Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:"ASIL DAVADA; davacı- karşı davalı kocanın davasının KABULÜ İLE; tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuğu 10/10/2005 doğumlu Said Enes Cengil'in velayetinin TMK'nın 182. maddesi gereğince davacı- karşı davalı babaya verilmesine, Velayeti davacı- karşı davalı babaya verilen çocuk ile davalı- karşı davacı anne arasındaki şahsi münasebet tesisine, Müşterek çocuk Ramazan Eren Cengil'in yargılama sırasında reşit olduğundan velayet talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, Müşterek çocuk Ramazan Eren Cengil için asıl dava tarihi olan 03/12/2015 tarihinde çocuğun 18 yaşını ikmal ettiği 07/03/2019 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 200 TL tedbir nafakasının davalı- karşı davacı kadından alınarak davacı- karşı davalı erkeğe verilmesine, KARŞI DAVADA; davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının KABULÜ İLE; tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı-karşı davacı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, eşini tek başına dışarıya göndermediği; davacı-karşı davalı kadının ise güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, elindeki telefonu ve ilaçları eşinin yüzüne fırlattığı anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....

    birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu ve ortak konuttan kovulması nedeniyle kişisel eşyalarını dahi yanına alamayan kadının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünün kabulünün hatalı olduğu belirtilerek birleşen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

      Davalı cevap dilekçesinde özetle; Nevşehir Aile Mahkemesinde boşanma davalarının olduğunu, boşanmaya karar verilmeden eşya davasının açılamayacağını, eşinin 2018 yılı Eylül ayında evi terk ederek gittiğini, giderken tüm çeyiz eşyalarını, ziynet eşyalarını birlikte alıp gittiğini, tüm eşyaları ve ziynet eşyalarını kendisi götürdüğü için kendisinden tekrar eşya istemeye hakkının olmadığını, zaten bütün eşyaların ve ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, açılan davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Asıl dava erkek tarafından TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davası, birleşen 2017/545 E sayılı dava kadın tarafından TMK'nın 161. ve 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davası ve birleşen 2020/457 E sayılı dava kadın tarafından TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı-davalı erkek tarafından sunulan 01/04/2022 havale tarihli dilekçe ile; "davasından ve istinaf taleplerinden ayrı ayrı feragat ettiği, davalı-davacıdan asıl davadan feragat nedeniyle yargılama gideri talebinin bulunmadığı, davalı-davacının davalarından feragat etmesi halinde bu davalar nedeniyle de yargılama gideri talebinin bulunmadığı" beyan edilmiştir. Davalı-davacı kadın tarafından sunulan 01/04/2022 havale tarihli dilekçe ile ise; "açılan davalarından (ziynet alacağı ve mal paylaşımı hariç olmak üzere) feragat ettiği" beyan edilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava zina ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma, karşı dava ise şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma ve eki niteliğindeki istemlere ilişkindir. Davalı-davacı T3 dosyaya sunduğu 29/12/2022 havale tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmiş, usulüne uygun kimlik tespitinin yapıldığı dilekçenin tetkikinden anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre, davalı-davacı T3'ün istinaf başvurusundan vaki feragati nedeniyle, HMK'nın 349/2 maddesi uyarınca davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tarafların 2005 yılında evlendiklerini, nişanda ve düğünde takılan ziynetlerin borç ödenmesi için alınarak bozdurulduğunu, geri verilmediğini bildirerek ziynetlerin aynen iadesine veya bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı, anlaşmalı boşanma kararının temyiz edilmeden kesinleştiğini, boşanma davası üzerinden 1 yıl süre geçmesi nedeni ile zamanaşımına uğradığını, davacının geçimsizlik çıkması üzerine kendi isteği ile evi terkettiğini, borçları ödemek için ziynet eşyalarının alınmadığını bildirerek reddini savunmuştur. Mahkemece, anlaşmalı boşanma davasında tarafların birbirlerinden maddi anlamda talepte bulunmadıkları, sonradan ziynet eşyaları için dava açılmasının TMK 166/3. maddesi ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir....

        DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı 05.12.2016 tanihinde evlendiklerini, evlendikten 3 gün sonra 08.12.2016 tarihinde davalı müşterek haneyi terk edip gittiğini, müvekkili, davalı aleyhine Osmancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde şiddetli geçimsizlik nedeni ile açmışsa da mahkemece taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olmadığı için dava red edildiğini, karar kesinleştiğini, davalı ile olan evlilik müvekkilinin ikinci evliliği olup davalının daha önce kaç kez evlendiğini müvekkilinin bilmediğini, müvekkili nikâh öncesinde davalıyı tanımamakta olup araya bazı aracıların girmesi ile müvekkili, davalıyı tanıdığını, davalı evlilik için müvekkilinin 3 tane bilezik, küpe ve yüzük takmasını şart koşmuş, müvekkili bu bilezikleri, küpe ve yüzüğü alıp davalıya verdikten sonra nikâh yaptıklarını, davalı evliliğin...

        DAVA KONUSU : Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı 05.12.2016 tanihinde evlendiklerini, evlendikten 3 gün sonra 08.12.2016 tarihinde davalı müşterek haneyi terk edip gittiğini, müvekkili, davalı aleyhine Osmancık Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde şiddetli geçimsizlik nedeni ile açmışsa da mahkemece taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olmadığı için dava red edildiğini, karar kesinleştiğini, davalı ile olan evlilik müvekkilinin ikinci evliliği olup davalının daha önce kaç kez evlendiğini müvekkilinin bilmediğini, müvekkili nikâh öncesinde davalıyı tanımamakta olup araya bazı aracıların girmesi ile müvekkili, davalıyı tanıdığını, davalı evlilik için müvekkilinin 3 tane bilezik, küpe ve yüzük takmasını şart koşmuş, müvekkili bu bilezikleri, küpe ve yüzüğü alıp davalıya verdikten sonra nikâh yaptıklarını, davalı evliliğin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya kapsamından, taraflar arasında daha önce evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle karşılıklı açılan boşanma davası olduğu, mahkemece, geçimsizliğin taraflar arasında evliliği sonlandıracak ve birliği temelinden sarsan şiddetli geçimsizlik derecesinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine, tarafların bir yıl süre ile ayrılıklarına karar verildiği, bu kararın tarafların yasal süresi içinde temyiz etmemeleri sebebiyle 18.04.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu