ve çocuğun nafakalarını düzenli olarak ödememesi nedeniyle yatılı olarak tesis edilmiş şahsi ilişkinin tensiple birlikte günlük şahsi ilişkiye çevrilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafına yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
de daha önce belirlenen şahsi ilişkinin devamının küçüklerin psikolojik-sosyal-ruhsal gelişiminin sağlanması bakımından da gerekli olduğu" kabul edilmiştir....
yönünden şahsi münasebete ilişkin kısımların aynen devamına..." karar verilmiştir....
O halde; mahkemece ortak velayet ve müşterek çocuk Selen ile anne-babası arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi konusunda ıslah dilekçesi de gözetilerek, bu hususta müşterek çocuğun görüşünün alınması, yine uzman bilirkişilerden sosyal inceleme raporu alınarak ve dosyada bulunan tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle ortak velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Gösterilen sebeplerle, davacının istinaf talebinin kabulü ile, 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7251 sayılı kanun ile değişik HMK'nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca, davanın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadan veya değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava müşterek çocukla davalı-karşı davacı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi,birleşen dava katılım nafakasının arttırılması, karşı dava velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Davacı-birleşen dosya davacısı-karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak talepleri doğrultusunda mahkeme kararının kaldırılması istenmiş, inceleme HMK'nın 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Somut olayda;Mahkemece görüşü alınan uzman Deniz Koçoğlu 04.10.2016 tarihli raporunda"...taraflar ve çocuk ile yapılan görüşmeler sonunda şahsi ilişkinin düzenlenmesine ilişkin net bir kanı oluşmadığı için oluşturulacak şahsi ilişkinin ve belirtilen cinsel istismar öyküsünün hastanelerin psikiyatri bölümünde ayrıntılı olarak incelenmesinin,bu süreç içerisinde baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin her ayın 2 nci hafta sonu cumartesi günleri saat 13:00 ile 17:00 arasında uzman denetiminde oluşturulmasının ,hastaneden gelen rapor doğrultusunda sürecin tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağını", Yine uzman Sadık Gürbüz Buldurucu 08.02.2018 tarihli raporunda"...çocuk ile baba arasında ki şahsi ilişkinin devam edebileceği ancak babanın şahsi ilişki sırasında çocuğa yönelik ısrarcı olmaması,annesi hakkında olumsuz hiç bir yorumda bulunmaması,ebeveynlerin ayrılsalar da çocuk üzerinde ki annelik ve babalık görev ve sorumluluklarının devam ettiğini,çocuklarında büyüme ve gelişme döneminde...
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının 2. bendinde ortak çocuk ile davacılar arasında kişisel ilişkinin düzenlendiği bölümün hükümden çıkarılmasına, yerine “Davacıların, ... mah./köyü, ...''de tescilli, ... kızı, ... doğumlu,... T.C. Kimlik numaralı ... ile davacılar ... T.C. Kimlik numaralı ... ve... T.C. Kimlik numaralı ... arasında şahsi ilişki tesisine buna göre; her ayın son haftası Cumartesi günü saat 18.00'den Pazar günü 18.00'e kadar, dini bayramların 2. günü 18.00'den 3. Günü 18.00'a kadar şahsi ilişki düzenlenmesine, cümlesinin yazılmasına, hükmün kişisel ilişkiye yönelik bu bölümünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08.06.2022 (Çrş.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla şahsi ilişkinin düzenlenmesi isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların ayrı yaşadıkları, aralarında derdest boşanma davasının olduğu, çocuğun fiili ayrılık boyunca anne yanında kaldığı, düzenlenen sosyal inceleme raporunda çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde kurulacak şahsi ilişkinin çocuğun üstün menfaatine olduğunun belirlendiği, babanın çocuğa karşı ihmal ve istismarının ispat edilmediği, kurulan şahsi ilişki süresinin çocuğun anneye bağımlılığına uygun biçimde tesis edildiği kararda usul ve esas açısından hukuka aykırılık olmadığı davasında haklı olan erkek lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesince düzenlenmiş şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesine de karar verilerek; 1- Velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, 2- Çocukla Baba Arasındaki Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ile; Velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasındaki şahsi münasebetin yaş ayrımı olmaksızın; Her ayın, ikinci ve dördüncü haftasına denk gelen Cumartesi günü saat 09.00’dan Pazar günü saat 17.00’e kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10.00’dan üçüncü günü saat 17.00’e kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 09.00 ile 31 Temmuz saat 17.00 arası, Her yıl yarıyıl tatilinin ilk haftası haftası Cumartesi saat 09.00'dan takip eden Cuma günü saat 18.00'e kadar, Her yıl babalar günü saat 10.00 dan aynı gün 19.00'a kadar baba tarafından anne yanından çocuğun bizzat alınıp süre sonunda teslim edilmek sureti ile ŞAHSİ MÜNASEBET TESİSİNE..." karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla baba arasında şahsi ilişki düzenlenmesi istemidir. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocukla baba arasında tanıma yoluyla nesep ilişkisi kurulmuştur. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden dava konusu çocuğun 2021 doğumlu olduğu, davalı anne yanında kaldığı, davacının çocuğa yönelik ihmal ve istismarının iddia ve ispat edilemediği, düzenlenen iki ayrı SİR de çocukla baba arasında şahsi ilişki düzenlenmesinin önerildiği, şahsi ilişkinin çocuğu tehlikeye sokmayacağı, bizzat aile bağlarını güçlendirici yönüyle çocuğun üstün menfaatine olacağı değerlendirilip kurulan şahsi ilişkinin süresi çocuğun yaşına uygun görülmekle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....