Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükme göre HMK 389 vd. maddeleri kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı istinaf yolu açıktır; ancak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2006/12- 34 XX 431/112 K sayılı kararında da belirtildiği üzere; İİK hükümlerine göre icra mahkemesince geçici olarak takibin durdurulmasına veya takibin geçici durdurulmasına ve muhafaza yapılmasına ya da yapılan muhafazanın kaldırılmasına, satışın durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararlarının takip hukukuna ilişkin önlemler olup HMK kapsamında ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. Bu nedenle bu tür kararlara karşı istinaf yolu kapalı olup, mahkemenin bu gerekçeyle istinaf başvurusunun reddine dair 07.09.2022 tarihli kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf talebinin HMK'nın 352. maddesi uyarınca reddi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : İİK.nun 333/a ve337/a maddesine muhalefet etmek HÜKÜM : Şikayet hakkının düşürülmesine I- Sanık hakkında İİK’nun 333/a maddesindeki suçtan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takibin kesinleşmesinden itibaren İİK'nun 347. maddesinde belirtilen süreler geçtikten sonra şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, şikayet hakkının düşürülmesi gerektiği mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık hakkında İİK’nun 337/a maddesindeki suçtan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Ticaret sicile kayıtlı adrese gönderilen tebligatın iade edilmesi tek başına ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunu oluşturmayacağı cihetle; borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği, re'sen terk işlemi yapılıp yapılmadığı...

    ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; kendilerine ödeme emri tebliğ edilmeden takibin haricen öğrenildiğini ve takibe itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak alacaklı yanca takibin durdurulmasına dair icra müdürlük işleminin şikayet edilmesi üzerine mahkemece şikayetin kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiğini, takibin devamına karar verilmesine karşın taraflarına yapılmış bir tebligat olmadığını ancak icra müdürlüğünce malvarlıkları üzerine haciz uygulandığından bahisle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ edilmese dahi borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin durması ile ödeme emri tebliğinden beklenen faydanın sağlandığını belirterek şikayetin reddini istemiştir. III....

      Tüm bu açıklamalar çerçevesinde; davacı istinafının İİK 36. maddesinden kaynaklı mehil vesikası verilmesine yönelik işlemi şikayet olup, niteliği gereği gereği kesin olduğundan, İİK 363/1. maddesi gereğince davacının istinaf dilekçesinin usulden reddine, Dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Nedenleri yukarıda acıklandığı üzere; 1- İstanbul 37. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/05/2023 gün, 2023/3 Esas- 2023/243 Karar sayılı ilamı nedeni ile davacının istinaf dilekçesinin İİK 363. ve İİK 128/a-son maddeleri gereğince usulden REDDİNE, 2- a-Alınması gerekli 269,85 TL istinaf harcından, yatırılan 179,90 TL'nin mahsubu ile bakiye kalan 89,95‬ TL harcın davacıdan tahsiline, b-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İİK'nun 365/3 maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilgili icra dosyasına 02/06/2022 tarihinde sundukları takibin kesinleştirilmesine dair taleplerinin, icra müdürlüğü tarafından kabul edilmemesinin, yasaya aykırı olduğunu, borçlu vekillerinin 27/05/2022 tarihli mehil vesikası talebine binaen, dosyada icra müdürlüğü tarafından verilmiş herhangi bir mehil vesikası bulunmadığı gibi teminat mektubunun kabul edilip edilmeyeceği de şu aşamada belirsiz olup borçlu tarafın tehir-i icra talebinin olmasının takibin devamına yönelik işlemleri durdurmayacağını, İİK 36. maddesinde de açıkça görüldüğü üzere mehil vesikası düzenlenene kadarki geçen süreçte, takibin kesinleştirilmesine, kesinleşen takibe devam edilemeyececeğine dair bir düzenlenme bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir....

      ın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama ve bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, 2- İİK'nun 331.maddesine yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda ise; Sanığa isnat edilen suç 15.07.2005 tarihinde işlenmesine karşın İİK'nun 347.maddesinde belirtilen her halde bir yıllık süre geçtikten sonra 06.02.2008 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle müştekinin şikayet hakkının düşürülmesi yerine, yazılı şekilde sanığın beraatine...

        düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından "... beraatine" ifadesi çıkarılarak yerine "......

          İcra Müdürlüğü'nün 2011/4284 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, boşanma ilamının 30.11.2011 tarihinde dosyaya konulduğu, şikayetçi vekilinin 19.12.2011 tarihinde icra dosyasında işlem yaptığı sırada boşanma ilamı ile sanığın ev ve araç üzerindeki haklarından vazgeçtiği hususunu öğrendiği kabul edilmekle, 21.03.2012 tarihli şikayetin İİK.'nun 347. maddesinde belirrtilen 3 aylık süre geçtikten sonra yapıldığı anlaşıldığından, şikayet hakkının düşürülmesi gerektiği, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 11.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            İcra Hukuk Mahkemesince, takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği iddiasının İİK.'nun 71. maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesi önünde çözümlenmesi gerektiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi ise, İİK.'nun 72. maddesi gereğince borçlunun takibin kesinleşmesinden önce veya sonra yaptığı ödeme ile ilgili olarak genel mahkemede menfi tespit davası açabileceğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Menfi tespit davası İİK.'nun 72. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde hükmüne göre borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için genel mahkemede menfi tespit davası açabileceği belirtilmiştir. İİK.'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM :İİK'nun 347. maddesi uyarınca müştekinin şikayet hakkının düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

                UYAP Entegrasyonu