükmüne göre, ancak borcun itfa veya imhal edildiği veya zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek icranın geri bırakılması istenebilir. Buradaki itfa deyimi, ödeme, hibe (bağışlama), ibra, her çeşit itfa, terkin, takas gibi borcun son bulma sebeplerini kapsar.(Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı sf:808) Borçlu, taraflar arasında yapılan ve imzası inkar edilmeyen protokol hükümlerine göre yeni bir kira akti yapıldığını, infazda tarafların anlaştığı ve ilam haricinde yeni bir hukuki durum meydana geldiğini, ilamın infazının istenemeyeceğini iddia ederek takibin iptalini talep etmiştir. Bu talep, İİK.nun 26. maddesinin birinci fıkrasının göndermesi ile uygulanması gerekli İİK. 24. maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması niteliğindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ilamlı takipte takipten önceki itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Davalı alacaklı tarafından, 09/09/2022 tarihinde başlatılan ilamlı takipte (örnek 4- 5) icra emrinin 15/09/2022 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ödeme yapılmasına rağmen icra takibi başlatıldığından bahisle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, dosya kapsamındaki belgelerden ödemenin 08/09/2022 tarih ve 15:02 saatinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Alacaklı vekili cevap dilekçesinde takibe geçilmeden önce, yapılan ödemelerden kendisinin ve müvekkilinin haberdar edilmediğini beyan etmiştir....
Başvuru, İİK'nın 33. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın şikayet üzerine yapılacak yargılama usulünü belirleyen 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılmasının uygun görülmesi halinde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki talebi, ilamlı takipte itfa şikayeti niteliğindedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Uyuşmazlık, hukuki niteliği itibariyle Adana Genel İcra Dairesinin 2021/802 Esas sayılı dosyasından başlatılan ilamlı icra takibinde ödeme iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemi ve takibin iptali talebine ilişkindir. Alacaklı Emin Ete vekili tarafından borçlu Hayri Kent hakkında Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/599 Esas, 2020/341 Karar sayılı kararına dayalı ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin borçlu vekiline 27/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 02/06/2021 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İİK. Nun 33/1. Maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı ve takibe dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair şikayet niteliğindedir....
Başvuru bu hali ile İİK. nun 33.maddesine dayalı itfa itirazıdır. Hemen belirtelim ki; İİK.nun 33.maddesi uyarınca, borçlu ancak hüküm (karar) tarihinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedenine dayalı olarak icra emrine itiraz edebilir ve icranın geri bırakılmasını isteyebilir.Karar tarihinden önceki döneme ilişkin iddialarını ilamın yargılaması sırasında mahkemede ileri sürmelidir veya temyiz nedeni yapılmalıdır.Bu döneme ilişkin itfa itirazları icra mahkemesinde dinlenmez.Aksinin kabulü mahkemenin verdiği hükmü (ilamı) icra mahkemesinin inceleyip değiştirmesi anlamına gelir ki, bu da maddi anlamda kesin hükme aykırılık teşkil eder.( KURU Baki:İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.806) Somut olayda itfa 02.09.2003 tarihinde gerçekleşmiş olup ilamın karar tarihinden öncesine ilişkindir....
İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İİK'nun 33.maddesi nazara alındığında icra emrinde, fazla talep edilen kalemlerin bulunması yada sair hususlarla takibin yapılamayacağının sübuta ermesi halinde hükmün, icranın geri bırakılması şeklinde kurulabileceği açık şekilde düzenlenmiş olup icra emrinin iptali doğru görülmemiştir....
Tüm dosya kapsamına göre, icra müdürlüğünden alınan 90 günlük mehil vesikası üzerine Dairemizce icranın geri bırakılması yönünde talepte bulunulduğu bir kısım evrakların eksik olması nedeniyle Dairemizce icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği, yine 90 günlük süre dolmaksızın eksiklikler tamamlanmak suretiyle yeniden icranın geri bırakılması talebi üzerine Dairemizce icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve aynı zamanda davanın esası hakkında da hükmün kaldırılmasına yönelik karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin davanın reddine yönelik kararının 6100 Sayılı HMK 'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerekmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte, davalı tarafça protokolün varlığı ve ödeme iddialarının kabul edildiğini, takip konusu borcun üçüncü kişi tarafından ödendiği iddiasının sabit olması halinde borçlunun İİK'nın 71. maddesi uyarınca takibin iptalini isteyebileceğini, aynı konuda açılan davalarda itfa iddialarının kabul edildiğini, protokolde müvekkilinin taraf olduğunu, bu nedenle itfa iddiasında bulunabileceğini, bu durumda davanın kabulü ile İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, takipte taraf olmayan 3. kişinin takibin kesinleşmesinden sonraki evrede itfaya dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İtfa iddiasında bulunan davacı takipte taraf olmayıp üçüncü kişidir....
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, takip dosyası, bilirkişi raporu ve dosya içerisindeki tüm evraklar ele alındığında; Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte borçlunun başvurusu, her ne kadar takibin iptali istemi olarak belirtilmiş ise de, hukuki tavsifin hakime ati olduğu prensibi doğrultusunda takip konusu alacağın takipten önceki dönemde itfa edildiğinden bahisle icranın geri bırakılması istemi olup, davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 33/1. maddesi gereğince; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava dilekçesinin tebliğ edilmeden karar verildiğini, yerel mahkeme tarafından savunma haklarının kısıtlanarak karar verildiğini, yerel mahkemenin yazdığı gerekçe ve dayandığı yasal düzenlemelerin icra dosyası ile ilgisinin olmadığını, yerel mahkemenin gerekçesinde İİK m.149/a maddesine göre teminat yatırılmazsa icranın geri bırakılamayacağına ve satışın devam edeceğine karar verdiğini, ancak yasanın 14/a-1 maddesinde icranın geri bırakılması hakkında İİK m.33/1, m.33/2 ve m.33/4 hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, İİK m.33 'te yer alan icranın geri bırakılması hükümlerinin itfa, imhal ve zamanaşımı şikayetlerinde söz konusu olduğunu, bu durumda icranın geri bırakılmasının ise icra işlemlerini komple durduracağını, oysa İİK m.363/son hükmüne göre icra mahkemesince şikayetin reddi halinde yerel mahkeme kararının istinaf edilmesinin satıştan başka hiçbir icra işlemini durdurmayacağını, dosyada satışın durması...