Sözü edilen bu itiraz ilama aykırılık nedenine dayalıdır. HGK.nun 21.6.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere başvuru ilama aykırılık nedenine dayalı olduğundan incelenmesi süreye tabi bulunmamaktadır. O halde mahkemece borçlunun faize yönelik itirazın esasının incelenmesi gerekirken şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet tarihinden sonra diğer borçlular tarafından dosya borcunun ödenmesi, borçlunun ilama aykırılık niteliğindeki şikayetinin esasının incelenmesine engel değildir. Bu nedenle şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak takibin mükerrer olduğu yönündeki şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirilmelidir. Bu nedenle mükerrer takibe ilişkin başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Mahkemece, borçlu vekilinin şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şti. vekili ve şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir Şikayet olunan ... İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti. haczi 12.03.2010, şikayetçi haczi 25.01.2013'tür. Şikayetçinin haczi 1. sırada bulunan şikayet olunan ... İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin haczinden sonra olmasına rağmen ilamın alındığı asıl davanın açıldığı tarih 15.01.2003'tür. Bu nedenle İİK'nın 100/2. maddesi uyarınca şikayetçinin 1. sırada bulunan ... İnş. Taah. Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin haczine iştirak etmesi gerekir. Şikayet olunan ...’nın alacağı da kamu alacağı niteliği itibariyle 1. hacze iştirak edeceğinden şikayetçinin açtığı asıl davada ilama bağlı alacağı ile şikayet olunanlar birlikte garame hesabıyla parayı paylaşmalıdırlar....
Davacının istinaf istemine yönelik yapılan incelemede; borçluya gönderilen icra emri kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK'nun 41, 16. maddeleri). İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur. İcra mahkemesince hükmün (infaz edilecek kısmının) yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün olmadığı gibi yeniden belirlenmesi de mümkün değildir (HGK 8.10.1997 tarih ve 1997/12- 517 E., 1997/776 K. sayılı kararı). Bu kabule aykırı talepler içeren takipler ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12- 1002 E)....
Taraflar arasındaki ilama aykırılık iddiası nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, icra takibine dayanak Antalya Ticaret Mahkemesinin 2020/207 Esas ve 2021/741 Karar sayılı ilamında...A.Ş.'...
Esas sayılı icra dosyası kapsamında düzenlenen sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihalesi şikayetçi bankaya yapılan borçluya ait tabloda şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihinin 06.01.2011 olduğunu, müvekkilinin kesin haczinin ise 11.01.2011 tarihli olduğunu, yani şikayet olunanın ihtiyati haczi kesinleşmeden evvel müvekkili tarafından kesin haciz işlemi yapıldığını, şikayet olunan ......'nin müvekkilinin kesin haczine iştiraki için İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelere dayanması gerektiği halde borçlu hakkında adi belgeye dayalı genel haciz yoluna başvurduğunu, müvekkilinin takibinin ise ilama dayalı olduğunu, müvekkilinin takip tarihinin de şikayet olunanın takibinden önceki tarihli olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili hakkında başlatılan ilamlı icra takibinde, ilama aykırı olarak fahiş miktarda faiz talep edildiğini, her bir alacak kaleminin ayrı ayrı yazılmayıp uygulanan faiz oranlarının denetime elverişli şekilde gösterilmediğini ileri sürerek icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, icra dosyası borcunun ödenerek dosyanın infazen kapatıldığı, bu nedenle şikayetin konusuz kaldığı gerekçesiyle şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 76. maddesi) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir. İlamlı takipte ilama aykırılık şikayeti takibin infazla ortadan kaldırılmasına kadar süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. İnfazdan sonra ilama aykırılık şikayeti ileri sürülemez....
Bu kabule aykırı talepler içeren takipler, ilama aykırılık yaratacağından icra mahkemesinde süresiz şikayet konusu yapılabilir (HGK 21.6.2000 tarih, 2000/12- 1002 E).(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/5739 esas, 2019/3137 karar sayılı kararı, 2018/5259 esas, 2019/204 karar) Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2017/8960 esas, 2018/3622 karar sayılı karar) Bu açıklamalar ve yargıtay kararları ışığında davacının talebinin süresiz şikayete tabi olduğu anlaşıldığından davalının süre yönünden itirazı yerinde görülmemiştir. Dosyaya bankalar aracılığıyla 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranları celp edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili şikayetinde “Mahkeme kararında hükmedilen kıdem tazminatı alacağı için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanmasına hükmedildiği halde; alacaklı davalı tarafından hiçbir banka tarafından verilmeyen merkez bankası verileri nazara alınarak % 23 ve %17 gibi aşırı dayanaksız bir faiz istendiğinden” bahisle mahkeme kararının yanlış uygulandığını vurgulayarak ilama uymayan fazla faiz alacağının takipten çıkarılmasını istemiştir. Başvuru bu hali ile ilama aykırılık şikayeti olup icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebilecek özelliktedir....