WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle beş günlük süre geçirildikten sonra itiraz ve şikayette bulunulduğu görülmekte ise de, dava dilekçesinin 6. maddesinde açıkça davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmekte ve ödeme emri tebliğinin iptali talep edilmektedir. Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

Bunun yapılabilmesi için de, tebligatı çıkaran merciin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu ve bu adrese tebligat yapılacağını tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek TK'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Somut olayda, davacı - borçlunun takip talebinde ve ödeme emrinde yazılı adrese çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal dönmesi ve adresin davacı - borçlunun mernis adresi olduğunun anlaşılması sonucunda davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine TK 21/2 maddesindeki meşruhatı taşır ödeme emri tebligatının 10/09/2021 tarihinde davacı - borçluya TK 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır....

haberdar olunan tarihin herhangi bir delille ispatlanabileceğini, usulsüzlüğü iddia edilen tebliğ işlemi yapılmadan önce, borçlu vekili Av. ...tarafından borca itiraz ile icra takibini öğrenmiş olmasının, o tarihte mevcut olmayan ve usulsüzlüğü iddia edilen ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiği sonucunu doğurmayacağını, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. ...'...

    -K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı şirket aleyhine başlattıkları icra takiplerinin 24.04.2008 tarihinde kesinleştiğini, şikayet olunan tarafından yapılan icra takibinde ise borçluya çıkan ödeme emrinin bila tebliğ döndüğünü, borçlu şirket temsilcisinin 04.04.2008 tarihinde icra müdürlüğüne gelerek tebligatı aldığını beyan etmek suretiyle takibi kesinleştirmeye çalıştığını, ödeme emri tebliğ edilmeden konulan hacizlerin geçersiz olduğunu, borçlunun haricen takibi öğrenmesinin takibi kesinleştirmediğini, bu durumda şikayet olunanın hacizleri geçersiz olduğundan, ... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2008/4512 sayılı takip dosyasında hazırlanan sıra cetvelinde şikayet olunana ayrılan payın müvekkiline verilmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayetçi vekili Av.... 16.10.2008 tarihli şikayetten feragat dilekçesi vermiş, aynı zamanda şikayet olunan vekili olduğu için de şikayet olunan vekilliğinden çekilme dilekçesi vermiştir....

      Davacı - borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatında yazılı meşruhatın ve yazıların okunaklı olmadığı ve denetime elverişli olmadığı gibi ödeme emri tebligatının TK 17.maddesi uyarınca yapılması gerekirken ve tebligatta ismi bulunan Semiha Yıldırımın tebligatı almaktan imtina edip etmediği, tebligat mazbatasına şerh verilmeden TK 21/1 maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin her iki bakımdan da usul ve yasaya aykırı olduğu, Davalı alacaklı vekilince davacı - borçlunun muhtarlığa bırakılan ödeme emri tebligatının ıttıla tarihi olarak beyan ettiği tarihten daha önce muhtarlıktan aldığını, bu konuda muhtarlığa müzekkere yazılmasını talep ettiği, TK 32.maddesi uyarınca şikayetin süresinde olmadığını ileri sürdüğü, ancak mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu şirketin ticaret sicil adresine gönderilen ödeme emrinin TK 21/1’e göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle borca itirazın süresinde olmadığının açık olduğunu, diğer borçlu yönünden ise TK 21/2’ye göre yapılan ödeme emri tebliğ mazbatasında TK 21/2 şerhinin yazılmadığından tebligatın usulsüz olduğunun açık olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine borca itirazın İİK’nın 169/a maddesi uyarınca ispat edilemediğinden bahisle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı ...'ın usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, borca itiraz ve şikayetlerinin reddine, davacı ...Tarım Ürünleri Yatırım Dış Tic. A.Ş.'...

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/658 Esas 2019/691 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2017/1332 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, müvekkilinin takipten haberdar olup olmaz ödeme emrine itiraz ettiğini, müdürlükçe itirazın süre yönünden reddedildiğini, halbuki taraflar arasında yapılan inşaat yapım sözleşmesindeki adres yerine başka bir adrese gönderilmesi ve tebligatı alan Hüseyin Kılıç'ın müvekkili Kooperatifin yetkilisi olmaması nedeni ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğin 15.02.2017 tarihinde öğrenildiğini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 15.02.2017 olarak düzeltilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Borçlunun, şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmesi yeterli olup, ıttıla tarihinin bildirilmemiş olması şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Zira, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre borçlunun usulsüz tebliğ işleminden haberdar olma tarihi mahkemece belirlenecektir. Bu durumda, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise, en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemenin, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin bildirilmemesi nedeniyle şikayetin yerinde olmadığına ilişkin ret gerekçesi yerinde değildir....

          DAVA Şikayetçi borçlu dava dilekçesinde; icra takibinden maaş haczi tebligatıyla haberdar olduğunu, ödeme emrinin eski mernis adresi olan “... Mahallesi ... Sokak No:34-12 ...” adresine Tebligat Kanunu Madde 21/2'ye göre 04.05.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ tarihinde mernis adresinin “... Köyü ... Mahallesi No:89 ...” adresi olduğunu, eski adresinden taşınarak mernis adresini de 29.04.2021 tarihinde değiştirdiğini, eski mernis adresine çıkarılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu iddia ederek tebliğ tarihinin 28.05.2021 tarihi olarak değiştirilmesini talep etmiştir. II....

            Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin şikayet tarihi olan 22.06.2017 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin mevzuata uygun bir şekilde yapıldığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayetçi borçlu tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetçi borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,karara karşı borçlu tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 7201...

              UYAP Entegrasyonu