WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre: “davacı vekilinin araç üzerindeki hacizlerin kaldırılması için önce takip borçlusu vekili sıfatı ile 18.11.2008’de Mahkeme’ye şikayet başvurusunda bulunduğu, ardından üçüncü kişi vekili olarak 22.12.2008’de istihkak davasını açtığı, yasada belirlenen hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı,ayrıca borçlu ile üçüncü kişinin vekilinin aynı kişi olması nedeni ile aralarındaki satışın alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğu” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

    Mahkemece toplanan delillere göre: “davacı vekilinin araç üzerindeki hacizlerin kaldırılması için önce takip borçlusu vekili sıfatı ile 18.11.2008’de Mahkeme’ye şikayet başvurusunda bulunduğu, ardından üçüncü kişi vekili olarak 22.12.2008’de istihkak davasını açtığı, yasada belirlenen hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı,ayrıca borçlu ile üçüncü kişinin vekilinin aynı kişi olması nedeni ile aralarındaki satışın alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğu” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş;hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

      LPG Dolum Tevzii San. ve T....nin davanın ve takibin tarafı olmadığı davacının sunduğu proforma faturada malların ayırt edici özelliklerinin yeralmadığı davacı tarafından aynı Finansal Kiralama Sözleşmesine ve aynı proforma faturaya dayanılarak istihkak iddiasında bulunulduğu istihkak iddiasının iyiniyetli olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine takip durmuş olduğundan alacaklının alacak değerinin %40'ı oranında tazminata mahkumiyetine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununun 19/2 maddesi gereğince aleyhine icra yolu ile takip yapılması halinde icra memuru finansal kiralama konusu malın takibin dışında tutulmasına karar verir. Somut olayda, kiralayan şikayetçi de Finansal Kiralama Kanununun 19/2 maddesi uyarınca dava konusu mahcuzların takibin dışında tutulmasını istemiştir. Şikayetçinin başvurusu 3226 sayılı kanunun 19/2 maddesi hükmünce kiralayan şirkete istihkak davası dışında verilmiş bir şikayet hakkıdır....

        Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, taraflarınca bankaya yöneltilen bir dava olmadığı gibi davanın istihkak davası da olmadığını, mahkemenin re'sen davanın türünü değiştirerek bankayı davalı olarak göstererek hüküm tesis etmesinin hukuka aykırı olduğunu, istihkak hususunda bir dava açmadıklarını, şikayet yoluna başvurduklarını, bu hususu mahkemenin gözardı ettiğini, icra memur muamelesini şikayet nedeniyle yapmış oldukları başvuru derdestken, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/115970 E. sayılı dosyasının tahsil edilerek dosyanın kapatıldığını, mahkemece dosya hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, ancak hükmün dördüncü bendinde davalılar lehine 4.200,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, mahkemenin hangi tarifeye göre 4.200,00 TL vekalet ücretine hükmettiğinin taraflarınca anlaşılamadığını, açmış oldukları davada davalı olarak icra müdürlüğünün gösterilmesine rağmen mahkemece bankanın davalı gibi gösterilerek...

        Ltd Şti lehine istihkak iddiasında bulunulduğu, icra müdürlüğünce 30.12.2019 tarihli karar ile İİK 99. Madde uyarınca alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verildiği, kararın tebliğ edilmediği, alacaklı tarafından İcra Müdürlüğünce İİK 97. Maddeye göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle icra mahkmesine şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, istihkak iddiacısı şirket tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Dairemiz 15.09.2021 gün ve 2020/2734 Esas 2021/2396 karar sayılı ilamı ile istihkak iddiacısına dava dilekçesinin tebliği ile savunma hakkı verilerek yargılamaya devam olunması gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemenin 2021/530 Esas sırasına kayıt ile yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulüne 30.12.2019 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, davalı istihkak iddiacısı şirket tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

        Cad No:20 Beylikdüzü adresinde yapılan haciz ile ilgili haciz sırasında 28/01/2021 tarihli 3.kişinin vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu dilekçe ile davalı -3.kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulduğu, alacaklı tarafın istihkak iddiasını kabul etmediği, icra müdürlüğünce istihkak iddiası ile ilgili olarak İİK 99....

        Talep, davacı alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ile terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. 1-Davacı alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. Davalı borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Kural olarak bir dava sonunda verilen nihai kararları temyiz hakkı, o davada taraf olan ve kararın bozulmasında hukuki yararı bulunan kişilere aittir. İstihkak davası sonucunda davalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının haklı olduğu sonucuna varılırsa, icra mahkemesince istihkak davasının reddine karar verilir. Yani bu durumda davacı alacaklı davayı kaybetmiş olacağından, dava üçüncü kişi lehine sonuçlanmış olacaktır....

          Her ne kadar ilk derece mahkemesince gerekçeli kararda, haczedilen malların 3.kişiye ait olup olmadığının ancak 3.kişi tarafından açılan istihkak davasında incelenebileceği, şikayet başvurusunun ise muhafaza altına alınan malların haczedilen mallar olup olmadığı, bu suretle muhafaza altına almaya ilişkin memur muamelesi işleminin hukuka uygun olup olmadığı hususu olduğu belirtilmişse de, şikayet yoluna başvuran takip dosyasında taraf olmayan ve istihkak iddiasında bulunan 3. kişidir. Somut olayda, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin, taraf sıfatını taşımadığı icra takip dosyasından yazılan haciz talimatı uyarınca yapılan haciz ve muhafaza işleminin iptalini isteme hakkı bulunmamaktadır....

          Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece dava istihkak olarak değerlendirilerek bu şekilde hüküm kurulmuş ise de, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, dava dilekçesinin incelenmesinde davacının mahcuz mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebinin olmadığı, davacının talebinin hukuka aykırı olarak haciz ve muhafaza işlemine karşı şikayet olduğu, ayrıca İİK 99 maddesi gereğince işlem yapılmasına yönelik şikayet olduğu, mahkemece davanın şikayet olduğu dikkate alınmaksızın istihkak olarak değerlendirilmek suretiyle yapılan yargılama ve verilen hüküm isabetsizdir. Her ne kadar davacı haczin İİK 99 maddesi gereğince haczin yapılmış olduğunu ileri sürmüş ise de, bu şikayetin talimat icra dosyasında ileri sürülemeyeceği, kaldı ki talimat icra müdürlüğünce bu yönde bir karar verilmediği, bununla birlikte davacının İİK 99 maddesi gereğince yapılan şikayetinin asıl icra dairesinin bağlı bulunduğu İstanbul 11....

          (İİK 97/6)İcra müdürlüğüne istihkak iddiasını bildirmeyen 3.kişi haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilir.(97/9) Davacı 3.kişinin 09.06.2009 tarihli haczi, en geç mahkemenin 2009/38-47 E-K dosyasındaki şikayet tarihi olan 15.06.2009 tarihinde öğrendiğinin mahkemece kabulü doğrudur. Ancak, somut olayda, 09.06.2009 tarihli haciz tutanağından dava konusu aracın, araç şöförü ... huzurunda fiilen haczedildiği,araç şöförünün istihkak iddiasının 3. kişinin istihkak iddiası olduğu gerekçesiyle istihkak iddisına karşı dava açması için 3 gün süre verildiği anlaşılmaktadır. Ancak araç şöförü istihkak iddiasında bulunan 3.kişi olarak kabul edilmiş ise de davacı ve borçlu şirketle bağlantısı yönünden dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanamamıştır. Bu nedenle öncelikle, haciz sırasında hazır bulunan araç şoförü ...'ın davacı 3.kişi şirket yetkilisi veya temsilcisi olup olmadığının tesbiti gereklidir....

            UYAP Entegrasyonu