Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20.02.2013 gün ve 103/52 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 25.01.2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile on yıldır evli olduğunu, bu evlilikten ... ve ... isimli erkek çocuklarının dünyaya geldiğini ne var ki tarafların birbirleriyle anlaşamadıklarını ileri sürerek şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı 250,00 TL nafaka bağlanmasına, kendisi için 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ve ortak edinilen mal varlığının paylaşılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Söz konusu boşanma ve fer'ilerine ilişkin davanın yapılan yargılamaları sonucunda kabulüne karar verilmiş ve temyiz edilmediğinden 04.11.2011 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından hükmolunan nafakalar, velayet ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı kadının mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin, kadına "Hayvan, eşek" dediği ve birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında evlilik birliğini sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın da dava açmakta haklıdır....
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; davalı tarafından ziynet eşyalarının rızası ile verildiği iddia edilmiş olmasına rağmen ziynet eşyalarının geri alınmamak üzere verildiğinin ispat edilemediği, ispat yükünü üzerine alan davalının ispatı gerçekleştirememiş olması nedeniyle davacının davasını ispat ettiği, 1 adet 22 ayar 50 gr ağırlığında mega bilezik (toplam 11.350,00.-TL), 1 adet 22 ayar 50 gram ağırlığında küpe, gerdanlık ve künyeden oluşan set (toplam 11.350,00.-TL), 5 adet 22 ayar 20 gr ağırlığında üçlü burma bilezik (toplam 100 gr ve 22.700,00.-TL) ile 13 adet çeyrek altın (5.317,00.-TL) değerindeki ziynet eşyalarına ilişkin açmış ve ıslah etmiş olduğu davasının kabulüne, 17 adet çeyrek altın yönünden ise davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Açılan davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 1- 1 adet 22 ayar 50 gr ağırlığında mega bilezik (toplam 11.350,00....
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'ilerine, karşı davanın feragat nedeniyle reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı 09/08/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı eşi ile 13 yıllık evli olduklarını, bu evliliklerinden iki çocuklarının olduğunu, evlilik süresince sürekli şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını, her ne kadar evliliklerinin devamı için uğraşmış olsa da başarılı olamadıklarını, bu nedenlerden dolayı davalıdan boşanmak istediğini, boşanmalarına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, arz ve talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise bağımsız önlem nafakası isteminden ibarettir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Eldeki davada karar davalı adına vekili Av. T4 tarafından istinaf edilmiş, davalı erkek vekilinin dosyaya genel vekaletname sunduğu görülmüştür. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan dosyaya vekaletname ibrazı ve bu vekaletnamenin boşanma hususunda özel yetkiyi içermesi gerekmektedir. (HMK m.74). Mahkemece yapılması gereken iş HMK'nın 77....
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına fer'îlere, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ... tarafından boşanma ve ziynet eşyası davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının ziynet eşyası davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı kadının, mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında davalı erkeğin de eşine fiziksel şiddet uygulayıp, sonrasında “ailemi çekeceksen çek, çekmeyeceksen gidebilirsin” dediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır....