Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nafakasının zaten kalkmış olduğunu, müşterek çocuğun müvekkilinin yanında kaldığını ve henüz 2013 doğumlu ve anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğunu, müvekkilinin müşterek çocuğa her daim bakıp gözettiğini, eğitimi ile ilgilendiğini, en iyi şekilde yetiştirilmesi için de elinden gelen gayreti gösterdiğini, Akçakoca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2015/619 E.- 2016/149 K. sayılı ilamı ile müşterek çocuğun karar tarihindeki yaşı göz önünde tutularak şahsi ilişki tesis edildiğini, bu hususta yeniden bir değişiklik ve düzenlemenin gereksiz olduğunu, şahsi ilişkinin ilk karar şeklinde kalması gerektiğini, müşterek çocuğun davacı baba ile şahsi münasebeti tesis edilirken okul hayatı, düzenli ve yerleşik hayatı da nazara alınarak yapılması gerektiğini, davacı tarafın birleştirme talebinin reddine karar verilmesine, davanın reddine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının şizofren tanısı olduğunu, çocuğun boğazını ve bacaklarını sıktığını, ilaç kullandığını, savcılıkta devam eden dosyalarının olduğunu, çocuğun tek başına yatılı şahsi ilişki kurulmaması gerektiğini, psikolojik rahatsızlığı olduğu halde davalı hakkında rapor alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının ikametinden herhangi bir inceleme yapılmadan bilirkişi raporu alınmasının hatalı olduğunu belirterek şahsi ilişkinin kaldırılmasını, aksi halde yatısız ilişki kurulmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; müşterek çocuk ile davalı arasında ki şahsi ilişkinin kaldırılması talebine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Bu sebeple açıklanan hususta yeniden yargılama yapılmasına lüzum bulunmadığından bozma yapılmayıp, kişisel ilişkiye dair düzenlemede yer alan yaşla ilgili ayırımın kaldırılması suretiyle hükmün düzeltilmesi uygun bulunmuştur (HUMK. md. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, hüküm sonucunun kişisel ilişki tesisiyle ilgili dördüncü paragrafında yer alan "arasında" sözcüğünden sonra gelen "şahsi ve sosyal ilişkinin temini açısından müşterek çocuk beş yaşını dolduruncaya kadar her ayın l. ve 3. Cumartesi günü 13.00 - 15.00 arasında müşterek çocuk beş yaşını doldurmasını müteakip" ifadelerinin hükümden çıkartılmasına, hükmün bu kısmının açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.11.2013 ()Çar.)...

