Maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği, Bakırköy 10. İcra Müdürlüğü 2021/17650 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı Ödeme emri tebligatının borçlulara 02.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu itirazın ise 07.02.2022 harç tarihli dilekçe ile yapıldığı şikayetin süresinde olduğu anlaşılmıştır. İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir....
Nitekim İİK'nın 169/a-1. maddesi gereğince; "Borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir. " şeklindedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Ayrıca, senetteki vade tarihinin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının da İİK'nın 169/a maddesindeki belgelerden biri ile ispatlanması gerekmektedir. Davacı iddiasının ispatı bakımından senede açık atıf yapan nitelikte yazılı bir belge sunmamış, alacaklı tarafından da itfa iddiası kabul edilmemiştir. Davacı imzaya itirazından da vazgeçmiştir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf isteminin kabulü ile HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Noterliğinin 16908 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarname 19.10.2018 tarihinde ... imzasına tebliğ edildiğini, İİK 149/a maddesi yollaması ile uygulanması gereken İİK 33 maddesinde icranın geri bırakılması düzenlendiğinden, İİK 33. maddesi gereği icra emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde borcun zaman aşımına uğradığı, imhal veya itfa edildiği iddiası ile şikayet yoluna başvurulması gerektiğini, şikayetin süresinde olmadığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Eskişehir 7. Noterliğinin 17.10.2018 tarih ve 16908 yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesine ilişkin tebligat parçaları incelendiğinde; davacı/ borçlu ...İnşaat Lokanta ve Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketinin ....., Mah. .....,1. Cad. No...... İç Kapı No:C ........
in Karşı Oy Yazısı : İİK'nun 71. maddesinin birinci fıkrası takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa ve imhal itirazlarını noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile borçlunun ispat etmesi halinde, takibin iptal veya talikinin her zaman icra mahkemesinden isteyebileceğini öngörmektedir. Borcun itfa edilmiş olmasından icra dairesi dışında borcun itfa edilmesi anlaşılmaktadır. İtfa terimi ödeme, hibe, ibra, her çeşit af, terkin ve takas gibi borcun sona erme sebeplerini kapsar. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklıya karşı doğmuş bir karşı alacağı ile borcunun takas ettiğini bildirerek İİK'nun 71. maddesine göre icra mahkemesinden takibin iptalini talep edebilir. Takas beyanı ile birlikte karşılıksız borçlar, miktarı az olan borç miktarınca ve takas edilebilecekleri andan itibaren sona ermiş sayılırlar (TBK'nun 143/1)....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2019 NUMARASI : 2019/116 ESAS 2019/186 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 7....
Bu haliyle taraflara karşılıklı edimler yüklenen uzlaşma tutanağı, İİK’nın 71. maddesi bağlamında borç ve ferilerini sona erdiren “itfa” olarak değerlendirilemez. Borcun itfa edilip edilmediği olgusu genel mahkemede yargılamayı gerektirir. O halde; İlk Derece Mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve alacaklının istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; İİK'nın 71. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi gereğince, itfa şikayetinin kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekirken, "takibin iptaline" hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....
Şikayetçi, senetten doğan borcu ödediğini beyanla borcu kabul ettiğinden, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı iddiası İİK.nun 170/a-son maddesi uyarınca dinlenemez. Bu durumda İİK.'nun 169/a maddesi gereğince davacının ödeme iddiasının değerlendirilmesi gerekmekte olup, mahkemece, "borçlunun ödeme iddiası ile ilgili olarak "İş bu davada, İİK madde 169/a/1- c.2 uyarınca, borçlu; borçlu olmadığını yahut borcun itfa edildiğini ya da ertelendiğini ancak resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belgeye dayanarak ispat edebilir. Ancak davacının (borçlunun) borcu itfa ettiğini iddia etmesine karşın; borcu itfa ettiğine dair resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge sunamadığı anlaşılmış ve davacının borca itirazının da reddine karar verilmiştir." gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...
Somut uyuşmazlıkta; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, şikayetçi borçlu ... ve diğer borçluların icra emrinin iptali talebi ile yapmış oldukları şikayet başvuruları üzerine, İstanbul ... 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 08.12.2020 tarih ve 2020/71 E. - 2020/638 K. sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği ve şikayetçi borçlu tarafından 14.12.2020 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu görülmekte olup, istinaf başvurusu üzerine verilecek karar beklenmeden 01.09.2021 tarihinde ihale yapılması İİK'nın 363/son maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, taşınmazların satışı mümkün değildir. Belirtmek gerekir ki, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, icra emrinin iptali istemli şikayet niteliğinde olup, itfa ve imhal iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemini içermediğinden İİK'nın 149/a-2 maddesinin somut olayda uygulama yeri yoktur....
İİK'nın 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa ve imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı zorunludur. Mahkemece yapılan yargılamada davacı tarafından İİK'nın 169/a maddesinde öngörülen nitelikte yazılı delil ibraz edilememiş olup ödeme iddiasının tanıklar ile ispatı olanaklı değildir. İcra mahkemesinde borca itiraz üzerine İİK169/a maddesi çerçevesinde yapılacak yargılamada C. Savcılığına yapılan şikayet sonucunun beklenilmesi de mümkün olmadığından ve ödeme iddiası kanıtlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....