ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından takibin iptali gerekeceğini, kaldı ki ödeme emrininde usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu ve takibin iptalini gerektirir bir husus olmadığından şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin "adres kapalı olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle ......, Mahalle muhtarı ... imzasına ... muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp durumdan en yakın komşusu ... haberdar edildi....
Öte yandan yasanın emredici kuralından kaynaklanan ve bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili bulunan bu husus hakkında, ortaklığı oluşturan ortaklardan her birinin İİK. nun 16/2.maddesi gereğince süresiz şikayet hakkı vardır. Somut olayda; dosya içerisinde bulunan takip talebi ve örnek no:7 ödeme emrinin incelenmesinde; adi ortaklığı oluşturan ve tüzel kişiliği bulunan ortaklar ... ....'nin ayrı ayrı borçlu taraf olarak yer aldığı görülmektedir. Tüzel kişiliği, dolayısıyla taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklık, yerinde olarak, düzenlenen takip talebi ve ödeme emrinde, taraf olarak gösterilmemiştir. Ancak; örnek no:7 ödeme emrinin, ... ile birlikte, anılan adi ortaklık adına da tebliğ edildiği, ... ....'ne ise gönderilen bir ödeme emri bulunmadığından, adi ortaklık adına gönderilen tebligat esas alınarak, şikayet eden ... .... yönünden takibin kesinleştiğinden söz etmek mümkün değildir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; taraflarınca iş bu icra takibinin ve ödeme emrinin iptali talepli davanın Yargıtay'ın onama ilamı ile sonuçlandığını, davanın kısmen kabul edilmesine rağmen, karar gereği müvekkiline yeni ödeme emrinin yollanmadığını, ilamın gereği gibi ifa edilmediğini, daha önce alacaklı tarafça yatırılan 1.000 TL 'nin satış avansı olarak yeterli olmadığını, satış talebinin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, ilamlı ipotek takibinde, 11/03/2021 tarihli memur işleminin iptali ve ayrıca icra mahkemesince şikayet üzerine verilen karara istinaden, borç tutarının yeniden belirlenerek, yeniden icra emri gönderilmesi istemlerine ilişkindir....
şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, usulsüz yapılan tebliğ işleminin veya ödeme emrinin iptaline değil, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğinden, mahkemece de ödeme emri tebliğ tarihi öğrenme tarihine göre düzeltildiğinden, davacının ödeme emrinin iptaline de karar verilmesi gerektiği yönündeki katılma yoluyla ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının ve davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İİK'nun 168/1. maddesi uyarınca icra müdürü alacaklının dayandığı senedin, kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse borçluya bu madde uyarınca örnek10 numaralı ödeme emri gönderir. Borçlu, takibe dayanak kambiyo senedi aslının itiraz süresi içinde icra kasasında bulundurulmadığını, İİK'nun 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürebilir. Takibe dayanak kambiyo senedinin bu niteliği haiz olmadığı dolayısı ile icra takibinin iptali, İİK'nun 170/a maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde yapılabilir. İcra mahkemesi İİK'nun 170/a maddesinin ikinci fıkrası uyarınca süresi içinde yapılma koşulu ile şikayet ile itirazları incelerken dayanak kambiyo senedinin bu niteliği haiz olmadığını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir....
Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;konuya ilişkin Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2008/21479 E.2009/1633 K.sayılı ilamında ,"Takip talebine belge aslının onaylı örneği yada aslının eklenmesi ve icra dairesine sunulması gerektiğini,ancak alacaklının bu hükmü yerine getirmemesi halinde borçlunun şikayet yoluyla ödeme emrinin iptalini isteme hakkının olduğu,bu konuda borçlunun süresinde ilgili merciye şikayeti olmadığında artık bu eksikliğin itirazın kaldırılması davasında nazara alınamaz"şeklinde belirtildiğini,buna göre davada borçlunun ödeme emrinin iptali konusunda bir başvurusu olmadığı gözetilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken ,mahkeme tarafından davanın usulden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçlu hakkında 17.09.2013 tarihinde ihtiyati haciz kararı aldıklarını, şikayet dışı borçluya ait ... plaka sayılı araç üzerine 18.09.2013 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, ardından şikayet dışı borçlu hakkında ... 7. İcra Müdürlüğünün 2013/10935 E. sayılı dosyasında takip başlattıklarını, ödeme emrinin 23.09.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ... plaka sayılı aracın satışı neticesinde şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 17....
Görüldüğü üzere, bu maddede şikayet ya da itiraza konu edilen takip dayanağı senedin kambiyo senedi olma vasfıyla ilgili ve alacaklının takip hakkına yönelik hususların İcra Mahkemesince resen nazara alınması ve takibin iptali, eş söyleyişle de borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu ...'ye örnek 10 numaralı ödeme emrinin 22.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçenin ise 31.05.2013 tarihinde kooperatifi temsilen imzalanan bonodan şahsi sorumluluğu olmadığını, şahsı adına takip yapılamayacağını beyanla İcra Mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlu vekilinine usulsüzde olsa yapılan bir tebligat olmadığı, ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine ve vekile tebligat yapılmadığından takibin kesinleşmediği belirtilerek, Şikayetin kabulü ile ödeme emrinin borçlu vekiline tebliğine , takibin kesinleşmediğinin tespiti ile hacizlerin kaldırılmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafın takibin iptali talebine ilişkin hüküm kurulmadığını, davanın sonuç ve istem kısmında talep edilmeyen bir hususa ilişkin hüküm kurulduğunu, davacının herhangi bir yararının kalmadığını, teminat miktarı ve tutarının Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/95 D. İş sayılı kararı ile de kabul edildiğini, bu nedenlerle kararın hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Davacı borçlu vekili (katılma yoluyla) istinaf dilekçesinde; mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde, icra emrinin/takibin iptali talepleri ilgili karar verilmediğini, bu şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca,Şikayet, ilamlı icra takibinin, icra emrinin ve 27/08/2021 tarihli dosya hesabının iptali istemlerine ilişkindir....