Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2020/56 ESAS- 2020/215 KARAR DAVA KONUSU : İLAMA AYKIRILIK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2020/69 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip dayanağı ilama göre davacı yalnızca birleşen davada taraf olmasına ve asıl dava olan işçi alacağı davasında taraf olmamasına rağmen takipte davacıdan asıl davaya ilişkin alacak kalemlerinin istenildiğini, oysa birleşen davaya yönelik kısmın Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2019/23116 Esas sayılı takip dosyası ile icraya konulduğunu, bu takipte yalnızca davacının borçlu olarak gösterildiğini ancak asıl davaya yönelik takipte davacının yer almaması gerektiğini bildirerek, takibin davacı yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2018/782 ESAS- 2021/2076 KARAR DAVA KONUSU : İLAMA AYKIRILIK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2018/22264 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte istenen faiz miktarı ve faiz oranının ilama aykırı hesaplandığını, dayanak ilamda 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına karar verildiğini, buna rağmen hatalı faiz oranları uygulandığını, icra emrinde asıl alacak ve işlemiş faiz tutarının Türk Lirasına çevrilmesinde hatalı kur uygulandığını bildirerek, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "Davacının İstanbul 28....

Borçlunun haczedilmezlik şikayeti üzerine alacaklı, vekili İstanbul 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1185 Esas sayılı dosyası ile eldeki dosyanın derdestlik oluşturduğunu beyan etmiş, Mahkemece derdestlik itirazı kabul edilmiş ise de, duruşma açılıp derdestliğe konu İcra Hukuk Mahkemesi dosyası celp edilip tutanağa geçirilmediğinden verilen kararın Yargıtayca denetimi mümkün değilidir. Mahkemece Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde derdestlik itirazı ile ilgili belgeler getirtilerek incelenmesi gerekir. Alacaklı vekilinin 22.11.2016 tarihli borcun ödenmiş olduğundan bahisle konusu kalmayan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talepli dileçesi de değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir....

    Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu durumda Mahkemece, öncelikle şikayet istemi hakkında bir karar verilerek istemin sonuca bağlanması, şikayet kabul edilmediği takdirde terditli açılan davada istihkak istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, dava istihkak davası olarak nitelenerek ve bu nitelemeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece istihkak davasının kabulüne karar verilmesi, memur muamelesini şikayet talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Somut olayda, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde, borçlunun alacaklıya yaptığı ödemeler bulunduğu itirazı yanında, icra emrinde 7000 TL alacağın ilamdaki hangi alacağa ilişkin olduğunun ve işlemiş faizin hangi tarihten itibaren istendiğinin belirtilmediği, iştirak nafakası talep edilebilmesi için ilamın kesinleşmesi gerektiğinden bahisle takip tarihinden itibaren iştirak nafakası istenemeyeceği yönünde de şikayeti bulunduğu halde, İcra Mahkemesince anılan şikayet hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir....

        Kabule göre de; borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 18/3. maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun, icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesince mevcut delil durumuna göre araştırma yapılarak sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

          Kabule göre; borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK.nun 18/3. maddesi hükmü "Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan İcra Dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamıda göz önünde bulundurularak, icra mahkemesince mevcut delil durumuna göre araştırma yapılarak sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

            Her icra mahkemesi hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar." hükmü düzenlenmiş, aynı kanunun 16. maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir." düzenlemesi mevcuttur. Açıklanan yasa hükümleri çerçevesinde, borçlunun, aleyhine başlatılan takibin iptaline ilişkin bahse konu şikayeti hakkında inceleme ve karar verme görevi İcra Mahkemeleri'ne aittir. Mahkemece, şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir....

              Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve şikayet nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Borçlu vekili şikayet dilekçesinde 6487 SK'nun değişik 6. maddesi gereğince icra vekalet ücreti ve harçların maktu olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüş olmasına rağmen, İcra Mahkemesi'nce bu konu karar gerekçesinde tartışılmamış ve bu hususta açıkça olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu durumda, Mahkemece, borçlu vekilinin 6487 SK'nun değişik 6. maddesi gereğince icra vekalet ücreti ve harçların maktu olarak belirlenmesi gerektiği yönündeki şikayeti de incelenerek gerekçesi açıklanmak suretiyle, olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....

                ya temlik edildiği, şikayet tarihinin 04.11.2014 olduğu ve şikayet dilekçesinde, aleyhine şikayet olunanın temlik edenin gösterildiği anlaşılmaktadır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım, davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir.O halde mahkemece de icra dosyasından tespit edildiği üzere, temlik alacaklısı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu