Mevcut şahsi ilişki çocukların her hafta sonu baba yanına gitmeyi gerektirmekte olup bu şahsi ilişkinin alıştıkları yaşam koşullarına uyumunu da güçleştirecektir. Müşterek çocuklar Mira ve Eylül’ün raporda açıklandığı gibi babalarıyla ilgili tutarsız cevaplar verdikleri, müşterek çocukların ebeveynleri arasındaki olumsuz yaşantılara tanıklık etmeleri, boşanma süreci ve sonrasındaki olumsuzluklara şahit olmaları müşterek çocukları taraf tutma eğilimine yöneltebileceği, babayla iletişim sürecinde olumsuzlukların yaşanması da çocukların tepkiselliklerini arttırabileceği, babaya yabancılaşma durumunun ortaya çıkabileceği mevcut şahsi ilişki düzenlemesinin bu şekilde yetersiz kaldığı ve değiştirilmesinin çocukların üstün yararına olacağı düşünülmüştür....
Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı müvekkili ile çocuklar arasında tesis edilen şahsi münasebetin süresi ve yatılı şahsi ilişki süresinin yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece yapılan şahsi ilişki düzenlemesinin çocukla davalı baba arasındaki duygu bağının gelişmesine uygun olduğu, şahsi ilişki süresinin yeterli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin şahsi ilişki ve süresine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; düzenlenen sosyal inceleme raporunda davacının çocuk ile şahsi ilişki kurmasında herhangi bir sakınca olmadığı gibi, şahsi ilişki kurulmasının çocuğun üstün menfaatine uygun olacağı, dinlenen tanıkların beyanları ve davalı vekilince sunulan delillerden, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasını engelleyecek nitelikte bir durum ispat olunamadığı, çocuğun süreç içerisinde büyüdüğü ve yaşının davalı babası ile yatılı kalabilecek boyuta ulaştığı gerekçesiyle davanın kabulüne müşterek çocuk Aysima Kılavuz ile davacı babası arasında; her ayın 1. ve 3....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davalı baba ile çocuk arasında tesis edilen görüş günlerinin ve sürelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu, söz konusu şahsi ilişki kararının hükümden çıkartılması yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece davanın kabulü ile davaya konu küçük Beren'in velayetinin davacı anneye verilmesine ve davalı baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiş ise de; davalı babanın yargılama sırasında velayet ve şahsi ilişki talebinin bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece davalı baba ile küçük arasında şahsi ilişki düzenlemesi yapılmasının hatalı olduğu, ayrıca davalı babanın velayet ve şahsi ilişki konusunda her zaman dava açabileceği hususu göz önüne tutulduğunda, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan, şahsi ilişki düzenlemesine ilişkin 2. maddesinin hükümden çıkarılmasına karar verilmesi...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının çocukla şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne, tarafların müşterek çocuğu TC kimlik numaralı, 18/01/2007 doğumlu T8 ile TC kimlik numaralı, 07/08/1982 doğumlu davacı baba T1 arasında; Çocuğun bulunduğu ülkedeki eğitim durumu dikkate alınarak; -Yaz tatili döneminde 10 Temmuz sabah saat 09:00'dan, 10 Ağustos saat 17:00,ye -Noel tatilinde saat 09:00'dan tatilin son günü saat 17:00'e kadar yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasına, -Şahsi ilişki süresi bitiminde çocuğun annesine iadesine, şahsi ilişkinin bu şekilde tesisine, Müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 18:00'den saat 19:00'a kadar 1 saat süre ile telefonla görüşmek suretiyle şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkûmiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında Sinop Asliye Hukuk Mahkemesince 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun uygulanması talebiyle ilgili olarak verilen 13.04.2012 günlü, 2012/57 D.iş sayılı kararla aynı Kanunun 5/3. maddesi gereğince müşterek çocuğun velayetinin beş ay süreyle müşteki anneye verilmesinin ardından sanığın tedbir süresinin bitiminden sonra açtığı boşanma davasına bakan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/493 Esas sayılı dosyasında şahsi ilişki tesisine dair kurulan 22.12.2012 günlü ara kararına istinaden aldığı çocuğu süresinde vermediği gerekçesiyle müsnet suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, sanığın tedbir kararı süresinin bitiminden sonra tekrar müşterek velayetine sahip olduğu çocuğunu teslim etmemesi şeklinde gerçekleşen eyleminde atılı suçun...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEK (ŞUYULANDIRMA) BEDELİNİN ARTTIRILMASI Dava, imar uygulaması ile oluşan ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2014 gün ve ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava Çocukla Kişisel İlişki Kurulması isteminden ibarettir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/46 Esas ve 2020/12 Karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, ortak çocuğun velayetinin anneye verildiği, çocukla baba arasındaki şahsi ilişkinin konu kararın istinafı üzerine dairemizin 09/12/2020 tarihli 2020/763 Esas ve 2020/1521 Karar sayılı ilamı ile düzenlendiği, Dairemiz karar tarihi itibariyle çocuğun 18 aylık olduğu, dava tarihi itibariyle ise 26 aylık olduğu, inceleme tarihi itibariyle çocuğun henüz 3 yaşını doldurmadığı, çocuğun yaşı itibariyle davalı anneye bağımlı olduğu, çocuğun yaşı itibariyle şahsi ilişkinin yatılı tesisinin çocuğun üstün menfaatine uygun olmayacağı, ancak çocuğun yaşının büyümesi nazara alındığında dairemizce kurulan şahsi ilişkinin süresinin artılmasının gerektiği, şahsi ilişkinin her ayın 1. Ve 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2022 NUMARASI : 2022/179 ESAS 2022/175 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının boşandığını, ortak çocuğun velayetinin anneye verildiğini, ortak çocukla baba arasında şahsi ilişki tesisi için gidildiğinde davalının ailesinin tartışma ve kavga ortamı yarattığını, ortak çocukla baba arasında geçerli olan şahsi ilişkinin yatılı olmadığını, müvekkilinin de davalının da Ereğli de yaşadıklarını belirterek hafta sonları sömestri tatili dini ve milli bayramlar , yaz tatili için yatılı olacak biçimde şahsi ilişki tesisine, babalar günü için günlük şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
arasında şahsi münasebet tesisine karar verilmiştir....