    Davacı (Kadın) vekili istinaf dilekçesinde, kararın reddedilen kısımlar yönünden kaldırılması gerektiğini, davalının alkol ve uyuşturucu kullandığını sabıka kaydı olduğunu, kişisel ilişki sorumluğunu yerine getiremeyecek durumda olduğunu belirterek, kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ilişkin kararın kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, kişisel ilişkinin kaldırılması, iştirak nafakası ve çocuğun yurt dışına çıkışında baba muvafakatinin kaldırılması davasıdır. İlk Derece Mahkemesince, iştirak nafakasının kısmen kabulüne, çocuğun yurt dışına çıkışında baba muvafakatinin kaldırılmasına, kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça sadece kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, davalı baba ile şahsi ilişki kurulduğunu, şahsi ilişki süresinin çok sık olduğunu, davalının sürekli icra kanalıyla çocuğu aldığını, çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, davalının yaşadığı evde zihinsel engelli kardeşinin olduğunu, bu nedenle çok yüksek sesle konuşulduğunu çocuğun bu durumdan etkilendiğini belirterek şahsi ilişkinin daraltılarak yeniden düzenlenmesini, cari aylık 200 TL iştirak nafakasının çocuğun yaşının büyümesi ihtiyaçlarının artması ve paranın alım gücünün düşmesi nedeni ile aylık 1000 TL sına yükseltilmesini nafakaya ÜFE artırım oranının uygulanmasını talep ve dava etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde müşterek çocuğun davalı ile ilişki kurmak istemediğini açıkça beyan ettiğini, yaşı ve gelişimi nazara alınarak beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, tanık beyanları, uzman görüşleri davalı ile şahsi ilişkinin çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kişisel ilişki kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması veya kısıtlanması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Dosyanın incelenmesinde davacı tarafın çocukla baba arasında boşanma sırasında kurulan şahsi ilişkinin değiştirilmesine yönelik bir davası bulunmadığı gibi terditli bir talebi de bulunmadığı halde mahkemece çocuk ile baba arasında boşanma sırasında kurulan şahsi ilişki dikkate alınmayarak yazılı şekilde çocuk ile baba arasında yeniden şahsi ilişki tesisine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, çocuk ile baba arasında yeniden şahsi ilişki tesisine ilişkin hükmün kaldırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kocaeli 4....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların Ereğli(Konya) Aile Mahkemesinin 2018/743 Esas 2019/45 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları, 2017 doğumlu müşterek çocuk Yusuf Eren Temiz'in velayetinin anneye verildiği, baba ile şahsi ilişki kurulduğu, kararın 06/05/2019 tarihinde kesinleştiği, davacının Eskişehir ilinde, davalı ve müşterek çocuğun Konya ili Ereğli ilçesinde ikamet ettikleri sabittir. İlk Derece Mahkemesince müşterek çocuğun yaşı itibariyle anneye olan ihtiyacı, henüz tuvalet eğitimini tamamlamamış olması, müşterek çocuk ile baba arasında boşanmanın kesinleşmesinden sonra pek fazla şahsi ilişkinin kurulmamış olması, çocuğun üstün yararı dikkate alınarak boşanma ilamında yer alan şahsi ilişkinin yeterli olduğu kanaati ile açılan davanın reddi yerinde görülmekle davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Hukuk Dairesinin müstakar uygulamalarına göre günümüzde gelişen ulaşım imkanlarından ötürü aynı şehir ya da farklı şehirde oturma durumuna göre şahsi ilişkinin belirlenmesinin hatalı olduğununun hüküm altına alındığı boşanma ilamı ile kurulan şahsi ilişkinin süresi ve sıklığı nazara alındığında yeterli düzeyde tespit edildiğinin ve annelik duygularının tatminine elverişli olduğunun anlaşıldığı, şahsi ilişkinin davacının talep ettiği şekilde genişletilmesinde çocukların üstün menfaatinin bulunmadığı, bilakis zorunlu öğretim çağında bulunan çocukların eğitim öğretim hayatlarını engeller nitelik arz ettiği gibi velayet görevini yerine getirmesini de engelleyici mahiyette bulunduğu, iletişim araçlarıyla şahsi ilişki talebinin infaz kabiliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davanın kül halinde reddine karar verilmesi gerekir iken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı değerlendirilmiş davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü...

    Hukuk Dairesinin müstakar uygulamalarına göre günümüzde gelişen ulaşım imkanlarından ötürü aynı şehir ya da farklı şehirde oturma durumuna göre şahsi ilişkinin belirlenmesinin hatalı olduğununun hüküm altına alındığı boşanma ilamı ile kurulan şahsi ilişkinin süresi ve sıklığı nazara alındığında yeterli düzeyde tespit edildiğinin ve annelik duygularının tatminine elverişli olduğunun anlaşıldığı, şahsi ilişkinin davacının talep ettiği şekilde genişletilmesinde çocukların üstün menfaatinin bulunmadığı, bilakis zorunlu öğretim çağında bulunan çocukların eğitim öğretim hayatlarını engeller nitelik arz ettiği gibi velayet görevini yerine getirmesini de engelleyici mahiyette bulunduğu, iletişim araçlarıyla şahsi ilişki talebinin infaz kabiliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davanın kül halinde reddine karar verilmesi gerekir iken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı değerlendirilmiş davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü...

    UYAP Entegrasyonu