WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkindir. Taraflar yönünden verilen boşanma kararı istinaf kapsamı dışında bulunduğundan kesinleşmiştir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 20/08/1990 tarihinde evlendiklerini, şiddetli geçimsizlik nedeniyle 15/06/2016 tarihinde Amsterdam Mahkemesi'nin C/13/604770/FA RK 16- 1811 sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu kararın 19 ekim 2016 tarihde kesinleştiğini, Amsterdam Mahkemesi kararı ve anlaşmalı boşanma protokolüne göre tarafların birbirlerinden maddi manevi tazminat, eşya, ziynet ve yoksulluk nafakası talep etmediklerini, velayet ve iştirak nafakası konusunda anlaşmaya varıldığını, velayet sahibi davalıya reşit olmayan müşterek çocuklar lehine nafakaya hükmedildiğini belirterek Amsterdam Mahkemesinin 15/06/2016 tarih ve C/13/604770/FA RK 16- 1811 sayılı boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen 10.04.2014 tarihli hüküm, Dairemizce "toplanan delillerden tarafların düğünü sırasında kadına hediye edilen altınların erkeğin annesi tarafından beyaz renkli bir sandığa doldurularak kendi evine götürülüp bir daha kadına iade edilmediği, davacı kadının ise geçimsizlik nedeniyle intihara kalkışmasının ardından hastaneye kaldırıldığı, baba evine de hastaneden gittiği, müşterek konuttan bu şekilde ayrılan kadının ziynet eşyalarını yanına alamadığı, açıklanan sebeple davalı erkek tarafında kaldığı sabit olan davacı kadına ait ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddi doğru olmadığı" gerekçesiyle davacı kadının ziynet alacağı davasına...

    Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacının boşanma isteğini kabul ettiğinden ve davanın uzamaması için tanık sunma ve dinletme yoluna gitmediklerini, dinlenilen davacı tanığının yanlı beyanda bulunduğunu, bu tanık beyanına göre kusurlu tarafın davalı olduğuna katılmadıklarını, hayatın olağan akışı gereği hiç bir tartışmada, geçimsizlikte sadece tek bir tarafın kusurlu olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, boşanmanın anlaşarak boşanma olarak nitelendirilmesi halinde kusur incelemesi yapılırken tanık sunmamanın aleyhe değerlendirilmemesi gerektiğinin göz önüne alınması gerektiğini, eksik inceleme ve hatalı kabul ile karar verildiğini, kararın boşanma kısmına katıldıklarını ancak kusurlu oldukları şeklindeki gerekçeye katılmadıklarını ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, şiddetli geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı boşanma ve velayete ilişkindir....

    Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, davacının, davalı müvekkilini bir eş olarak görmediğini, onu horgördüğünü, aşağıladığını, geri zekalı şerefsiz demek suretiyle hakaret etttiğini, müvekkilinin ailesine karşı hep olumsuz tavır takındığını, davacının epilepsi hastası olması nedeniyle Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde tedavi gördüğünü, doktor kucağında çocuk tutmamasını, eline bıçak almamasını, çaydanlık tutmamasını ve yüksek balkona çıkmamasını tavsiye ettiğini, ancak davacının bu tavsiyeleri hiç önemsemediğini, müvekkiline haber vermeden sürekli dışarılarda olduğunu, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu ancak kusurun davacı-karşı davalıda olduğunu, bu nedenlerle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Mahkemelerine gönderilmesine, mal rejimi (Eşya) davasının tefrik edilmesine, davacının davasının reddiyle ve karşı davanın kabulüyle, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, davacının maddi, manevi tazminat ve nafaka taleplerinin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen boşanma davasında Bozkır Asliye Hukuk (Aile) ve Konya 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Bozkır Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, tarafların son defa 6 aydan beri birlikte oturdukları yerin Konya olması ve davacının ikametgahının Bozkır olduğunun ispatlanamaması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Konya 1.Aile Mahkemesi ise, davacı'nın Konya ilinden ayrılarak baba evine döndüğü ve baba evini de, nüfusta yerleşim yeri adresi olarak bildirdiği, bu nedenle davacının yerleşim yeri Bozkır olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Boşanma davalarında yetki kesin değildir....

      Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma davası ile birlikte 11 adet 22-23 gr bilezik, 1 set, 30 gr burma bilezik olmak üzere ziynet eşyalarının bedellerinin tahsilini istemiştir. Davacı kadının ziynet alacağı talebi boşanma davasının fer'isi niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar. Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....

        Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, dinlenilen tanıkların taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik konusunda bilgi ve görgüye sahibi olduklarını, erkeğin hakaret ettiğini ve kovduğunu, evlilik birliğinin devamının imkansız hale geldiğini açıkça ortaya koyulduğunu, davalı eşin evlilik birliği süresince kadına olan hakaret ve fiziksel şiddetine komşuların da şahit olduğunu, tarafların her ikisinin de iralerinin boşanma yönünde olduğıunu, 2018 yılından bu yana evlilik birliğini yeniden kuramadıklarını, vekâlet ücretinin 2022 yılı tarihindeki tarife üzerinden hükmedilmesinin gerektiğini, ziynet eşyasına ilişkin delillerin eldeki dosyada toplandığını ve tefrik edilmeksizin de eldeki davada görülmesinin mümkün olduğunu ve nafakanın artırılması gerektiğini belirterek davanın reddi, nafakaların miktarı, vekâlet ücreti ve ziynet alacağının tefriki yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini...

          Davalı-karşı davacı vekilinin ziynet eşyası alacağına ilişkin istinafına gelince, karşı dava ile ziynet eşyası olarak 9 adet üçlü burma bilezik, 1 adet geniş bilezik ve 43 tane çeyrek-yarım altın şeklinde olan ziynet eşyasının davacı-karşı davalı erkekte kaldığının iddia edildiği, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından karşı davaya ilişkin verilen cevap dilekçesinde bu miktarlara karşı çıkılmadığı ancak ziynet eşyalarının davalı-karşı davacı kadın tarafından yanında götürüldüğünün savunulduğu, tanık T1 beyanlarından davalı-karşı davacının tedavisinde ziynet eşyalarının bir kısmının harcandığı, tanık Alev Akbıyık'ın beyanları ile davalı-karşı davacının müşterek haneden ayrıldığında üzerinde ziynet eşyasının bulunmadığı anlaşılmakla, ziynet eşyalarının davacı-karşı davalı erkek tarafından alındığı ispatlandığı, fakat iade edildiği hususunun davacı-karşı davalı erkekçe ispatlanamadığından, bu yöne ilişkin istinaf başvurusu kabul edilerek hükmün kaldırılması ve yeniden davanın esasına...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (koca)'nın ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı (koca)'nın, eşine bağımsız konut temin etmeyip onu kendi annesi ile oturmaya zorladığı ve eşine hakaret ettiği, buna karşılık davacı-davalı (kadın)'ın da kocasına hakaret içeren sözler söylediği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu