Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şahsi ilişkinin kaldırılması isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 3. Aile Mahkemesinin 10/04/2012 tarih 2011/471 E 2012/442 K. Sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma neticesinde müşterek çocuk Ali Arda'nın velayetinin annesine verildiği, baba ile de şahsi münasebet tesisine karar verildiği, kurulan şahsi ilişki günlerinde müşterek çocuğa davalı babanın cinsel istismarda bulunduğunun iddia edildiği, bu iddia üzerine yürütülen soruşturma neticesinde davalı baba hakkında cinsel istismar suçundan Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı, Konya 5....

Günü ve yaz tatilinde 1 ay olacak şekilde şahsi ilişki tesis edilmesini istemiştir. Davalı vekili duruşmada alınan beyanında; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davanın genişletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, dava açıldıktan sonra bu davaya delil oluşturmak için mahkemenizce belirlenen kişisel ilişki tesis esnasında müvekkilinin hakkında asılsız iddialarda bulunulduğunu, müşterek çocuğun babanın etkisi altında kalarak annesinin kendisine şiddet uygulandığına dair beyanda bulunduğunu, dosyada alınan uzman raporunda bu durumu açıkladığını, davacı tarafın müşterek çocuğu, müvekkili ile eskisi gibi birliktelik yaşamak için kullandığını, müvekkiline bu konuda baskı, tehdit ve hakaret uyguladığını, bunlara karşı da İzmir 2. Aile Mahkemesi'nin 2021/2511 d.iş sayılı tedbir kararının olduğunu, açılan davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir....

Ancak ara kararı kapsamında olmayan temmuz ayının 1. gününden, 30. gününe kadar şahsi ilişkiye, ilam ile karar verilmiştir. Davacı vekilinin 08/07/2019 tarihli talebinin konusu da temmuz ayına ilişkin şahsi ilişkidir. Bu tarihlere ilişkin şahsi ilişkinin daha önce ara kararı ile tesis edilmemesi, boşanma ilamı ile birlikte karar verilmesi, ilamın kesinleşmemesi ve dayanak ilam hükmü ile öngörülen bu döneme ilişkin şahsi ilişkinin ancak dayanak ilamın kesinleşmesi ile istenebileceği anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Mahkemece belirlenen kişisel ilişki süresinin şu aşamada yeterli olduğu, değişen durum ve koşullara göre kişisel ilişki düzenlemesinin her zaman talep edilebileceği, dairemizce verilen karar kesin olmakla, ilk derece mahkemesince belirlenen kişisel ilişki geçerlilik kazanacağından, ayrıca tedbiren kişisel ilişki kurulmasına da gerek kalmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile çocuk ile baba arasında her hafta cumartesi günü 15:00- 16:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı istinaf dilekçesinde özetle; çocuk ile arasında bulunan şahsi ilişki süresinin kısa olduğunu, bu nedenle çocukla arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....

Çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin davalar kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, yargılama sırasında ve hatta karar tarihinden sonra meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Dosya kapsamında alınan uzman raporu, tanık beyanları ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davanın kısmen kabulüne ilişkin karar verilmesinde ilk derece mahkemesince delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda da şahsi ilişki kabule bağlı bir dava olmamakla beraber şahsi ilişkinin düzenlenmesi hakimin takdirine bağlıdır. Davalının cevap dilekçesinde davayı kabul anlamında da bir beyanı bulunmamaktadır. Çocukların yaşı, menfaati ve uzman raporu dikkate alınarak davacı baba ile müşterek çocukları arasında şahsi ilişki düzenlenmesine ilişkin mahkemece kurulan hükme ilişkin davalının itirazları haklı görülmemiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kişisel ilişki düzenlemesinde geçen tek sayı ifadesi ile tek sayı ile biten yılların kastedildiğinin anlaşılmasına göre davalı babanın aşağıdaki bendin kapsam dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece 2001 doğumlu ve 2008 doğumlu müşterek çocuklar ... ve ...'nın velayeti babadan alınarak anneye verilmiş ve baba ile şahsi ilişki düzenlenmiştir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. paragrafında ise " kişisel ilişki yönünden kurulan kararın hükmün kesinleşmesine kadar devamına" karar verilmiştir....

    , şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

    Günü saat 16:00'ya kadar davalı baba ile görüştürülmesine, şahsi ilişkinin bu şekilde tesisine", şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe dayanak mahkeme kararında müşterek çocuğun velayetinin müvekkile verilmesine, müşterek çocuk ile takip alacaklısı arasında şahsi ilişki tesis edilmesine karar verildiğini, takip talebinde, çocukla şahsi ilişki kurulmasının talep edilmesi gerekirken, çocuğun tesliminin talep edilmiş olmasının haksız, ilama, usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, mahkemece, takip talebinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, sadece icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi, diğer itirazlarının yerinde görülmemesi, davalının yargılama giderlerine mahkum edilmemesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından maddi-manevi tazminat miktarları, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ve şahsi ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle ilk derece mahkemesi tarafından müşterek çocuk ile davalı erkek arasında yatısız şekilde tesis edilen şahsi ilişkiye yönelik olarak, davacı kadın tarafından yapılan istinaf itirazının bölge adliye mahkemesince esastan reddine karar verildiği halde, yatılı olarak şahsi ilişki kurulmasının doğru olduğu yönündeki gerekçesinde geçen “yatılı” ibaresinin maddi hata olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal...

      UYAP Entegrasyonu