İK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Takip dayanağı çeklere yönelik ödeme iddiası yönünden sunulu delilerin incelenmesinde, ödeme belgelerinde takip konusu çeklere atıf bulunmadığı gibi alacaklı tarafından da belgelerin kabul edilmediği anlaşılmıştır. Davacının ödeme iddiası İİK'nın 169/a maddesi kapsamında yazılı belge ile de ispatlanamamıştır. İlk derece mahkemesinin de bu durumu gözeterek hüküm oluşturduğu görülmektedir. Açıklanan nedenlerle, HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; nafaka bedellerini ödediğini, iştirak nafakasının eğitim ve diğer giderleri de kapsadığını bir kısım nafaka ödemelerini müşterek çocuğun eğitim giderleri olarak ödediğini, eğitim ödemesinden kalan kısmın alacaklıya ödendiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; ödenmiş olan nafakaların takibe konu edilmediğini, takip tarihi itibarı ile Temmuz ve Kasım 2020 ayı toplam 5.000,00 TL nafaka ile Ekim 2020 ayında eksik olan 1.870,00 TL nafaka bedelinin talep edildiğini, borçlunun gerek nafakaları, gerekse çocuğun okul taksitlerini gününde ve düzenli ödememesi nedeniyle okul yönetiminin sürekli kendisini araması nedeniyle müvekkilinin zor durumda kaldığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. III....
Dava İİK'nun 33. maddesi uyarınca kısmı itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkindir. İİK'nun 33. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı takipte talep edilen nafaka bedellerinin Türk Lirası olarak ödediğinden bahisle kısmı itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Takibe konu ilamda müşterek çocuk için aylık 1.150,00 USD iştirak nafakasına hükmedilmiş olup, karar 24/07/2015 tarihinde kesinleşmiştir....
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmüne yer verilmiş olup somut olayda davacılar vekilince itfa sebebine dayanılmıştır. Kanun metninden açıkça anlaşıldığı üzere bu yöndeki şikayetin kabulü durumunda icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekli olup bu husus gözetilmeksizin takibin tümden iptali yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve şikayet nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir (Yargıtay 12. HD'nin 28.04.2022 tarihli, 2022/4215 E, 2022/5376 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince borçlunun şikayet sebeplerinden sadece birisi değerlendirilerek hüküm kurulmuş, HMK'nun 297. maddesi uyarınca davacı borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taleplerin ve şikayet nedenlerinin her biri ayrı ayrı değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmamıştır....
A.Ş. kefaleti ile 6500241842 nolu hesaptan kullandırılan nefes kredisi yapılandırma - eşit taksitli / sabit itfa kredisi için; Davalının ......
Dava, vergi mahkemesi alacağına dayalı ilamlı takipte, İİK'nın 33. maddesi uyarıca itfaya dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkin olup, İİK'nın 33.maddesi "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmünü içermektedir....
Somut olayda, borçlu, itiraz dilekçe ekinde itfa iddiasına ilişkin iki adet davalı şirketçe tanzim edilen tahsilat makbuzu sunmak suretiyle senedi ödediğini beyan ederek borcun varlığını kabul etmiştir. Bu durumda borç kabul edildiğinden, dayanak çekin kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle takibin iptaline karar verilemez. O halde, Mahkemesince, borçlunun dava dilekçesinde ödeme iddiası olduğundan, İİK md.170/a-son gereğince kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle takibin iptal edilemeyeceği gözetilerek borçlunun ödeme iddiası yöntemince incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup,sair yöndeki istinaf nedenleri bu aşamada değerlendirilmeksizin davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının 353/1- a.6. maddesi gereğince kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nın 170/a maddesinde "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" hükmü yer almaktadır....
itfa, ihmal ve zamanaşımı itirazının da bulunmadığını, bu sebeple ilamlı icra takibinin durdurulamayacağını, şikayetçilerin şikayete konu müvekkil banka lehine ipotekli olan taşınmazın satışının TMK. 625. maddesine aykırı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, şikayetçilerin iddialarının aksine şikayet konusu takibin ve satış işlemlerinin durdurulmasını gerektiren herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığını, şikayet konusu takibe dayanak olan ipotekli taşınmaz ile teminat altına alınan müvekkil banka alacağı ile rüçhanlı alacaklı olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde İİK'nın 185. maddesi uyarınca alacaklının iflastan önce başlamış olan icra takibini iflas masasına karşı devam etme hakkı bulunduğunu, şikayet konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin murisin ölümünden önce başlamış olduğundan, mirasın kabulü halinde mirasçılara karşı, reddi halinde de tereke temsilcisi yada tasfiye memuruna karşı devam etmesi TMK. ve İcra İflas Kanunu hükümleri gereği...