İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesince yukarıda başlıkta belirtilen kararı ile; erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle, kadının asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabul kısmen reddine, kadının asıl ve birleşen boşanma davasının kabulü, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ve erkeğin reddedilen boşanma davası nedeniyle kadın lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine, erkek lehine kadının ziynet alacağı davasının kısmen reddi nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
e karşı şiddetli geçimsizlik nedenine dayanarak 25/9/2000 tarihinde boşanma davası açtığı, bu davanın Bursa-Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/4/2001 tarih ve 2000/299 esas, 2001/56 karar sayılı kararıyla reddedildiği, hükmün 20/6/2001 tarihinde kesinleştiği, Bunun üzerine, adı geçen vekili tarafından 4/3/2002 tarihli dava dilekçesiyle R… …. Ç… …. aleyhine evliliğin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açıldığı mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 149. maddesinde yanılma nedeniyle evlenmenin nisbi butlan ile iptali hali düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı A… …..'nin davalı R… …. ile yanılarak, değil taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince Recep hakkında açılan ceza davasının evlenme nedeniyle ertelenmesi ve tutukluluk durumunun sona erdirilmesini sağlamak amacıyla evlendiği anlaşılmaktadır....
nın mirasçılara mal kalmasını engellemek amacıyla mirasbırakana baskı yaparak, taşınmazların doğrudan devri halinde ileride dava açılmasının önüne geçebilmek için önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, sonrasında ise sözde anlaşarak mirasbırakan ile aralarında boşanma protokolü yaptıklarını, mahkemece anılan protokol onaylanarak boşanmaya karar verildiğini, mirasbırakanın da mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla protokol uyarınca, 2953 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki 34, 39, 35 ve 25 nolu bağımsız bölümler ile 159 ada 5 parsel sayılı taşınmazını davalıya bıraktığını, mirasbırakan ile davalının boşanmadan sonra da birlikte yaşamaya devam ettiklerini, bir süre sonra yeniden evlendiklerini, boşanmanın gerçek bir boşanma olmadığını, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapılan devirleri gizlemek amaçlı boşanmanın yapıldığını ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....
geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar verilmesine, dava tarihinden itibaren müvekkili iiçn aylık 500,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, boşanma halinde tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, boşanmaya sebebiyet veren davalı kocanın adva tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddi tazminata ve 20.000,00 TL manevi tazminata mahkumiyetine, düğünde müvekkiline takılan 13 adet bilezik, 2.500,00 TL para ve 73 adet çeyrek altının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan alınmasına karar verilmesini," talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet alacağı davası yönüden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının da hafif kusurlu olduğu belirtilerek, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının mahkemenin de kabulünde olduğu gibi eşine hakaret etmek suretiyle kusurlu olduğu anlaşılmakladır. Bu halde, taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kararın gerekçe kısmında, delillerin, davanın dayandığı Türk Medeni Kanununun 164. maddesi çerçevesinde tartışılıp değerlendirilmiş olması karşısında, aynı kısımda "davanın şiddetli geçimsizlik hukuksal nedenine dayandığının" belirtilmiş olmasının sonuca etkili bulunmamasına, davalının davet edildiği konutun, eşlerin birlikte seçtikleri (TMK.m.186) veya Türk Medeni Kanununun 188. maddesindeki şartlar dahilinde eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen konut olmadığından, davalının ihtara uymamakta haklı görülmesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında her iki dava yönünden “her iki davanın kabulüne; şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına", karar verilmiş ise de her iki boşanma hükmünde de tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. Boşanmaya karar verilmesi halinde Nüfus Kanununun 27. maddesinde yer alan hükme göre kararda "Tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı. soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ile aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerinin" yazılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
nın şiddetli geçimsizlik sebebi ile BOŞANMALARINA " karar verilmiş ise de; boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. Boşanmaya karar verilmesi halinde Nüfus Kanununun 27. maddesinde yer alan hükme göre kararda "tarafların doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ile aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerinin" yazılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2017 (Salı)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı tarafça açılan boşanma davasının KABULÜ İLE tarafların TMK' nun 166/1,2 maddesi uyarınca ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİ İLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuk Arda Uslu' nın velayetinin davacı anneye verilmesine, Arda Uslu ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine Tarafların müşterek çocuğu 07/10/2003 doğumlu T.C nolu Afra Zulal reşit olduğundan velayet ve iştirak nafakası konusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı kadın lehine aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Müşterek çocuğun ihtiyaçları için harcanmak üzere boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile; aylık 100,00TL olan tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren, hüküm kesinleştikten sonra da 400,00TL'nin iştirak nafakası olarak devamı...
Dosya içeriğine göre temyize konu edilen ziynet alacağı miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Taraflar vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davalarına yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....